28 Ekim 2006 CUMARTESİ |
Resmî Gazete |
Sayı : 26330 |
TEBLİĞ |
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:
FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUMA İLİŞKİN
TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI (TMS 32)
HAKKINDA TEBLİĞ
SIRA NO: 40
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; Finansal Araçlar: Sunuma ilişkin 32 nolu Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
(2) Adı geçen Türkiye Muhasebe Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Finansal Araçlar: Sunuma ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 32 metninde yer almaktadır.
Hukuki dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
(a) TMSK ve Kurul: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunu,
(b) TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını,
(c) TFRS: Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını,
ifade eder.
Yürürlük
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.
EK
Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 32)
Finansal Araçlar: Sunum
Amaç
1. “-”
2. Bu Standardın amacı, finansal araçların borç veya özkaynak olarak sunulmaları ile finansal varlık ve borçların netleştirilmelerine ilişkin ilkeleri belirlemektir. Bu Standart, ihraç eden (ihraçcı) açısından finansal araçların, finansal varlık, finansal borç ve özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılması, bunlara ilişkin faiz, temettü, kayıp ve kazançların sınıflandırılması ve finansal varlık ve borçların netleştirilmeleri gereken durumlara uygulanır.
3. Bu Standartta yer alan ilkeler, “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardında yer alan finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilme ve ölçümüne ilişkin ilkeler ile bunlara ilişkin bilginin kamuoyuna açıklanmasına yönelik olarak “TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar” Standardında yer alan ilkeleri tamamlar.
Kapsam
4. Bu Standart tüm işletmeler tarafından her türlü finansal araca uygulanır. Bunun istisnaları şunlardır:
(a) “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar”, “TMS 28 İştiraklerdeki Yatırımlar” ve “TMS 31 İş Ortaklıklarındaki Paylar” Standartları kapsamında muhasebeleştirilen bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki yatırımlar. Öte yandan, bazı durumlarda, TMS 27, TMS 28 ve TMS 31, bağlı ortaklık, iştirak ve iş ortaklıklarındaki payların TMS 39’a göre muhasebeleştirilmesine izin vermektedir; bu tür durumlarda, işletme, bu Standartta yer alanlara ek olarak, TMS 27, TMS 28 veya TMS 31’de yer alan kamuoyuna açıklama hükümlerini de uygular. İşletmeler, bu Standardı bağlı ortaklıklardaki, iştiraklerdeki ve iş ortaklıklarındaki yatırımlarına ilişkin tüm türev ürünlere uygular.
(b) “TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar” Standardının uygulandığı emeklilik fayda planları kapsamındaki işveren hak ve yükümlülükleri.
(c) İşletme birleşmelerindeki koşullu ödemeler için yapılan sözleşmeler (bakınız: “TFRS 3 İşletme Birleşmeleri” Standardı). Söz konusu istisna sadece edinen açısından uygulanır.
(d) “TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri” Standardında tanımlanan sigorta sözleşmeleri. Ancak, sigorta sözleşmelerinde saklı türev ürünler için, TMS 39 Standardının işletmenin söz konusu işlemleri ayrı ayrı muhasebeleştirmesini gerektirmesi durumunda bu Standart uygulanır. Bunun dışında ihraççının, finansal teminat sözleşmeleri için, muhasebeleştirme ve ölçme işlemlerinde TMS 39’u uyguluyor olması durumunda bu Standart; TFRS 4’ün 4(d) Paragrafına uygun olarak muhasebeleştirme ve ölçme işlemlerinde TFRS 4’ü uygulamayı seçmesi durumunda ise TFRS 4 uygulanır.
(e) İsteğe bağlı katılım şekli içermeleri nedeni ile TFRS 4 kapsamındaki finansal araçlar. Anılan araçları ihraç edenler, söz konusu araçlara finansal borçlar ve özkaynağa dayalı finansal araçlar arasındaki ayrım konusunda Standardın 15-32 ve UR 25-UR 35 Paragraflarını uygulamaktan muaftırlar. Ancak, bu araçlar Standardın diğer bütün hükümlerine tabidir. Ayrıca, Standart anılan araçlarda saklı türev ürünler için de uygulanır (bakınız: TMS 39).
(f) Aşağıdaki istisnalar haricinde, “TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler” Standardının uygulandığı hisse bazlı ödeme işlemlerindeki finansal araçlar, sözleşmeler ve yükümlülükler;
(i) Bu Standardın uygulandığı, bu Standardın 8-10 uncu Paragrafları kapsamındaki sözleşmeler,
(ii) Bu Standardın 33 ve 34 üncü Paragraflarının uygulandığı, çalışanlara hisse edinme opsiyonu sağlayan planlar, çalışanların hisse satın alma planları ve diğer bütün hisse bazlı ödeme düzenlemeleri ile bağlantılı olarak satın alınan, satılan, ihraç edilen veya iptal edilen işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri.
5. “-”
6. “-”
7. “-”
8. Bu Standart, işletmenin beklenen alış, satış ya da kullanım gerekliliklerine uygun olarak finansal olmayan bir kalemin alınması veya teslimi amacı ile düzenlenmiş olan ve elde tutulmaya devam edilen sözleşmeler hariç olmak üzere, net ödemenin nakit ya da başka bir finansal araçla ya da finansal araç sözleşmesi gibi finansal araçların takası yoluyla yapıldığı finansal olmayan bir kalemin alım ya da satım sözleşmelerine uygulanır.
9. Net ödemenin nakit ya da başka bir finansal araçla ya da finansal araçların takası yoluyla yapıldığı finansal olmayan bir kalemin alım veya satım sözleşmelerini düzenlemenin birçok yolu vardır. Bunlar aşağıdakileri içerir:
(a) Sözleşme hükümlerinin her iki tarafa da net ödemeyi nakit karşılığı, başka bir finansal araç ya da finansal araçların takası yoluyla yapma izni vermesi,
(b) Net ödemenin nakit karşılığı, başka bir finansal araç ya da finansal araçların takası yoluyla yapılacağının sözleşme hükümlerinde açık olarak belirtilmemesi; ancak işletmenin pratikte benzer sözleşmelere ilişkin net ödemeyi nakit karşılığında, başka bir finansal araçla ya da finansal araçların takası yoluyla yapması (karşı tarafa veya başka bir tarafa, netleştirme sözleşmesinin düzenlenmesi ya da sözleşmenin kullanılması veya vadesinin gelmesinden önce satılması yoluyla),
(c) Benzer sözleşmelerde, işletmenin fiyattaki ya da satıcının kâr marjındaki kısa dönemli dalgalanmalardan kâr sağlamak amacı ile sözleşmeye konu malı teslim alıp teslimden kısa bir süre sonra satma uygulamasının bulunması,
(d) Sözleşme konusu finansal olmayan kalemin kolaylıkla nakde çevrilebilmesi.
(b) veya (c) maddelerinin uygulandığı sözleşmeler, işletmenin beklenen alış, satış ya da kullanım gereksinimlerine uygun olarak, finansal olmayan kalemin alınması ya da teslimatı amacı ile düzenlenmez ve dolayısıyla anılan sözleşmeler bu Standart kapsamındadır. 8 inci Paragrafın uygulandığı diğer sözleşmeler, finansal olmayan kalemin işletmenin beklenen alış, satış ya da kullanım gerekliliklerine uygun olarak alınması ya da teslimatı amacı ile yapılıp yapılmadıkları ya da elde tutulmaya devam edilip edilmedikleri ve dolayısıyla bu Standart kapsamında olup olmadıklarının belirlenmesi açısından değerlendirilir.
10. Net ödemenin nakit karşılığı, başka bir finansal araç ya da finansal araçların takası yoluyla yapıldığı finansal olmayan bir kalemin alınması ya da satılmasına yönelik yazılı bir opsiyon, Paragraf 9 (a) ve (d) uyarınca bu Standart kapsamındadır. Bu tür bir sözleşme, işletmenin beklenen alış, satış ve kullanım gereklilikleri çerçevesinde finansal olmayan bir kalemin alınması ya da teslimatı amacı ile düzenlenemez.
Tanımlar (bakınız: Uygulama Rehberi Paragraf UR 3 – UR 24)
11. Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:
Finansal araç: Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmedir.
Finansal varlık: Aşağıdaki varlıklardan herhangi biridir:
(a) Nakit;
(b) Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araç;
(c) (i) Başka bir işletmeden nakit ya da başka bir finansal varlık almak için veya
(ii) Potansiyel olarak işletmenin lehine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan hak; veya
(d) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da ödenebilecek olan ve:
(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme; veya
(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşme. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar, söz konusu araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.
Finansal borç: Aşağıdaki borçlardan herhangi biridir:
(a) (i) Başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık verilmesi için veya
(ii) Potansiyel olarak işletmenin aleyhine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan yükümlülük; veya
(b) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya ödenebilecek olan ve:
(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme; veya
(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşme. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar, söz konusu araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.
Özkaynağa (Hisse senedine) dayalı finansal araç: İşletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmedir.
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.
12. Aşağıdaki kavramlar TMS 39 Standardının 9 uncu Paragrafında tanımlanmış ve bu Standartta TMS 39 da belirtilen anlamları ile kullanılmıştır:
• Finansal varlık veya finansal borcun etkin faiz yöntemiyle hesaplanan itfa edilmiş maliyeti
• Satılmaya hazır finansal varlıklar
• Bilanço dışı bırakma
• Türev ürün
• Etkin faiz yöntemi
• Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlık veya finansal borçlar
• Finansal teminat sözleşmeleri
• Kesin taahhüt
• Gerçekleşmesi tahmini işlem
• Finansal riskten korunma işleminin etkinliği
• Finansal riskten korunma konusu kalem
• Finansal riskten korunma aracı
• Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar
• Kredi ve alacaklar
• Normal yoldan alım veya satım
• İşlem maliyetleri
13. Bu Standarttaki “sözleşme” ve “sözleşmeye dayalı” terimleri, iki veya daha fazla taraf arasında açık ekonomik sonuçları olan, genellikle anlaşmanın kanunen yaptırımı nedeniyle tarafların kaçınma ihtimallerinin çok az olduğu veya hiç olmadığı bir anlaşmayı ifade eder. Sözleşmeler ve dolayısıyla finansal araçlar çok değişik biçimlerde olabilirler ve yazılı olmaları gerekmez.
14. Bu Standartta ifade edilen “işletme” terimi; bireyleri, ortaklıkları, anonim şirketleri, vakıfları ve devlet kurumlarını içerir.
Sunum
Borçlar ve özkaynak (bakınız: Paragraf UR 25 – UR 29)
15. İhraçcı ilgili finansal aracı ya da finansal aracın bileşenlerini ilk defa muhasebeleştirirken sözleşmedeki düzenlemelerin özüne uygun ve finansal borç, finansal varlık ve özkaynağa dayalı finansal araç tanımlarıyla uyumlu bir sınıflandırma yapar.
16. İhraççı, bir finansal aracın finansal borçtan ziyade özkaynağa dayalı finansal araç olup olmadığını belirlemek için Paragraf 11 deki tanımları uyguladığında, araç sadece ve sadece aşağıdaki (a) ve (b) koşullarını taşıyorsa anılan araç özkaynağa dayalı finansal araçtır:
(a) Araç sözleşmeye dayalı aşağıdaki yükümlülükleri içermemektedir:
(i) Başka bir işletmeye nakit veya diğer bir finansal araç vermek; veya
(ii) Potansiyel olarak ihraç edenin aleyhine olan koşullarda başka bir işletmeyle finansal varlık ya da finansal borç takası yapmak.
(b) Eğer aracın ödemesi ihraççının özkaynağına dayalı finansal aracıyla yapılacak ya da yapılabilecekse, bu:
(i) İhraççının özkaynağına dayalı finansal aracından değişken sayıda vermesine dair sözleşmeye dayalı yükümlülük içermeyen bir türev olmayan araç; ya da
(ii) Yalnızca ihraççı tarafından sabit tutarda bir nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığında özkaynağına dayalı finansal aracını takas etmesi yoluyla ödenen bir türev araçtır. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar; söz konusu araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.
Gelecekte ihraççının özkaynağına dayalı finansal araçlarının alınması ya da verilmesiyle sonuçlanacak veya sonuçlanabilecek ancak yukarıdaki (a) ve (b) koşullarına uymayan türev finansal araçtan doğan bir sözleşmeye dayalı yükümlülük, özkaynağa dayalı finansal araç değildir.
Nakit ya da başka bir finansal varlığın verilmesine ilişkin sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğünün bulunmaması (Paragraf 16(a))
17. Finansal borcu özkaynağa dayalı finansal araçtan ayıran önemli bir özellik, finansal aracın taraflarından birinin (ihraççı) diğer tarafa (hamil) nakit ya da başka bir finansal araç vermesi ya da potansiyel olarak ihraççının aleyhine olan koşullar altında hamil ile finansal varlık veya finansal borç takasına ilişkin olarak yapılan sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğünün bulunmasıdır. Özkaynağa dayalı finansal aracı elinde bulunduran (hamil) temettünün veya diğer özkaynak dağıtımlarının oransal bir payını alma hakkına sahip olsa bile, ihraççının bu tür dağıtımlarda bulunmak için sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü bulunmaz; çünkü diğer tarafa nakit ya da başka bir finansal araç vermesi zorunlu kılınamaz.
18. Finansal aracın işletmenin bilançosunda sınıflandırılmasında yasal şeklinden ziyade özü belirleyici olur. Öz ve yasal şekil genellikle uyumludur; ancak bu durum her zaman için geçerli değildir. Bazı finansal araçlar yasal şekilleri itibariyle özkaynağa dayalı araçlardır, ama özleri itibariyle yükümlülüktürler; bazıları ise özkaynağa dayalı finansal araçlarla ilişkilendirilen özelliklerle finansal borçla ilişkilendirilen özellikleri birlikte taşırlar. Örneğin:
(a) İhraççının sabit ya da belirlenebilir bir tarihte sabit ya da belirlenebilir bir tutar karşılığı geri satın almasını zorunlu kılan veya hamile, ihraççının aracı belirli ya da daha sonraki bir tarihte sabit veya belirlenebilir bir tutar karşılığı geri satın almasını talep etme hakkını veren imtiyazlı hisse senedi, bir finansal borçtur.
(b) Hamile, ihraççıya nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığı satma hakkı veren (“satılabilir araç”) finansal araç bir finansal borçtur. Söz konusu nakit ya da diğer finansal varlık tutarının bir endeks veya artma ya da azalma potansiyeli olan bir başka kalem bazında belirlenmesi ya da satılabilir aracın yasal şeklinin hamile ihraççının varlıklarında geriye kalan paydan hak verdiği durumda bile böyledir. Hamilin aracı ihraççıya nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığı satma seçeneğinin varlığı, satılabilir aracın finansal borç tanımını karşıladığı anlamına gelir. Örneğin, açık uçlu yatırım fonları, menkul kıymetler yatırım fonları, ortaklıklar ve bazı kooperatif işletmeleri, mutasarrıflarına ya da üyelerine, ihraç edendeki paylarını herhangi bir zamanda ihraç edenin varlık değerinin payı oranına eşit tutarda nakit karşılığı geri satın alma hakkını verir. Ancak, finansal borç olarak sınıflandırma, “mutasarrıflarına dağıtılabilir net varlık değeri” ve “mutasarrıflara dağıtılabilir net varlık değerindeki değişim” gibi tanımların ortaklarca oluşturulan sermayesi olmayan bir işletmenin (bazı yatırım fonları ve menkul kıymet yatırım fonları gibi, bakınız: Açıklayıcı Örnek 7) finansal tablolarında kullanılmasını ya da üyelerin toplam paylarının ihtiyatlar gibi özkaynak tanımını karşılayan ve satılabilir araçlar gibi karşılamayan kalemleri içerdiğini göstermek için ilave açıklamalar yapılmasına engel olmaz. (bakınız: Açıklayıcı örnek 8).
19. İşletmenin nakit ya da başka bir finansal varlıkla ödemekten kaçınma konusunda koşulsuz bir hakkının bulunmadığı bir sözleşmeye dayalı finansal yükümlülük, finansal bir borçtur. Örneğin:
(a) Yabancı paraya erişememe ya da bir düzenleyici makamdan ödeme için onay alma gereksinimi gibi, işletmenin sözleşmeye dayalı yükümlülüğünü yerine getirme kabiliyetine yönelik bir sınırlama, işletmenin sözleşmeye dayalı yükümlülüğünü ya da hamilin araç üzerindeki sözleşmeye dayalı hakkını ortadan kaldırmaz.
(b) Karşı tarafın geri satma hakkını kullanmasına bağlı olan sözleşmeye dayalı yükümlülük finansal bir borçtur; çünkü işletme nakit ya da başka bir finansal araç vermekten kaçınma konusunda koşulsuz bir hakka sahip değildir.
20. Sözleşmeye dayalı nakit ya da başka bir finansal varlık verme yükümlülüğünü açık olarak içermeyen finansal araç, kayıt ve koşullarıyla dolaylı olarak bir yükümlülük oluşturabilir. Örneğin:
(a) Bir finansal araç, sadece ve sadece, işletmenin dağıtımda veya aracı geri satın almada başarısız olması durumunda yerine getirilmesi gereken finansal olmayan bir yükümlülük içerebilir. Eğer işletme, nakit ya da başka bir finansal varlık ile ödeme yapmaktan sadece finansal olmayan bir yükümlülüğü yerine getirerek kaçınabiliyorsa, söz konusu finansal araç bir finansal borçtur.
(b) İşletmenin ödeme aşamasında aşağıdakilerden herhangi birini vermesini sağlayan bir finansal araç, finansal bir borçtur:
(i) Nakit ya da başka bir finansal varlık; veya
(ii) Nakit ya da başka finansal varlığın değerini önemli ölçüde aştığı belirlenen değerde kendi hissesi.
İşletmenin nakit ya da başka bir finansal varlık vereceğinin açık olarak belirtildiği bir sözleşmeye dayalı yükümlülüğü olmamasına rağmen, hisseyle ödeme alternatifinin değeri işletmenin nakitle ödeme yapmasına eşdeğerdir. Esasen hamil, her koşulda, en azından nakit ödeme opsiyonu tutarına eşit bir tutarı elde etme konusunda garanti edilmiştir (bakınız: Paragraf 21).
İşletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarıyla yapılan ödeme (Paragraf 16/b)
21. Bir sözleşmenin, özkaynağa dayalı finansal araç olması için, sadece, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarının alınması ya da verilmesiyle sonuçlanması yeterli değildir. Bir işletmenin alınacak ya da verilecek özkaynağına dayalı finansal araçlarının gerçeğe uygun değerinin sözleşmeye dayalı hak ya da yükümlülüğe eşit olması için kendi hisse senetlerini ya da diğer özkaynağa dayalı finansal araçlarını değişen sayılarda almak ya da vermek için sözleşmeye dayalı bir hak ya da yükümlülüğü olabilir. Bu tür bir sözleşmeye dayalı hak ya da yükümlülük sabit bir tutar ya da işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarından başka bir değişkendeki (örneğin bir faiz oranı, bir mal fiyatı veya finansal araç fiyatı) değişimlerle bütünüyle veya kısmen dalgalanan bir tutar olabilir. İki örnek (a) 100 PB1’ye eşit değerde işletmenin özkaynağına dayalı finansal aracından veren bir sözleşme ve (b) 100 ons altın değerine eşit değerde işletmenin özkaynağına dayalı finansal aracından veren bir sözleşme. Bu tür bir sözleşme, işletme özkaynağına dayalı finansal araçlarını vererek ödemek zorunda ya da ödemesi mümkün olsa dahi, işletmenin finansal borcudur. Söz konusu sözleşme özkaynağa dayalı finansal araç değildir; çünkü işletme bir sözleşmenin ödenmesi için özkaynağına dayalı finansal araçlarından değişken miktarlarda kullanmaktadır. Diğer yandan sözleşme, tüm borçlar düşüldükten sonra işletmenin kalan varlıklarında bir hak ifade etmemektedir.
22. İşletmenin sabit bir tutarda nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığında özkaynağına dayalı finansal araçlarından vermesiyle (almasıyla) ödenecek olan bir sözleşme, öz kaynağa dayalı finansal araçtır. Örneğin, karşı tarafa işletmenin hisselerini sabit bir fiyat ya da bir tahvilin sabitlenmiş nominal anapara tutarı karşılığında alma hakkı veren hisse senedi opsiyonu, özkaynağa dayalı finansal araçtır. Sözleşmeyi ödemede, alınacak ya da verilecek nakit ya da diğer finansal varlıkların tutarını ya da alınacak veya verilecek özkaynağa dayalı finansal araç miktarını etkilemeyen piyasa faiz oranlarındaki değişimler nedeniyle sözleşmenin gerçeğe uygun değerinde oluşan değişimler, sözleşmenin özkaynağa dayalı finansal araç olmasını engellemez. Alınan her karşılık (yazılı opsiyon için alınan prim ya da işletmenin kendi hisselerindeki rehin gibi) doğrudan özkaynağa eklenir. Ödenen her karşılık (satın alınan opsiyon için ödenen prim gibi) doğrudan özkaynaktan düşülür. Özkaynağa dayalı finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki değişimler finansal tablolarda muhasebeleştirilmez.
23. Bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarını nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığında satın alması yükümlülüğünü içeren bir sözleşme, geri satın alınan tutarın bugünkü değeri kadar (örneğin, forward geri satın alma fiyatı, opsiyon kullanma fiyatı veya diğer geri satın alım tutarının bugünkü değeri) bir finansal borç doğurur. Bu durum, sözleşmenin kendisinin özkaynağa dayalı finansal araç olduğu durumlarda bile geçerlidir. İşletmenin forward sözleşmesi çerçevesinde özkaynağına dayalı finansal araçlarını nakit karşılığı satın alma yükümlülüğü buna bir örnektir. TMS 39’a göre, anılan finansal borç ilk muhasebeleştirilmesi sırasında gerçeğe uygun değeri (geri satın alma tutarının bugünkü değeri) özkaynaktan çıkarılmak suretiyle yeniden sınıflandırılır. Bunu takiben, finansal borcun değerlemesi TMS 39 ile uyumlu olarak yapılır. Sözleşmenin teslim işleminin gerçekleştirilmesinden önce zamanaşımına uğraması durumunda, finansal borcun defter değeri yeniden özkaynaklar içerisinde sınıflandırılır. Bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarını satın almasına yönelik sözleşmeye dayalı yükümlülüğü, anılan yükümlülük karşı tarafın satış hakkını (örneğin karşı tarafa işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarını sabit bir tutar karşılığında işletmeye satma hakkı veren bir yazılı satım opsiyonu) kullanmasına bağlı olsa bile, geri satın alım tutarının bugünkü değeri kadar bir finansal borç doğurur.
24. İşletmenin değişken bir nakit tutar ya da başka bir finansal varlık karşılığında özkaynağına dayalı finansal araçlarından sabit bir miktarda alması ya da vermesiyle ödenecek olan bir sözleşme, finansal varlık ya da finansal borçtur. İşletmenin 100 ons altın değerine eşit olacak şekilde hesaplanan bir nakit karşılığında özkaynağına dayalı finansal araçlarından 100 adet vermesine ilişkin sözleşme buna bir örnektir.
Koşullu ödeme hükümleri
25. Bir finansal araç, işletmenin borsa endeksi, tüketici fiyat endeksi, faiz oranı veya vergi yükümlülükleri ya da ihraççının gelecekte gerçekleşecek olan gelirleri, net kâr veya borcun özkaynağa oranındaki değişiklikler gibi, gelecekte ihraççı ve hamilin kontrolü dışında bazı olayların olması veya olmaması durumunda, nakit veya başka bir finansal varlık verilmesi veya finansal borç teşkil edecek bir şekilde ödemede bulunulmasını gerektirebilir. Bu tür bir araç ihraç edenin, nakit ya da başka bir finansal varlık vermekten kaçınmak (veya bir finansal borç olacak şekilde ödemek) konusunda koşulsuz bir hakkı yoktur. Bu nedenle söz konusu araç, aşağıdaki durumların oluşması haricinde ihraççının finansal borcudur:
(a) Koşullu ödeme hükmünün nakit ya da başka bir finansal varlıkla (veya bir finansal borç olacak şekilde) takasını gerektiren kısmının gerçekleşebilir mahiyette olmaması; veya
(b) İhraççının, ilgili yükümlülüğü nakit ya da başka bir finansal varlık (veya finansal borç olacak şekilde) olarak sadece tasfiyesi durumunda ödemesinin zorunlu olması.
Ödeme seçenekleri
26. Bir türev finansal araç, taraflardan birine ödemenin nasıl yapılacağına (örneğin ihraççı veya hamil ödemeyi net nakit veya nakit karşılığı hisse senedi takası olarak yapmayı seçebilir) dair bir seçenek vermesi durumunda, tüm ödeme alternatiflerinin aracın özkaynağa dayalı finansal araç olmasıyla sonuçlanması durumu haricinde, bir finansal varlık veya finansal borçtur.
27. Finansal borç olan ödeme seçenekli türev finansal araca örnek; ihraççının nakit karşılığında kendi hisse senetlerini takas etmek veya netleştirme yaparak nakden ödemede bulunmak konusunda karar verme imkanının bulunduğu hisse senedi opsiyonudur. Benzer olarak, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçları karşılığında finansal olmayan bir kalemin alımı ya da satımına ilişkin sözleşmelerin bir kısmı da bu Standart kapsamındadır; çünkü anılan sözleşmeler finansal olmayan bir araç veya net tutarda bir nakit ya da başka bir finansal aracın verilmesi suretiyle ödenebilir (bakınız: Paragraf 8-10). Bu tür sözleşmeler bir finansal varlık veya finansal borçtur; yani özkaynağa dayalı finansal araç değildir.
Bileşik finansal araçlar (bakınız: Paragraf UR 30-UR 35 ve Açıklayıcı Örnek 9-12)
28. Türev olmayan bir finansal araç ihraç eden, anılan aracın borç ve özkaynak bileşenlerinin her ikisini birden taşıyıp taşımadığını belirlemek için ilgili finansal aracın koşullarını değerlendirir. Paragraf 15’e göre bu gibi bileşenler; finansal borç, finansal varlık ya da öz kaynağa dayalı finansal araç olarak ayrı ayrı sınıflandırılır.
29. Bir işletme (a) işletmenin finansal borcunu yaratan ve (b) hamiline, işletmenin özkaynağına dayalı finansal aracına çevirebilme imtiyazı sağlayan finansal araç bileşenlerini ayrı ayrı dikkate alır. Örneğin; hamili tarafından işletmenin belirli sayıda adi hisse senedine çevrilebilme özelliğine sahip bir bono ya da benzeri bir araç, bileşik bir finansal araçtır. İşletmenin bakış açısından, bu tür bir araç iki unsurdan oluşur: finansal borç (nakit ya da diğer bir finansal varlık verilmesine ilişkin sözleşmeye dayalı düzenleme) ve özkaynağa dayalı finansal araç (belirlenmiş bir zaman süresince, hamile, ilgili aracı işletmeye ait belirli sayıda adi hisse senedine çevirebilme hakkını veren alım opsiyonu). Bu tür bir finansal araç ihraç etmenin ekonomik etkisi, aynı anda erken ödeme hükmü bulunan bir borçlanma aracı ve adi hisse alım garantisi veren bir finansal araç ihraç etmekle veya ayrılabilir hisse alım garantisi olan bir borçlanma aracı ihraç etmekle büyük ölçüde aynıdır. Bu çerçevede, tüm hallerde işletme, bilançosunda borç ve özkaynak bileşenlerini ayrı ayrı sunar.
30. Değiştirme hakkının kullanılmasının bazı hamiller açısından ekonomik olarak daha avantajlı hale gelmesi durumunda dahi hakkın kullanım olasılığında meydana gelen değişiklik nedeniyle dönüştürülebilir araçların borç ve özkaynak bileşenlerinin yeniden sınıflandırılması gerekmez. Hamiller, her zaman beklenen şekilde davranmayabilir; örneğin, dönüşümden kaynaklanan vergisel sonuçlar hamiller arasında farklılık gösterebilir. Buna ek olarak, dönüşüm olasılığı zaman içinde değişiklik gösterir. İşletmenin gelecekte yapacağı ödemeler ile ilgili sözleşmeye bağlı yükümlülükleri; dönüştürme, aracın vadesinin gelmesi ya da başka bir işlemle ortadan kalkana kadar mevcudiyetini sürdürür.
31. TMS 39 finansal varlık ve borçların ölçümünü açıklar. Özkaynağa dayalı finansal araçlar, işletmenin tüm borçları düşüldükten sonra kalan varlıkları üzerindeki pay hakkını gösteren araçlardır. Dolayısıyla, bileşik finansal aracın ilk defter değeri özkaynak ve yükümlülük bileşenlerine ayrıldığında, yükümlülük bileşeni için ayrıca belirlenen tutarın aracın toplam gerçeğe uygun değerinden düşülmesinden sonra kalan tutar özkaynak bileşenine devrolunur. Bileşik bir finansal araçta saklı her türlü türev ürünün (örneğin: alım opsiyonu) değeri özkaynak bileşeni (özkaynak değiştirme hakkı gibi) yerine borç bileşenine dahil edilir. İlk muhasebeleştirme işleminde borç ve özkaynak bileşenlerine dağıtılmış defter değerlerinin toplamı, her zaman, aracın tamamına atfedilecek gerçeğe uygun değere eşittir. Aracın bileşenlerinin ilk başta ayrı olarak muhasebeleştirilmesinden herhangi bir kazanç ya da kayıp oluşmaz.
32. Paragraf 31’de yer alan yaklaşıma göre, adi hisse senedine çevrilebilir bir bono ihraç eden, öncelikle, müşterek bir özkaynak bileşenine sahip olmayan benzer bir borç bileşeninin (özkaynakla ilgili olmayan saklı türev işlemlerin tamamı dahil olmak üzere) gerçeğe uygun değerini ölçmek suretiyle ilgili borç bileşeninin defter değerini belirler. Bunu takiben, özkaynağa dayalı finansal aracın adi hisse senedine dönüştürülme seçeneğini gösteren defter değeri, bileşik finansal aracın toplam gerçeğe uygun değerinden finansal borcun gerçeğe uygun değerinin düşülmesi suretiyle tespit edilir.
İşletmenin geri satın alınan kendi hisseleri (bakınız: Paragraf 36)
33. İşletmenin, özkaynağına dayalı finansal araçlarını yeniden edinmesi durumunda, bu araçlar (“işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri”) özkaynaktan düşülür. İşletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarının alışından, satışından, ihracından ya da iptalinden dolayı gelir tablosuna herhangi bir kazanç ya da kayıp yansıtılmaz. Bunun gibi, işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri, işletme tarafından ya da konsolide edilmiş şirketler grubunun diğer üyeleri tarafından geri alınabilir ya da elde tutulabilir. Alınan ya da ödenen tutarlar doğrudan özkaynakta muhasebeleştirilir.
34. “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı uyarınca, işletmenin geri satın alınan kendi hisselerinin elde bulundurulan tutarı ya bilançoda ya da dipnotlarda ayrı ayrı kamuoyuna açıklanır. İşletme, özkaynağına dayalı finansal araçlarını ilişkili taraflardan geri satın alması durumunda, “TMS 24 İlişkili Taraf Açıklamaları” Standardı ile uyumlu olarak kamuoyuna açıklamada bulunur.
Faizler, temettüler, kayıp ve kazançlar (bakınız: Paragraf UR 37)
35. Bir finansal araca bağlı veya finansal borç unsuru teşkil eden faizler, temettüler, kayıp ve kazançlar, kâr ya da zararda gelir veya gider olarak muhasebeleştirilir. Özkaynağa dayalı finansal araç sahiplerine yapılan ödemeler, işletme tarafından, her türlü gelir vergisi indiriminden arındırılmış olarak doğrudan özkaynağa borç olarak muhasebeleştirilir. Özkaynak işlemlerinden kaynaklanan işlem maliyetleri, her türlü gelir vergisi indiriminden arındırılmış şekilde özkaynaktan indirilerek muhasebeleştirilir.
36. Bir finansal aracın, finansal borç veya özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılması, bu finansal araca bağlı faiz, temettü, kayıp ve kazançların kâr ya da zararda gelir veya gider olarak muhasebeleştirilmesini belirler. Bu suretle, tamamı borç olarak muhasebeleştirilen hisselere ait temettü ödemeleri, bono faizleri gibi gider olarak muhasebeleştirilir. Benzer biçimde, finansal borçların geri satın alınması ya da yeniden finanse edilmesi ile bağlantılı kazanç ve kayıplar kâr ya da zararda muhasebeleştirilirken, özkaynağa dayalı finansal araçların geri satın alınması ya da yeniden finanse edilmesi özkaynakta meydana gelen değişim olarak muhasebeleştirilir. Özkaynağa dayalı finansal aracın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklikler finansal tablolara yansıtılmaz.
37. İşletme özkaynağına dayalı finansal araç ihraç etmesi ya da anılan aracı geri satın alması sırasında çeşitli maliyetlere katlanır. Bu maliyetler, tescil ve diğer mevzuata dayalı ücretleri, yasal, mali ve diğer profesyonel danışmanlık ücretlerini, basım maliyetlerini ve damga vergilerini kapsayabilir. Özkaynak işleminin işlem maliyetlerinin, doğrudan özkaynak işlemine atfedilebilen, aksi halde katlanılmasına gerek olmayan ek maliyetler olmaları durumunda, anılan maliyetler özkaynaktan indirilerek muhasebeleştirilirler (ilgili gelir vergisi etkisinden arındırılmış olarak). Vazgeçilen özkaynak işlemleri ile ilgili maliyetler gider olarak muhasebeleştirilir.
38. Bir bileşik finansal aracın ihracına ilişkin işlem maliyetleri, elde edilen tutarların ilgi araca dağıtımı oranında araca ait borç ve özkaynak bileşenlerine dağıtılır. Birden fazla işlemle ilgili işlem maliyetleri (örneğin bazı hisse senetlerinin arz edilmesi işlemleri ile diğer bazı hisselerin borsaya kaydedilmesi işlemlerinin eş zamanlı olarak gerçekleştirilmesi ile ilgili maliyetler), makul ve benzer işlemlerle tutarlılık arz eden bir tahsis yöntemi esas alınmak suretiyle ilgili işlemlere dağıtılır.
39. Dönem içinde özkaynaktan indirilerek muhasebeleştirilen işlem maliyetlerinin tutarı, “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” Standardı kapsamında ayrıca kamuoyuna açıklanır. Doğrudan özkaynakta muhasebeleştirilen gelir vergisi tutarı, “TMS 12 Gelir Vergileri” Standardı kapsamında kamuoyuna açıklanan ve özkaynağa borç veya alacak kaydedilen toplam cari ve ertelenmiş gelir vergisine dahil edilir.
40. Gider olarak sınıflandırılmış temettüler, gelir tablosunda, diğer borçların faizleri ile birlikte veya ayrı bir kalem olarak gösterilebilir. Bu Standart hükümlerine ek olarak, faiz ve temettülerin kamuoyuna açıklanması TMS 1 ve TFRS 7 Standartlarının hükümlerine de tabidir. Bazı durumlarda, vergisel uygulamadaki farklılıklar nedeniyle faiz ve temettülerin gelir tablosunda ayrı ayrı kamuoyuna açıklanması tercih edilebilir. Vergi etkileri ise TMS 12 uyarınca kamuoyuna açıklanır.
41. Bir finansal borcun defter değerindeki değişikliklerden kaynaklanan kazanç ve kayıplar, nakit ya da başka bir finansal varlığın verilmesi karşılığında işletme aktifinde arta kalan bakiye üzerinde bir hak sağlayan araçlara ilişkin olmaları durumunda dahi, kâr ya da zararda gelir veya gider olarak muhasebeleştirilir (bakınız: Paragraf 18(b)). TMS 1’e göre, işletme, bu tür bir aracın yeniden ölçülmesinden kaynaklanan her türlü kazanç veya kaybı, işletmenin performansının açıklanması açısından önemli olması durumunda gelir tablosunda sunar.
Finansal varlık ve borçların birbirinden mahsup edilmesi (netleştirilmesi) (bakınız: Paragraf UR 38 ve UR 39)
42. Bir finansal varlık ve borcun birbirine mahsup edilerek (netleştirilerek) net tutarın bilançoda gösterilmesi ancak ve ancak işletmenin;
(a) Muhasebeleştirilen tutarları netleştirme konusunda yasal bir hakkının bulunması; ve
(b) Net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu ödeme işlemlerini eş zamanlı olarak gerçekleştirme niyetinde olması durumunda mümkün olabilir.
İşletme, bilanço dışı bırakılma koşullarını taşımayan bir finansal varlığın devrini muhasebeleştirmesi sırasında, devrolunan varlığı ve buna ilişkin borçları netleştiremez (bakınız: TMS 39 Paragraf 36).
43. Bu Standart, finansal varlık ve borçların net esasına göre sunumunu, bu sunum esnasında iki ya da daha fazla sayıda farklı finansal aracın ödenmesinin işletmenin gelecekteki tahmini nakit akışını yansıtması durumunda zorunlu tutar. İşletmenin tek bir net tutarda ödeme yapma veya alma hakkı olduğunda ve işletme bu yönde hareket etme niyeti taşıdığında, tek bir finansal varlık ya da finansal borcu var demektir. Diğer durumlarda finansal varlıklar ve finansal borçlar, işletmenin kaynak veya yükümlülüklerini gösterme nitelikleri dolayısıyla birbirlerinden ayrı olarak sunulur.
44. Muhasebeleştirilmiş bir finansal varlığın ve muhasebeleştirilmiş bir finansal borcun netleştirilmesi ve net tutarın sunulması, bir finansal varlığın veya finansal borcun bilanço dışı bırakılması işleminden farklıdır. Mahsup işlemi, kazanç ya da kaybın muhasebeleştirilmesine neden olmamasına rağmen; finansal bir aracın bilanço dışı bırakılması önceden muhasebeleştirilmiş kalemin bilançodan çıkarılmasının yanında, bir kazanç ya da kayıp muhasebeleştirilmesine yol açabilir.
45. Netleştirme hakkı, borçlunun alacaklıya olan borcunu ilgili alacaklıdan olan alacağıyla takas etme veya alacaklıdan olan alacağının tamamından ya da bir kısmından mahsup etme imkanı veren sözleşmeden veya başka bir sebepten kaynaklanan yasal bir haktır. Bazı istisnai durumlarda, her üç taraf arasında, borçlunun borcunu alacaklısından mahsup etmesine açıkça imkan veren bir anlaşma olması durumunda, borçlu üçüncü bir taraftan olan alacağını alacaklısından mahsup eder. Netleştirme yasal bir hak olduğu için bu hakkı düzenleyen kurallar ve tarafların ilişkilerine uygulanan kurallar, farklı mevzuatlara göre değişiklik gösterebilir ve tarafların arasındaki ilişkiyi düzenleyen kuralların dikkate alınması gerekebilir.
46. Finansal bir varlığı ve finansal bir borcu netleştirmenin yasal bir hak olması, finansal varlık ve finansal borca ilişkin hak ve yükümlülükler ile işletmenin maruz kaldığı kredi ve likidite riskini etkileyebilir. Ancak söz konusu hakkın varlığı, netleştirme işlemi için tek başına yeterli temel oluşturmaz. İşletmenin, hakkın uygulanması veya eş zamanlı olarak netleştirme yapılması yönünde niyetinin olmaması durumunda, gelecekteki nakit akışının zamanı ve tutarı etkilenmez. İşletmenin söz konusu hakkın uygulanması veya eş zamanlı netleştirme yapılması yönünde bir niyetinin bulunması durumunda, varlık ve borçların net esasa göre sunumu, gelecekte beklenen nakit akışının tutarını ve zamanını ve de anılan nakit akışının maruz kaldığı riskleri daha sağlıklı bir biçimde yansıtır. Taraflardan biri veya her ikisinin herhangi bir yasal hak olmaksızın sözleşmeyi net esasına göre yerine getirmeyi istemeleri, netleştirme hakkının tanınması için yeterli değildir; çünkü münferit finansal varlık ya da borca ait haklar ve yükümlülükler değişmeyecektir.
47. Belirli bir varlık ve borcun netleştirilmesiyle ilgili olarak bir işletmenin niyeti, işletmenin işe yönelik normal uygulamalarından, finansal piyasaların gereklerinden ve karşılıklı veya eş zamanlı netleştirme imkanlarını kısıtlayan diğer durumlardan etkilenebilir. Netleştirme hakkına sahip bir işletme, karşılıklı netleştirme veya eş zamanlı olarak varlıklarını elde/tahsil etme ve borçlarını ödeme niyetinde değilse, bu hakkın, işletmenin maruz kaldığı kredi riski üzerindeki etkileri, TFRS 7’nin 36 ncı Paragrafı uyarınca kamuoyuna açıklanır.
48. İki finansal araç, örneğin organize bir finansal piyasadaki takas odası işlemi veya birebir takas işlemi yoluyla eş zamanlı olarak ödenebilir. Bu gibi durumlarda nakit akımları tek bir net tutara eşittir ve maruz kalınan kredi ve likidite riski yoktur. Diğer durumlarda, işletme, tüm varlık tutarı kadar bir kredi riskine veya tüm finansal borç tutarı kadar bir likidite riskine maruz kalarak ayrı tutarlar ödemek ya da almak suretiyle her iki aracı birden yerine getirebilir. Bu gibi risk tutarları, kısa süreli bile olsa önem taşıyabilir. Dolayısıyla, sadece işlemlerin aynı anda olmaları halinde, finansal varlığın elde edilmesi ve finansal borcun ödenmesinin eş zamanlı olarak gerçekleştiği kabul edilir.
49. Aşağıda belirtilen durumlarda, genellikle, Paragraf 42’de yer alan koşullar yerine getirilmemiş olur ve netleştirme yapılması genellikle uygun olmaz;
(a) Birçok farklı finansal aracın, tek bir finansal aracın özelliklerini taşıyacak şekilde kullanılması (sentetik türev ürün);
(b) Aynı temel riske maruz (örneğin bir forward sözleşme portföyüne ya da başka bir türev araç portföyüne dahil bulunan varlık ve borçlar) fakat farklı taraflar içeren finansal araçlardan doğan finansal varlık ve borçlar;
(c) Rücu edilemeyen finansal borçlar için, finansal veya diğer varlıkların teminat olarak verilmesi;
(d) Borcun ödenmesinde alacaklı tarafından geçerli kabul edilmeksizin, finansal varlıkların bir yükümlülüğün ifası amacıyla borçlu tarafından bir yed-i emine tevdii edilmesi (örneğin, geri satın alma/itfa fonuna ilişkin anlaşmalar);
(e) Zarara yol açan olaylar nedeniyle ortaya çıkan yükümlülüklerin tazmininin bir sigorta sözleşmesi aracılığıyla üçüncü bir taraftan talep edilmesi.
50. Tek bir tarafla birden çok finansal araç işlemi gerçekleştiren bir işletme, karşı taraf ile karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren bir anlaşmaya girebilir. Bu tür bir anlaşma, anlaşma kapsamındaki tüm finansal araçların, herhangi bir sözleşmenin, sözleşmeye ilişkin temerrüde düşülmesi ya da iptal olması halinde, tek seferde net olarak ödenmesine imkan verir. Bu düzenlemeler, genellikle, finansal kuruluşlar tarafından, iflas veya karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmesini engelleyen diğer durumlardan kaynaklanan zararlardan korunmak için kullanılır. Karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşma; genellikle, özel bir temerrüt halinde veya normal koşullarda ortaya çıkması beklenmeyen durumlar sonrasında işlerlik kazanan ve finansal bir varlığın ya da borcun tahsil edilmesini veya ödenmesini etkileyen bir mahsup hakkı yaratır. Karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşma, Paragraf 42’de yer alan koşulların ikisi de sağlanmadığı takdirde netleştirme için temel oluşturmaz. Karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşmaya konu olan finansal varlık ve borçlar netleştirilmemiş ise, bu anlaşmanın işletmenin kredi riskine olan etkisi TFRS 7’nin 36 ncı Paragrafı uyarınca kamuoyuna açıklanır.
Açıklama
51-95 “-”
Yürürlük tarihi
96. Bu Standart, 1 Ocak 2005 tarihinden sonra başlayan yıllık dönemler için uygulanacak olup, anılan tarihten önce uygulanması teşvik edilir. İşletme, Mart 2004 tarihinde yayımlanan değişiklikleri de içeren TMS 39 Standardını (…) uygulamadığı sürece, 1 Ocak 2005 tarihinden önce başlayan yıllık dönemler için bu Standardı uygulayamaz. İşletmenin bu Standardı 1 Ocak 2005 tarihinden önce başlayan bir dönemde uygulaması durumunda, anılan durum kamuoyuna açıklanır.
97. Bu Standart geriye dönük olarak uygulanır.
Diğer bildirilerin iptali
98. “-”
99. “-”
100. “-”
Ek
Uygulama Rehberi
TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum
Bu Ek, Standardın ayrılmaz bir parçasıdır.
UR1. Bu Uygulama Rehberi, Standardın belirli yönlerinin uygulanmasına ilişkin açıklamalarda bulunur.
UR2. Söz konusu Standart, finansal araçların muhasebeleştirilmesi veya ölçülmesi ile ilgilenmez. Finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesine ilişkin hükümler “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardında yer alır.
Tanımlar (Paragraf 11-14)
Finansal varlıklar ve finansal borçlar
UR3. Para (nakit) bir finansal varlıktır; çünkü bir değişim aracını temsil eder ve dolayısıyla bütün işlemlerin ölçülmesi ve finansal tablolara yansıtılmasında esas teşkil eder. Bir banka ya da benzeri bir finansal kuruluş nezdindeki nakit mevduat bir finansal varlıktır, çünkü sahibine, sözleşmeden doğan, kuruluştan nakit çekme veya bakiyesine karşılık kredi veren lehine bir finansal borcun ödenmesinde kullanılacak çek veya benzer bir araç keşide etme hakkını temsil eder.
UR4. Gelecekte sözleşmeden doğan nakit alma hakkını temsil eden finansal varlıklar ile gelecekte sözleşmeye bağlı nakit ödeme yükümlülüğünü temsil eden finansal borçların bilinen örnekleri şunlardır:
(a) Ticari alacaklar ve borçlar;
(b) Alacak ve borç senetleri;
(c) Kredi alacak ve borçları; ve
(d) Alacak ve borç tahvilleri.
Her durumda, bir tarafın sözleşmeden doğan nakit alma hakkı (veya ödeme yükümlülüğü) diğer tarafın buna karşılık gelen ödeme yükümlülüğü (veya alma hakkı) ile eşleştirilir.
UR5. Finansal aracın diğer bir çeşidi, nakit dışındaki bir finansal varlığın elde edilecek veya vazgeçilecek ekonomik fayda olarak kararlaştırıldığı araçlardır. Örneğin, devlet tahvili olarak ödenecek bir borç senedi, hamiline, sözleşmeye bağlı olarak nakit değil devlet tahvili alma hakkı verir. Senedi düzenleyene ise sözleşmeye bağlı olarak nakit değil devlet tahvili verme yükümlülüğü doğurur. Tahviller finansal varlıklardır; çünkü tahvili çıkaran devletin nakit ödeme yükümlülüğünü temsil ederler. Bu nedenle senet, senet hamilinin finansal varlığı, senedi düzenleyenin ise finansal borcudur.
UR6. Daimi borçlanma araçları (daimi bonolar, tahviller ve sermaye senetleri gibi) genellikle hamiline sözleşmeden doğan, belirsiz bir gelecekte sabit tarihlerde faiz ödemeleri elde etme hakkı sağlar. Bu hak; anaparayı geri alma hakkını ya hiç içermez ya da anaparayı geri almayı mümkün kılmayan veya ancak çok uzak bir gelecekte gerçekleşebilir hale getiren koşulları içerir. Örneğin, işletme, 1000 PB2 tutarında anaparaya uygulanacak %8 faiz oranı üzerinden hesaplanan daimi yıllık ödemelerde bulunmayı zorunlu kılan bir finansal araç ihraç edebilir. İlgili araç ihraç edildiğinde %8’in piyasa faiz oranı olduğunun varsayılması durumunda, ihraççı, ilk muhasebeleştirildiğinde gerçeğe uygun değeri (bugünkü değer) 1000 PB olan gelecekteki faiz ödemelerine ilişkin sözleşmeden doğan bir yükümlülük üstlenir. Anılan finansal aracın hamili ve ihraççısı, sırasıyla, bir finansal varlık ve finansal borca sahiptir.
UR7. Finansal araçların alınmasına, verilmesine veya değiştirilmesine ilişkin sözleşmeden doğan hak ya da sözleşmeye dayalı yükümlülüğün kendisi bir finansal araçtır. Sözleşmeden doğan haklar veya sözleşmeye dayalı yükümlülükler zinciri, sonucunda bir nakit elde edilmesine veya ödemesine ya da özkaynağa dayalı bir finansal araç edinilmesine veya ihraç edilmesine neden olması durumunda finansal araç tanımına uyar.
UR8. Sözleşmeden doğan bir hakkın kullanılması veya sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğün yerine getirilmesi kesin olabilir veya gelecekte koşullu bir olayın meydana gelmesine bağlı olabilir. Örneğin bir finansal teminat, borç alanın yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda borç verenin garantörden nakit almasını sağlayan sözleşmeden doğan bir haktır ve aynı şekilde garantörün, borç verene ödeme yapmak için sözleşmeye bağlı bir yükümlülüğüdür. Borç verenin hakkını kullanması ve garantörün yükümlülüğünü yerine getirmesi koşulu, borçlunun yükümlüğünü yerine getirmemesi gibi gelecekteki bir olaya bağlı olsa da, sözleşmeden doğan hak ve yükümlülük geçmişteki bir işlemden veya olaydan (garantinin üstlenilmesi) dolayı mevcuttur. Her zaman finansal tablolarda gösterilmeseler bile, koşullu hak ve yükümlülükler finansal varlık ve finansal borç tanımına uyarlar. Sözü edilen koşullu hak ve yükümlülüklerden bazıları TFRS 4 kapsamındaki sigorta sözleşmeleri olabilir.
UR9. “TMS 17 Kiralama İşlemleri” Standardına göre finansal kiralama işlemi, esas olarak, kiraya verene bir kredi sözleşmesinde olduğu gibi anapara ve faiz ödemelerinin bileşiminden oluşan bir ödemeler serisini elde etmeye ilişkin bir hak, buna karşılık kiracıya ise söz konusu ödemelerde bulunma yükümlülüğü veren bir işlem olarak nitelendirilir. Kiraya veren, kiraladığı finansal kiralama konusu varlığın kendisini değil finansal kiralama sözleşmesinde yer alan alacak tutarındaki yatırımını muhasebeleştirir. Diğer yandan faaliyet kiralaması esasen, kiraya verenin, herhangi bir hizmet karşılığında yapılan ücret ödemesine benzer şekilde, ödenen tutar karşılığında gelecekte bir varlığın kullanımını sağlamayı taahhüt ettiği, tamamlanmamış bir sözleşme olarak kabul edilir. Kiraya veren, sözleşmede yer alan gelecekteki alacak tutarının yerine kiralama konusu varlıkları muhasebeleştirmeye devam eder. Dolayısıyla finansal kiralama bir finansal araç olarak kabul edilirken, faaliyet kiralaması bir finansal araç olarak kabul edilmez (halihazırda muaccel hale gelmiş ve ödenecek olan taksitler hariç).
UR10. Maddi varlıklar (stoklar ve maddi duran varlıklar gibi), kiralama konusu varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar (patentler ve ticari markalar gibi) finansal varlık değillerdir. Söz konusu maddi varlıkların ve maddi olmayan duran varlıkların kontrolü, bir nakit girişi sağlamaya veya başka bir finansal varlık elde etmeye imkan yaratır; fakat nakit veya başka bir finansal varlık elde etmeye yönelik mevcut bir hak sağlamaz.
UR11. Gelecekte sağlayacağı ekonomik fayda, nakit veya başka bir finansal varlık elde etme hakkı yerine hizmet veya mal alımı olan varlıklar (peşin ödenmiş giderler gibi) finansal varlık değildir. Benzer şekilde, ertelenmiş gelir ve teminat yükümlülükleri gibi kalemler de finansal borç değildir. Bunun nedeni, söz konusu yükümlülüklere ilişkin ekonomik faydaların, nakit veya başka bir finansal varlığın ödenmesine ilişkin sözleşmeden doğan bir yükümlülük olarak değil, mal veya hizmet verilmesi şeklinde işletmeden çıkmasıdır.
UR12. Sözleşmeye bağlı olmayan varlık ve yükümlülükler (devlet tarafından konulan yasal zorunlulukların bir sonucu olarak ortaya çıkan gelir vergileri gibi) finansal varlık veya finansal borç değildir. Gelir vergilerine ilişkin muhasebe işlemleri “TMS 12 Gelir Vergileri” Standardı kapsamındadır. “TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” Standardında tanımlanan zımni kabulden doğan yükümlülükler de sözleşmeden doğmazlar ve finansal borç değillerdir.
Özkaynağa dayalı finansal araçlar
UR13. Özkaynağa dayalı finansal araçlara örnek olarak; satılamayan adi hisse senetleri, bazı imtiyazlı hisse senetleri (bakınız: Paragraf UR 25 ve UR 26), hisse alım hakkı veren finansal araçlar, veya bir finansal varlık veya sabit tutarda bir nakit karşılığında, bir işletmenin ihraç ettiği sabit sayıdaki satılamayan adi hisse senedine alım için başvurmak veya satın almak konusunda hamiline imkan veren yazılı alım opsiyonları gösterilebilir. İşletmenin, sabit tutarda bir nakit veya finansal varlık karşılığında belirli miktarda özkaynağına dayalı finansal araç satın alma veya ihraç etme yükümlülüğü, anılan işletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıdır. Bununla birlikte, bu tür bir sözleşmenin işletme için nakit veya başka bir finansal varlık verme yükümlülüğünü içermesi durumunda, anılan sözleşme geri satın alınan tutarın bugünkü değerine ilişkin bir borç da yaratır (bakınız: Paragraf UR 27 (a)). Satılamayan adi hisse senedi ihraç eden bir işletme, dağıtım yapmak için resmi olarak harekete geçtiğinde bir yükümlülük üstlenir ve hissedarlara karşı buna uygun olarak davranması kanunen zorunlu hale gelir. Bu durum temettü dağıtımında bulunulacağının duyurulmasından sonra veya işletmenin tasfiye edilip borçlarının ödenmesinden sonra kalan aktiflerin ortaklara dağıtılabilir olması durumunda geçerli olabilir.
UR14. İşletmeye sabit tutarda bir nakit veya başka bir finansal varlık karşılığında belirli miktarda özkaynağına dayalı finansal araçı yeniden edinme hakkı veren satın alınmış bir alım opsiyonu veya benzer diğer bir sözleşme, işletme için bir finansal varlık değildir. Bu tür bir sözleşme için ödenen tutar özkaynaktan düşülür.
Türev finansal araçlar
UR15. Finansal araçlar, asıl araçlar (alacaklar, borçlar ve hisse senedine dayalı finansal araçlar gibi) ile türev finansal araçları (finansal opsiyonlar, vadeli işlem sözleşmeleri-futures sözleşmeler ve forward sözleşmeler, vadeli faiz oranı takasları ve döviz takasları gibi) içerir. Türev finansal araçlar, finansal araç tanımına uyar ve dolayısıyla bu Standart kapsamında yer alır.
UR16. Türev finansal araçlar, aracın tarafları arasında üzerine yazıldığı asıl finansal aracın bir veya daha fazla finansal riskini nakletme etkisine sahip hak ve yükümlülükler yaratır. Başlangıçta türev finansal araçlar bir tarafa, potansiyel olarak lehte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla sözleşmeye dayalı olarak el değiştirme hakkını veya potansiyel olarak aleyhte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla sözleşmeye dayalı olarak el değiştirme yükümlülüğünü verir. Ancak, genellikle3 söz konusu hak ve yükümlülükler sözleşmenin başında üzerine yazıldığı asıl finansal aracın devrine yol açmadığı gibi bu devrin mutlaka sözleşmenin vadesinde olmasını da gerektirmez. Bazı araçlar hem takas yapma hakkını hem de takas yapma yükümlülüğünü içerir. Takasın koşulları, türev aracın oluşumunda belirlendiğinden finansal piyasalarda fiyatlar değiştikçe bu koşullar lehte veya aleyhte olabilir.
UR17. Finansal varlık veya borçların takasına dayalı bir satım veya alım opsiyonu (yani işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçları dışındaki finansal araçlar) opsiyon sahibine sözleşmenin üzerine yazıldığı finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki değişimlerden kaynaklanan muhtemel gelecek ekonomik faydayı elde etme hakkı verir. Bunun tersine, opsiyonu yazan, ilerideki potansiyel ekonomik yarardan feragat etme yükümlülüğünü veya üzerine yazıldığı finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki değişmelerden doğan ekonomik yararların potansiyel kaybına katlanmayı kabul eder. Opsiyon hamilinin sözleşmeye dayalı haklarıyla opsiyonu yazanın sözleşmeye dayalı yükümlülükleri, sırasıyla, finasal varlık ve finansal borcun tanımına karşılık gelir. Bir opsiyon sözleşmesinin üzerine yazıldığı finansal araç, diğer işletmelerdeki hisseler ve faizli araçlar da dahil olmak üzere her türlü finansal varlık olabilir. Opsiyon, opsiyon yazıcısının bir finansal varlık devretmesi yerine bir borçlanma aracı ihraç etmesini gerektirebilir; fakat opsiyonun kullanılması halinde opsiyonun üzerine yazılı olduğu araç opsiyon hamilinin bir finansal varlığı haline gelecektir. Opsiyon hamilinin potansiyel olarak lehte koşullarda finansal varlıkları takas hakkı ve opsiyonu yazanın potansiyel olarak aleyhte koşullarda finansal varlığı takas etme yükümlülüğü, opsiyonun kullanılmasıyla takas edilen opsiyonun üzerine yazıldığı finansal varlıktan bağımsızdır. Opsiyon hamilinin hakkı ve opsiyonu yazanın yükümlülüğü opsiyonun kullanıp kullanmama olasılığından etkilenmez.
UR18. Türev finansal araçların bir diğer örneği; altı ay vadeli ve bir tarafın (satın alan) 1.000.000 PB nominal tutarlı sabit faizli devlet tahvili karşılığında 1.000.000 PB nakit vermeyi taahhüt ettiği; diğer tarafın (satıcı) ise 1.000.000 PB nakit karşılığında 1.000.000 PB nominal tutarlı sabit faizli devlet tahvili vermeyi taahhüt ettiği bir forward sözleşmesidir. Altı ay süresince iki tarafın da finansal araçların takası için sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülükleri vardır. Devlet tahvillerinin piyasa fiyatının 1.000.000 PB’nin üzerine çıkması durumunda, söz konusu durum satıcının aleyhine alıcının ise lehine olacaktır; piyasa fiyatının 1.000.000 PB’nin altına düşmesi durumunda ise, bunun tersi olacaktır. Alıcının, elde tutulan alım opsiyonundaki hakka benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan satım opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir finansal borcu) vardır. Satıcının ise elde tutulan satım opsiyonundaki hakka benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan alım opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir finansal borcu) vardır. Opsiyonlarda olduğu gibi söz konusu sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülükler üzerlerine yazıldıkları finansal araçlardan (takas edilecek tahvil ve nakit) ayrı ve bağımsız olarak finansal varlık ve finansal borç meydana getirirler. Bir opsiyon sözleşmesindeki yükümlülüğün yerine getirilmesi, sadece opsiyon hamilinin opsiyonu kullanmayı tercih etmesiyle gerçekleşirken; bir forward sözleşmesinin tarafları işlemi kararlaştırılan zamanda yerine getirme yükümlülüğü taşırlar.
UR19. Vadeli faiz oranı ve döviz swapları, faiz oranı tavanları, oran makasları (collars) ve taban oranlar, kredi taahhütleri, bono ihraç imkanları ve akreditifler de dahil olmak üzere, birçok diğer türev araç gelecekteki bir takas işlemi için bir hak veya yükümlülük içerir. Bir vadeli faiz oranı swap sözleşmesi, birisi değişken diğeri sabit faiz oranlarını referans alan gelecekteki bir dizi nakit değişimlerini gerçekleştirmek için tarafların anlaştığı bir forward sözleşmesi türü gibi görülebilir. Futures sözleşmeler, esas farkları sözleşmelerin Standart olması ve bir pazarda alınıp satılmaları olmak üzere forward sözleşmelerinin bir diğer türüdür.
Finansal olmayan kalemlerin alım satımına ilişkin sözleşmeler (Paragraf 8–10)
UR20. Finansal olmayan kalemlerin alım satımına ilişkin sözleşmeler finansal araç tanımına uymaz; çünkü taraflardan birinin finansal olmayan bir varlık veya hizmet alınmasına yönelik sözleşmeye dayalı hakkı ile karşı tarafın buna tekabül eden borcu, taraflardan hiçbirine bir finansal varlığın alınması, verilmesi veya takasına ilişkin mevcut bir hak veya yükümlülük doğurmaz. Örneğin, sadece finansal olmayan bir varlığın alınmasına veya verilmesine dayanan sözleşmeler (örneğin gümüş üzerine yazılı opsiyon, futures veya forward sözleşmeleri) finansal araç değildir. Birçok ticari mal sözleşmesi bu türdendir. Bazıları standart yapıdadır ve tıpkı bazı türev finansal araçlar gibi organize pazarlarda alınıp satılırlar. Örneğin, bir ticari mal vadeli işlem (futures) sözleşmesi hemen nakit karşılığı alınıp satılabilir, çünkü bir pazarda alınıp satılmak üzere kayıtlıdır ve birçok kez el değiştirebilir. Ancak sözleşmeyi alıp satan taraflar esasen sözleşmenin üzerine yazıldığı ticari malı alıp satmaktadır. Bir mal sözleşmesinin nakit karşılığında alınıp satılabilmesi, anılan sözleşmenin alım satım kolaylığı, malın alım ya da satımına ilişkin yükümlülüğün nakit olarak yerine getirilmesine ilişkin pazarlık imkanının olması, sözleşmenin ana özelliğini bir finansal araç meydana getirecek biçimde değiştirmez. Öte yandan, net tutar üzerinden veya finansal araçların takası şeklinde ödenebilen ya da içerisindeki finansal olmayan kalemin halihazırda nakte dönüştürülebildiği bazı finansal olmayan kalem alım satım sözleşmeleri sanki finansal araçlarmış gibi bu Standart kapsamında yer alırlar (bakınız: Paragraf 8).
UR21. Maddi varlıkların alınmasını veya verilmesini içeren bir sözleşme, anılan varlıkların devredildiği tarihin ötesine ertelenmiş bir ödeme olmadıkça, bir tarafın finansal varlığı ve diğer tarafın finansal borcu sayılmaz. Ticari krediyle yapılan mal alım satımında da durum bu şekildedir.
UR22. Bazı sözleşmeler ticari mala bağlıdır; ancak bir malın fiziki olarak alınması veya teslimi yoluyla yerine getirilmezler. Söz konusu sözleşmeler, sözleşmedeki bir formüle göre belirlenen nakit ödemeler yoluyla yerine getirilirler. Örneğin, bir tahvilin anapara tutarı, petrolün tahvilin vade tarihindeki piyasa fiyatı ile sabit bir petrol miktarının çarpımı ile hesaplanabilir. İlgili anapara tutarı bir ticari mal fiyatına endekslenmiştir; fakat ödeme sadece nakit şeklinde olur. Böyle bir sözleşme bir finansal araçtır.
UR23. Finansal araç tanımı, finansal varlık veya finansal borç doğuran sözleşmelere ek olarak, finansal olmayan bir varlık veya finansal olmayan bir borç doğuran sözleşmeleri de kapsar. Bu tür finansal araçlar genellikle bir tarafa finansal bir varlığı finansal olmayan bir varlıkla takas etme opsiyonu verir. Örneğin, petrole endeksli bir bono, hamiline, anapara tutarını sabit bir petrol miktarıyla takas etme opsiyonu ile birlikte, periyodik olarak sabit faiz ödemeleri elde etme ve vade sonunda sabit bir nakit tutar alma hakkını verebilir. Bu opsiyonun kullanılma isteği, petrolün gerçeğe uygun değeri ile petrolün bonoda yazılı nakit karşılığı takas oranının (takas fiyatı) göreceli değerlerine bağlı olarak zaman içerisinde değişiklik gösterecektir. Bono hamilinin opsiyonu kullanıp kullanmama eğilimi, opsiyonu oluşturan aktif kalemlerin varlığını etkilemez. Bono hamilinin finansal varlığı ve ihraççının finansal borcu, yaratılan diğer varlık ve borçların çeşidine bakılmaksızın, ilgili bonoyu bir finansal araç yapar.
UR24. “-”
Sunum
Borçlar ve özkaynak (Paragraf 15-27)
Nakit veya başka bir finansal varlığın verilmesine ilişkin sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğünün bulunmaması (Paragraf 17-20)
UR25. İmtiyazlı hisse senetleri değişik haklarla ihraç edilebilirler. Bir imtiyazlı hisse senedinin finansal borç mu yoksa özkaynağa dayalı finansal araç mı olduğunun belirlenmesinde, ihraççı, hissenin finansal borcun temel özelliklerini sergileyip sergilemediğini belirlemek için hisseye bağlı olan özel hakları göz önünde bulundurur. Örneğin, belirli bir tarihte ya da hisse senedi hamili tarafından belirlenen bir tarihte geri satın alınan bir imtiyazlı hisse senedi finansal borç içerir; çünkü ihraççının hisse senedi hamiline finansal varlık devretme yükümlülüğü vardır. İhraççının fon eksikliği, yasal bir sınırlama olması veya kâr ya da yedeğin yetersizliği dolayısıyla, imtiyazlı hisse senedinin geri satın alınmasına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirememe olasılığının bulunması, sözleşmeden doğan yükümlülüğü ortadan kaldırmaz. İhraççının hisseyi nakit karşılığı geri satın alması opsiyonu finansal borç tanımı için yeterli değildir, çünkü ihraççının hissedarlara finansal varlıkların devri için mevcut bir yükümlülüğü yoktur. Bu durumda, hisselerin geri satın alınması tamamen ihraççının elindedir. Ancak, ihraççının, genellikle hisseleri geri satın alma niyetine ilişkin olarak hissedarları resmi bir biçimde bilgilendirmesi yoluyla opsiyonunu kullanması durumunda, bir yükümlülük doğabilir.
UR26. İmtiyazlı hisse senetlerinin geri satın alınamaz olmaları durumunda, uygun sınıflandırma şekli imtiyazlı senede bağlı diğer haklara göre belirlenir. Yapılan sınıflandırmada, sözleşmeye bağlı düzenlemelerin özü ile finansal borç ve özkaynağa dayalı finansal aracın tanımı esas alınır. Birikimli olsun ya da olmasın, imtiyazlı hisse senedi sahiplerine yapılacak ödemelerin ihraççının isteğine bağlı olması durumunda, anılan hisseler özkaynağa dayalı finansal araçtır. Bir imtiyazlı hisse senedinin özkaynağa dayalı finansal araç ya da finansal borç olarak sınıflandırılmasında aşağıdakilerin etkisi bulunmaz; örneğin:
(a) Geçmişte yapılan ödemeler;
(b) Gelecekte ödeme yapma niyeti;
(c) Ödeme yapılmaması durumunun (adi hisse senetlerine temettü ödemesindeki sınırlamalar dolayısıyla, imtiyazlı hisse senetlerine temettü ödenmemesi durumunda) ihraççının adi hisse senetlerinin fiyatına olası negatif etkisi;
(d) İhraççının yedeklerinin tutarı;
(e) İhraççının bir döneme ilişkin kâr ya da zarar tahmini, veya;
(f) İhraççının dönem kâr ya da zararının tutarına etki edebilmesi veya edememesi.
İşletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarıyla yapılan ödeme (Paragraf 21-24)
UR27. Aşağıda yer alan örnekler, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlarına ilişkin farklı türden sözleşmelerin nasıl sınıflandırılacağını gösterir:
(a) İşletmenin belirli sayıdaki kendi hissesini gelecekte başka bir ödeme olmaksızın alması ya da vermesi; veya belirli sayıdaki kendi hissesini nakit ya da başka bir finansal varlık karşılığında değiştirmesi ile yerine getirilecek olan bir sözleşme, özkaynağa dayalı bir finansal araçtır. Buna göre, bu tür bir sözleşme için alınan ya da ödenen herhangi bir bedel doğrudan özkaynağa eklenir veya özkaynaktan düşülür. Karşı tarafa sabit tutarda bir nakit karşılığı işletmenin belirli sayıda hissesini alma hakkı veren ihraç edilmiş bir hisse opsiyonu buna örnek olarak gösterilebilir. Ancak, sözleşmenin işletmenin kendi hisselerini belirli ya da belirlenebilen bir tarihte veya talep edildiğinde geri satın almasını (bedelini ödeyerek geri almasını) gerektirmesi durumunda, işletme için aynı zamanda geri satın alma tutarının bugünkü değeri kadar bir finansal borç doğmuş olur. İşletmenin, bir forward sözleşmesi uyarınca belirli miktar bir nakit karşılığında kendi hissesinin belirli bir ksımını geri alma yükümlülüğü buna örnek olarak verilebilir.
(b) İşletmenin geri satın alma yükümlülüğü olan hisselerin adedi sabitlenmemiş ya da yükümlülük karşı tarafın geri satma hakkını kullanmasına bağlı dahi olsa, bir işletmenin nakit karşılığı kendi hisselerini satın alma yükümlülüğü geri satın alma tutarının bugünkü değeri kadar bir finansal borç doğurur. Karşı tarafın opsiyonu kullanması durumunda işletmenin kendi hisselerini nakit karşılığı geri satın almasını gerektiren ihraç edilmiş bir opsiyon, koşullu yükümlülük için bir örnektir.
(c) Alınacak ya da verilecek nakit veya başka bir finansal varlık tutarı işletmenin kendi hisse senedinin piyasa fiyatındaki değişikliklere bağlı olsa dahi, nakit ya da başka bir finansal varlık olarak yerine getirilecek olan sözleşme bir finansal varlık veya bir finansal borçtur. Net nakit ödemeli hisse opsiyonu buna bir örnektir.
(d) Bir işletmenin, değeri sabit bir tutara ya da sözleşmede yazılı olan değişkene (örneğin bir ticari mal fiyatına) endeksli bir tutara eşit olan değişken sayıdaki kendi hissesi aracılığıyla yerine getirilecek olan bir sözleşme, bir finansal varlık ya da bir finansal borçtur. Kullanılması halinde, işletmenin sözleşmenin değerine eşit miktarda kendi aracını vermesiyle net olarak ödenen altın satın alım opsiyonu buna bir örnektir. Bu tür bir sözleşme, sözleşme konusu değişken, altın yerine işletmenin kendi hisse fiyatı olsa dahi bir finansal varlık ya da finansal borçtur. Benzer şekilde, işletmenin sabit sayıda kendi hissesiyle ödenecek olan, ancak bu hisselere bağlı hakların ödeme değerinin sabit bir tutara ya da sözleşme konusu değişkendeki değişikliklere dayanan bir tutara eşit olacak şekilde çeşitlendirileceği sözleşme, bir finansal varlık ya da bir finansal borçtur.
Koşullu ödeme hükümleri (Paragraf 25)
UR28. Paragraf 25’e göre, nakit ya da başka bir finansal varlıkla (ya da aracın finansal bir borç olması sonucunu doğuracak başka bir yolla) ödenmesi gereken bir koşullu ödeme hükmünün bir bölümünün gerçekleşebilir mahiyette olmaması durumunda, ilgili ödeme hükmünün finansal aracın sınıflandırmasını etkilememesi gerekir. Dolayısıyla nakden ya da işletmenin değişken sayıda hissesiyle ödeme yapılmasını, sadece, oldukça nadir, çok anormal ve gerçekleşme olasılığı çok az olan bir olayın gerçekleşmesi halinde gerektiren bir sözleşme özkaynağa dayalı finansal araçtır. Benzer şekilde, ödemenin işletmenin sabit sayıda hissesiyle yapılması işletmenin kontrolü dışındaki durumlarda sözleşmeyle engellenmiş olabilir; ancak anılan durumların gerçekte meydana gelme olasılığı bulunmaması durumunda, hisse senedine dayalı finansal araç olarak sınıflandırma yapılması uygundur.
Konsolide finansal tablolardaki uygulama
UR29. İşletme, azınlık haklarını -yani diğer tarafların özkaynaklarındaki ve iştiraklerinin geliri üzerindeki paylarını- “TMS 1 Finansal Tabloların Sunuluşu” ve “TMS 27 Konsolide ve Bireysel Finansal Tablolar” Standartlarına uygun olarak sunar. İşletme, bir finansal aracını (ya da bunun bir unsurunu) konsolide finansal tablolarında sınıflandırması sırasında, grubun tümünün nakit ya da araçla ilgili başka bir finansal varlık verme veya ilgili aracın yükümlülük olarak sınıflandırmasıyla sonuçlanacak bir şekilde ödeme yapma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığını belirlerken, grup ile aracın hamili arasında üzerinde anlaşılan tüm kayıt ve koşulları dikkate alır. Gruptaki bir iştirakin finansal bir araç ihraç etmesi ve ana ortaklık ya da başka bir grup işletmesinin doğrudan bu aracın sahipleriyle birtakım ek koşullar (örneğin garanti) üzerinde mutabakata varması durumunda, grubun ödeme ya da geri satın alma konusunda tek başına karar verme yetkisi bulunmayabilir. İştirak anılan ek koşulları dikkate almaksızın kendi finansal tablolarında aracı doğru olarak sınıflandırsa dahi, konsolide finansal tabloların grupça girişilen sözleşme ve işlemleri bir bütün olarak yansıtmasını teminen, grup üyeleriyle araç sahipleri arasındaki diğer anlaşmaların etkisi de dikkate alınır. Bu tür bir yükümlülük veya ödeme karşılığı olması halinde araç (ya da aracın yükümlülük konusu unsuru) konsolide finansal tablolarda finansal borç olarak sınıflandırılır.
Bileşik finansal araçlar (Paragraf 28-32)
UR30. Paragraf 28 yalnızca türev olmayan bileşik finansal araçları ihraç edenler için uygulanır. Paragraf 28 finansal aracın hamili yönünden bileşik finansal araçlara değinmez. TMS 39 saklı türev ürünlerin, borç ve sermaye bileşeni içeren bileşik finansal araçların hamilleri açısından ayrıştırılmasını gösterir.
UR31. Adi hisseye dönüştürülebilir bono gibi saklı değiştirme hakkı olan ve başka hiçbir saklı türev özelliği olmayan borçlanma araçları, bileşik finansal araçların sık rastlanan bir türüdür. Paragraf 28, bu tür bir finansal araç ihraç edenin, ilgili işlemin borç ve özkaynak bileşenini aşağıdaki belirtildiği üzere ayrı ayrı bilançoda sunmasını gerektirir:
(a) İhraççının plana bağlı faiz ve anapara ödemelerini gerçekleştirme yükümlülüğü, ilgili araç dönüştürülmediği sürece var olan bir finansal borçtur. Borç bileşeninin ilk muhasebeleştirmedeki gerçeğe uygun değeri, sözleşmeyle belirlenmiş gelecekteki nakit akımlarının, karşılaştırılabilir kredi statüsünde olan ve aynı koşullar altında büyük ölçüde aynı miktar nakit akımı sağlayan, dönüştürme hakkı olmayan araçlara piyasada uygulanan faiz oranı ile iskonto edilmesi sonucunda belirlenen bugünkü değeridir.
(b) Özkaynağa dayalı finansal araç, borcu, aracı ihraç edenin hisse senedine dönüştüren saklı bir opsiyondur. Opsiyonun gerçeğe uygun değeri, varsa, zaman değerini ve uygulama fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki farkı (intrinsic value) içerir. Bu opsiyon, asli değersiz (işleme konulması halihazırda rasyonel olmayan/out of money) olsa dahi ilk muhasebeleştirmede bir değere sahiptir.
UR32. Dönüştürülebilir bir aracın vadesinde dönüştürülmesi işleminde, işletme, aracın borç bileşenini bilanço dışı bırakır ve özkaynak olarak muhasebeleştirir. Orjinal özkaynak bileşeni özkaynak olarak kalır (özkaynak altındaki bir kalemden bir diğerine aktarılmış olsa dahi). Vade tarihinde gerçekleştirilen dönüşüm işlemi bir kazanç ya da kayıp doğurmaz.
UR33. Bir işletme dönüştürülebilir bir aracı, vadesinden önce erken geri satın alma yoluyla ya da orjinal dönüşüm imtiyazlarının değişmediği bir geri satın alma işlemiyle sonlandırırsa, işlem tarihinde, ödeme ya da geri satın alma işlemindeki işlem maliyetlerini ve ödenen karşılığı, aracın borç ve özkaynak bileşenlerine dağıtır. Ödeme tutarının ve işlem maliyetlerinin farklı bileşenlere dağıtımında kullanılan yöntem, Paragraf 28-32 ile uygun şekilde, çevrilebilir araç ilk ihraç edildiğinde işletmece elde edilen tutarların ayrı bileşenlere orjinal dağıtımında kullanılan yöntemle uyumludur.
UR34. Ödeme tutarı bir kez dağıtıldığında, ortaya çıkan kazanç ya da kayıp, ilgili kaleme uygulanan muhasebe ilkeleriyle uyumlu olarak aşağıdaki şekilde işlem görür:
(a) Borç bileşeni ile ilgili kazanç ya da kayıp, kâr veya zararda muhasebeleştirilir; ve
(b) Özkaynak bileşeni ile ilgili olarak ödenen tutar, özkaynakta muhasebeleştirilir.
UR35. İşletme, örneğin belirlenen günden daha önce dönüşüm halinde daha iyi bir dönüşüm oranı teklif etmek ya da ek teminat vermek gibi erken dönüşümü teşvik eden unsurlar aracılığıyla dönüştürülebilir aracın koşullarında değişiklik yapabilir. Araç hamilinin, koşulların değiştirildiği tarih itibariyle, yeni koşullar çerçevesinde aracın dönüşümünden elde edeceği ödemenin gerçeğe uygun değeriyle orjinal koşullarda elde edeceği ödemenin gerçeğe uygun değeri arasındaki fark, kayıp olarak kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
İşletmenin geri satın alınan kendi hisseleri (Paragraf 33 ve 34)
UR36. Her ne sebeple geri alınmış olursa olsun, bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar finansal bir varlık olarak dikkate alınmaz. Paragraf 33 özkaynağına dayalı finansal araçları yeniden satın alan bir işletmenin söz konusu araçları özkaynaktan düşmesini gerektirir. Ancak örneğin müşterisi adına kendi hisse senedini elinde tutan finansal bir kurum gibi, bir işletmenin başkaları adına kendi hisse senedini elinde tutması durumunda ortada bir acentelik ilişkisi vardır ve dolayısıyla elde tutulan söz konusu araçlar işletmenin bilançosuna dahil edilmez.
Faizler, temettüler, kayıp ve kazançlar (Paragraf 35-41)
UR37. Takip eden örnek, 35 inci Paragrafın bir bileşik finansal araca uygulanmasını gösterir. Birikimli olmayan bir imtiyazlı hisse senedinin beş yıl içinde nakden geri satın alınmasının zorunlu olduğunu, ancak geri satın alma tarihinden önce temettü ödenmesinin işletmenin tercihinde olduğunu varsayalım. Bu tür bir araç, borç bileşeninin geri satın alma değerinin bugünkü değeri olduğu bir bileşik finansal araçtır. Anılan bileşendeki iskontonun itfası kâr ya da zararda muhasebeleştirilir ve faiz gideri olarak sınıflandırılır. Ödenen her türlü temettü özkaynak bileşeni ile ilgilidir ve dolayısıyla kâr dağıtımı ya da zarar olarak muhasebeleştirilir. Benzer türden bir işlem, geri satın almanın zorunlu olmadığı ancak araç hamilinin ihtiyarında olduğu ya da hissenin, sabit bir miktara ya da sözleşme konusu değişkendeki (örneğin ticari mal) değişikliklere dayanan bir miktara eşit olacak şekilde hesaplanan değişken sayıda adi hisse senedine zorunlu olarak çevrilebilir olduğu durumda da uygulanır. Ancak ödenmeyen herhangi bir temettü tutarının geri satın alma tutarına eklenmesi durumunda, aracın tamamı bir borçtur. Bu tür bir durumda, tüm temettüler faiz gideri olarak sınıflandırılır.
Finansal varlık ve borçların birbirinden mahsup edilmesi (netleştirilmesi) (Paragraf 42-50)
UR38. Finansal varlık ve finansal borcun netleştirilmesi için, işletmenin muhasebeleştirilmiş tutarları netleştirebilmesi için halihazırda uygulanabilir yasal bir hakkının olması gerekir. Karşılıklı işlemlerin netleştirilmesine imkan veren anlaşmalarda ya da bazı rücu edilmeyen borç türlerinde olduğu gibi, işletmenin muhasebeleştirilen tutarları netleştirmesi için koşullu bir hakkı olabilir; fakat bu tür haklar, genellikle karşı tarafın yükümlülüğünü yerine getirememesi gibi, ancak gelecekteki bir olayın olması halinde uygulanabilir. Dolayısıyla, bu tür anlaşmalar netleştirme koşullarını sağlamaz.
UR39. Bu Standart, “sentetik türev ürünler” olarak nitelendirilen ve başka bir aracın özelliklerini göstermesi için edinilen ve elde tutulan birbirinden bağımsız finansal araç grupları açısından özel bir uygulama gerektirmez. Örneğin, değişken ödemeler elde edilmesini ve sabit ödemelerde bulunulmasını içeren bir vadeli faiz oranı takasıyla birleştirilmiş uzun vadeli değişken faizli bir borç, uzun vadeli sabit faizli bir borç oluşturur. Birlikte “sentetik türev ürün” oluşturan finansal araçların her biri, kendi kayıt ve koşulları olan, sözleşmeye dayalı bir hak ya da yükümlülük oluşturur ve her biri ayrı ayrı devredilebilir ya da ödenebilir. Her bir finansal aracın maruz kaldığı risk, diğer finansal araçların maruz kaldığı risklerden farklı olabilir. Bu çerçevede, “sentetik türev ürün”de yer alan finansal araçlarından biri varlık diğeri borç ise, anılan araçlar Paragraf 42’de yer alan netleştirme kriterlerini karşılamadıkları sürece netleştirilmez ve işletme bilançosunda net esasta gösterilmez.
Açıklama
Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar veya finansal borçlar (bakınız: Paragraf 94(f))
UR40. “-”
——————————
1 Bu Standartta yer alan parasal tutarlar “para birimi (PB)” olarak ifade edilmiştir.
2 Bu Rehberde yer alan parasal tutarlar “para birimi (PB)” olarak ifade edilmiştir.
3 Bu durum türev ürünlerin tamamı için değil ancak çoğunluğu için böyledir; örneğin farklı para birimlerine ilişkin bazı vadeli faiz oranı swaplarında anapara başlangıçta el değiştirir (ve vadesi geldiğinde yeniden el değiştirir).
_____
www.vergiburosu.com
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.