İşe Başlatmama Tazminatlarından Kesilen Verginin İadesi-Veysi Seviğ

Referans Gazetesi-23.06.2009

Veysi SEVİĞ

İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATLARINDAN KESİLEN VERGİNİN İADESİ

Ülkemizde işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma koşulları ve ortamına ilişkin hak ve sorumlulukları “İş Kanunu” ile düzenlenmiştir.

İş sözleşmesi; bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, yasada aksi belirlenmedikçe, özel şekle tabi değildir.

Yasal düzenleme gereği süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler Damga Vergisi ve her çeşit resim ve harçtan muaftır. (İş Yasası Madde: 8 )

Diğer yandan aynı yasal düzenleme uyarınca “Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde, işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini temel ücreti varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür.” Ancak süresi bir ayı geçmeyen belirli iş sözleşmelerinde bu hüküm uygulanmamaktadır. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.

İş Yasası’nın 19’uncu maddesi gereği olarak işveren herhangi bir nedenle iş sözleşmesini feshederse fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde işçiyi işe başlatmakla yükümlü bulunmaktadır. İşçiyi bir ay içinde işe başlatmazsa işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.

Feshin geçersizliğine karar verilmesine rağmen, işçinin işe başlatılmaması durumunda ödenecek tazminat miktarı ayrıca belirlenir.

Verilen kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye ayrıca en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

İş Yasası’nın 21’inci maddesi uyarınca işverenler tarafından işten çıkartılan işçinin işe iadesi ile ilgili kararın oluşumundan sonra işe alınmaması nedeniyle ödenmesi gereken tazminata “işe başlatmama tazminatı” denilmektedir.

Uygulamada bu tazminatın Gelir Vergisi’ne tabi olup olmayacağı hususu geçmişte tartışılmıştır. Bazı kesimlerce söz konusu tazminatların vergiye tabi tutulması gerektiği ifade edilmiştir.

5904 sayılı yasa ile Gelir Vergisi Yasası’nın 25’inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminatlar ibaresi” yapılan bu değişiklikle bundan böyle “ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat” halinde yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile sözü edilen yasa maddesine parantez içinde eklenen hükümle “İşe başlatmama tazminatı” Gelir Vergisi kesintisine tabi tutulmayacaktır. Bir başka anlatımla Gelir Vergisi’nden müstesnadır.

Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası’na eklenen geçici 77’nci madde hükmü uyarınca sözü edilen maddenin “yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak 22.5.2003 ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21’inci maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, Damga Vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi” tutulmayacaktır. Bu bağlamda da yapılan yeni düzenleme gereği olarak “Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı Gelir Vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçilmesi şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen Gelir Vergisi’nin ret ve iade işlemleri” yapılacaktır.

Gelir Vergisi Yasası’na eklenen geçici 77’nci madde uyarınca söz konusu maddenin yürürlüğe gireceği tarihe kadar işverenlerce yapılan işe başlatmama tazminat ödemeleri üzerinden yapılan Gelir Vergisi kesintileri, hak sahiplerinin tarha yetkili (ilgili) vergi dairelerine yapacakları yazılı düzeltme başvuruları üzerine kendilerine iade edilecektir. Ancak konuya ilişkin olarak yargı yoluna başvuranların, açmış oldukları davadan vazgeçmeleri halinde kendilerinden kesinti suretiyle alınan vergilerin iadesi söz konusu olabilecektir.

Yasal düzenleme gereği daha önce işe başlatmama tazminatlarından Gelir Vergisi kesintisi yapılan hak sahiplerine düzeltme yoluyla alınan vergilerin iadesi ile ilgili usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı’na ait olduğundan, bu konuda iade işlemlerinin başlatılabilmesi için Maliye Bakanlığı tarafından uygulamaya yönelik usul ve esasları açıklaması gerekmektedir.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 20 - 0,063