Sadettin ORHAN
ÜCRETSİZ İZNE ÇIKANLAR DİKKAT!
Ücretsiz izin uygulaması, çalışma hayatında çok sık karşımıza çıkan bir husus.
Özellikle kriz dönemlerinde işverenler, çalışanlarını tamamen işten çıkarmaktansa, bir süreliğine ücretsiz izne çıkarmayı tercih diyorlar. Esasında 4857 Sayılı İş Kanunu’nda bu bahsettiğimiz manada bir ücretsiz izin uygulamasına yer verilmemiş. Yasada iki tür ücretsiz izin düzenlenmiş;
Bunların dışında yaygın olarak başvurulan ücretsiz izin uygulaması ise, kanunen emredilmediği gibi yasaklanmamıştır da. Yani çalışanın rızası bulunmak kaydıyla her zaman işveren ücretsiz izin uygulamasına gidebilir.
Ücretsiz izin sürelerinde, çalışanların iş akdi sona ermiş sayılmayıp, askıda kabul edilmektedir. Bu durumun sosyal güvenlik mevzuatı açısından en önemli sonucu, sağlık yardımlarından (30 gün prim ödendikten sonra) ücretsiz izindeyken de yararlanmaya devam edilmesidir. Ancak SGK tarafından yayınlanan 2009/155 sayılı bu genelge ile ücretsiz izindekilerin sağlık yardımları konusunda önemli bir ilke değişikliğine gidildi. Buna göre yukarıda yer verdiğimiz 4 günlük ve 6 aylık ücretsiz izinlerin dışında, işverenler çalışanları ücretsiz izne çıkarırsa, ücretsiz izindeki çalışanlar sağlık primi ödemek zorunda kalacaklar.
Örnek: A şirketi, kriz ortamında üretim ve satışlardaki azalma nedeniyle 20 çalışanını (çalışanların rızasıyla) ücretsiz izne göndermek istemektedir. Bu çalışanların 15 Ocak 2010 tarihi itibarıyla ücretsiz izne çıktıklarını varsayalım. SGK Genelgesi’ne göre bu çalışanlar yasal ücretsiz izinde sayılmadıklarından, ücretsiz izne çıktıkları tarih itibarıyla 10 gün daha sağlık yardımlarını alabilecekler. Eğer bu çalışanların geçmiş bir yılda 90 gün GSS primleri varsa 90 gün daha sağlık yardımı alabilecekler. Ancak 10 gün veya 90+10 günden sonra Genel Sağlık Sigortası primi ödemeleri gerekecek.
Ücretsiz izne çıkarken biraz daha düşünün!
Yukarıda yer verdiğimiz genelge 1 Ocak 2010 tarihi itibarıyla yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten itibaren ücretsiz izne çıkacak çalışanların biraz daha düşünmelerinde fayda var. Zira söz konusu genelgeye göre ücretsiz izindeki kişiler, hem ücretlerinden mahrum kalırken hem de ceplerinden prim ödemek zorunda kalacaklar. Ödenecek sağlık primi ise SGK tarafından yapılacak gelir testine göre yaklaşık 30 TL ile 175 TL arasında değişecek. Ücretsiz izne gönderilen çalışanların işsizlik ödeneği de alamadıklarını dikkate alırsak, bu primlerin her ay nasıl ödeneceği büyük bir soru işareti.
Hamileler de dikkat!
Yukarıda bahsettiğimiz genelge hükmünün bir de hamile anne adayları için sonucu var. Çalışma hayatında sık görülen uygulama gereği hamile çalışanlara doğumdan önce 8 haftalık yasal izne ilaveten ücretsiz izin verilebiliyor. Genelge, bu izni de yasal ücretsiz izin olarak kabul etmediğinden, ücretsiz izne çıkan anne adayları 1800 TL’yi geçen analık parasından mahrum kalabilirler. Dolayısıyla bundan sonra anne adayı çalışanların da doğumdan önce ücretsiz izne çıkarken iki kere düşünmeleri gerekiyor.
20 yıl çalışıp ikramiye alabilir miyim?
Soru: Sayın Orhan, ben 10.10.1970 doğumluyum. 06.04.1993 tarihinde TSK bünyesinde uzman çavuş olarak göreve başladım. Halen görev yapmaktayım ve askerlik borçlanmamı da yaptım. Ne zaman emekli olabilirim? İşyerindeki hesaplamalar 2013 yılında emeklilik, 2015 yılında maaşlı emeklilik olarak gözüküyor. Ayrıca 20 yılımı tamamladığımda ayrılırsam emekli sandığından tazminatımı alabilir miyim? E. D.
Cevap: Değerli okurum, askerliğinizi 18 ay yaptığınız varsayımına göre, fiili hizmet zammınız dahil, 1 yıl 11 ay sonra (2011 sonunda) 25 yıllık hizmet süreniz doluyor. Hizmet sürenizin dolmasıyla birlikte görevden ayrılıp emekli aylığının bağlanmasını bekleyebilirsiniz. 2014 yılı sonunda da aylığa hak kazanacaksınız. Emekli ikramiyeniz, aylığa hak kazandığınız tarihte bağlanacaktır. Dolayısıyla bu tarihten önce ikramiyenizi almanız mümkün değildir.
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.