Kaplıcalara Gidin Hesabı SGK Ödesin- Sadettin Orhan

Bugün Gazetesi-27.06.2009

Sadettin ORHAN

sorhan@bugun.com.tr

KAPLICALARA GİDİN HESABI SGK ÖDESİN

Genel Sağlık Sigortası’nın SSK ve BAĞ-KUR emeklileri için en önemli faydası, üniversite ile özel hastanelere de başvurma olanağı getirmesi. Ayrıca, artık emekliler anlaşmalı kaplıcalara fizik tedavi için sadece sağlık karnesiyle gidebilecek…

Genel Sağlık Sigortası (GSS), ülkemizde yıllardır tartışılan fakat bir türlü uygulamaya sokulamayan bir projeydi. Bu büyük proje nihayet son sosyal güvenlik reformu kapsamına alındı ve 1 Ekim 2008 tarihi itibarıyla tamamıyla hayatımıza girmiş oldu.

Böylece hem ülke nüfusumuzun tamamı (hatta ülkemizde yaşayan yabancılar ve sığınmacılar dahil) hem sağlık hizmetlerinin geneli, güvence altına alınmış oldu. Peki, GSS’nin uygulamaya girmesiyle özellikle emekliler açısından neler değişti ve neler değişecek?

Memur emeklisi için sorun yoktu

GSS’nin özellikle SSK ve Bağ-Kur emeklileri için en önemli faydası, üniversite hastaneleri ile özel hastanelere de başvurabiliyor olmaları. Daha önce devlet hastaneleri ile SSK hastanelerine başvurabilen bu kesim, ancak zorunlu hallerde üniversite hastanelerine sevkle gidebiliyorlardı.

Özel hastanelerin ise neredeyse önünden bile geçemiyorlardı. GSS ile birlikte 1 Ekim 2008 tarihinden beri, SSK ve Bağ-Kur emeklileri ile bunların hak sahipleri, hiçbir sevke ve ek işleme gerek kalmaksızın, istedikleri hastanede tedavi olabiliyor. Memur emeklileri ise zaten öteden beri, bütün anlaşmalı sağlık kurumlarına gidebiliyor.

SGK hangi sağlık hizmetini ödemiyor?

GSS ile birlikte sadece sağlık hizmeti alınacak kurum yelpazesi değil, aynı zamanda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödenen sağlık hizmetleri de genişledi. Dolayısıyla burada hangi sağlık hizmetlerinin SGK tarafından ödendiğini saymaktansa, hangilerinin ödenmediğini saymak daha kolay olacaktır. SGK’nın ödemediği sağlık hizmetleri;

Estetik amaçlı operasyonlar ve yine estetik amaçlı diş tedavileri,

Sağlık Bakanlığı’ndan izinli olmayan veya yine bakanlıkça sağlık hizmeti olarak kabul edilmeyen hizmetler, SGK tarafından ödenmiyor. Bunların dışında alınan bütün sağlık hizmetleri, SGK ile yapılan anlaşmadaki tarife üzerinden ödeniyor.

Fizik tedavisi için karne yeter

GSS ile birlikte emeklilerin sevindiği bir diğer husus da kaplıcaların bütün emeklilere açılması. GSS öncesinde kaplıcalara, binbir zahmetle tam teşekküllü hastanelerden alınacak sevklerle gidilebiliyordu. Oysa 1 Ekim 2008 tarihinden beri, Sağlık Bakanlığı’nca ruhsat verilmiş ve SGK ile anlaşması olan bütün kaplıcalara fizik tedavi amacıyla hiçbir sevke ve formaliteye tabi olmadan doğrudan gidilebiliyor. Tek yapılması gereken, sağlık karnenizi yanınızda götürmeniz.

Diş tedavileri de kapsama alınıyor

SGK’nın hâlihazırda çalışmalarını yürüttüğü bir diğer sağlık hizmeti de diş muayene ve tedavileri. Yakın zamanda çalışmaların bitirilmesiyle birlikte bütün emekliler, özel diş hekimleri ve kliniklerden de sağlık yardımları alabilecekler. İleri yaşlarda en fazla şikayet edilen konuların başında ağız ve diş sağlığının geldiğini dikkate alırsak, böyle bir hizmetin önünün açılması, emekliler için önemli bir avantaj sağlayacaktır.

Heyet raporu varsa SGK’ya başvurun

NAZIM KEMERCİ

Sadettin Bey, ben 2008 yılı Aralık ayında bir hastanede burun ameliyatı oldum. SSK emeklisiyim ve ameliyatın en azından belirli bir kısmını SGK’nın karşılayacağını sanıyordum. Oysa ameliyattan bir iki ay sonra beni aradılar ve SGK’nın ameliyat masraflarını karşılamadığını ve 650 TL daha ödemem gerektiğini söylediler. Bu normal midir? Yoksa hastane benden haksız yere para mı almıştır?

CEVAP: Nazmi Bey, yukarıda da belirttiğim gibi SGK, estetik amaçlı ameliyatları ödememektedir. Özellikle burun ameliyatlarında sağlık gerekçesinin yanında çok sayıda estetik amaçlı ameliyat da yapılmaktadır. Fakat sizin ameliyatınız estetik değil de sağlık amaçlıysa ve buna ilişkin heyet raporu dosyanızda bulunuyorsa, SGK, ameliyat giderinizi anlaşma paket fiyatı üzerinden öder. Bu konuda size en yakın SGK müdürlüğüne bilgi amaçlı dilekçe verebilirsiniz. Böylece sizden alınan ilave ücretin hukuki olup olmadığını ve hukuki ise gerekçesini öğrenmiş olursunuz.

EMEKLİ HİKAYELERİ

Murat Altun (60)

Almanya’da çalıştı Türkiye’de emekli oldu

Güzel bir gelecek hayaliyle Almanya’ya işçi olarak giden on binlerce Türk vatandaşından biri Murat Altun. 60 yaşında. 1972 senesinde Türkiye’de çalışmaya başlamış. SSK’ya girişi de o tarihte yapılmış. Daha sonra bir fırsat olmuş ve Almanya’ya işçi olarak gitmiş. 1990 yılına kadar da Almanya’da fabrikada çalışmış. O dönem yurtdışında çalışanlara tanınan bir haktan yararlanarak, 11 bin Alman Markı yatırıp, 1993’te Türkiye’de emekli olmuş.

Gece gündüz çalıştı

Murat Bey, “18 sene gece gündüz çalıştık” diyor. Türkiye’deki birçok emeklinin aksine geçim sıkıntısı çekmiyor Altun. Çalıştığı dönemde iyi de para biriktirmiş. Burada 500 sene çalışaydım, bu seviyeye gelemezdim, çok şükür” diyor. Türkiye’ye döndüğünde evler ve plaka satın aldığını anlatan Altun, şimdi onların kirasıyla maddi bir zorluk çekmeden yaşadığını söylüyor.

Almanya defterini kapadı

Sekiz kızı var Murat Amca’nın. Çocuklarının burada yaşamasını istediğinden Türkiye’ye dönmeyi çok arzu etmiş. Kültürel farklılıklardan ötürü, Almanya’da çocuk yetiştirmenin çok zor olduğunu ifade ediyor.

Altun, “Çokları heba olup gitti. Ailesini kaybetti, çocukları dağıldı, malını mülkünü kaybetti. Ben şimdi dönüp baktığım zaman, şükür zayiatsız kapattığımızı görüyorum Almanya defterini” diyor. Altun, şimdi 3 çocuğunu okutuyor. Çalışmadığı için vakit namazlarını camide kılabildiğini anlatan Murat Amca, “Burada çalışsaydım şayet bırakın taksi plakası satın almayı taksiye bile binemezdim” diyor.İsrafil Altuntaş (54)

Kıt kanaat geçinip halimize şükrediyoruz

640 lira emekli maaşı alan İsrafil Bey, çalışmaya devam ediyor. İki yerden geliri olmasına rağmen yine de kıt kanaat geçindiklerini ifade ediyor. 54 yaşındaki İsrafil Altuntaş milyonlarca çalışan emekliden biri. Gününün 8-9 saatini direksiyon başında taksicilik yaparak geçiriyor.

Evim olmasa ne yapardım?

BAĞ-KUR’a 1982 yılında sigorta girişini yaptırmış. İlk işe başladığında 500 bin TL değerinde plakası olduğunu anlatan Altuntaş, maddi sıkıntı nedeniyle plakasını elinden çıkarmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Şimdi bir takside ücretli olarak çalıştığını anlatan Altuntaş, emeklilik hikayesini şöyle anlatıyor: “1982 yılında BAĞ- KUR’a kayıt oldum. 23 yıl 4 ay prim yatırdım. 20 ay da askerliği saydırınca, emekliliğe hak kazandım” diyor.

Beş çocuğunun olduğunu ifade eden Altuntaş, oturduğu evin kendisine ait olmasına şükrediyor ve ekliyor: “650 lira emekli maaşı alıyorum. Aldığım maaş ancak faturalara yetiyor. Ama emekli aylığım 1000 lira olsa çalışmama gerek kalmaz. Artıramayız belki ama geçinir gideriz. Yine Allah devlete zeval vermesin diyoruz tabii. Nankörlük etmemek lazım. Bu maaşa evlilik çağında nice gencecik çocuk çalışıyor” diyor.

Altuntaş, modern hayatın dayattığı tüketim alışkanlıklarına uyduğu için kendine de kızgın. Özeleştiri yaparak, “Kanaat bizim milletten kalkmış” diyor. Ailesinde beş nüfus olduğunu anlatan İsrafil Bey, günümüzde herkesin daha lüks hayat peşinde olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: “3 lira kazanan 5 lira kazanıyor gibi yaşıyor.”