İşsizliğe Kalıcı Çözüm: Enayilik Teorisi!-Sadettin Orhan

Bugün Gazetesi-06.05.2009

Sadettin ORHAN

sorhan@bugun.com.tr  

İŞSİZLİĞE KALICI ÇÖZÜM: ENAYİLİK TEORİSİ! 

Köşemizin içeriği gereği, zaman zaman işsizlik-istihdam sorununa dair yazılar kaleme alıyoruz.

Kimisinde sorunu, kimisinde de çözüm önerilerini resmediyoruz. Fakat kamuoyunda işsizlikle ilgili değerlendirmelere ve beklentilere şöyle bir göz attığımızda, asıl eksikliğin sorunu teşhis etmede olduğunu görüyoruz. Sorun yanlış teşhis edilince beklentiler yükseliyor, karşılanmayınca da günah keçisi aranıyor.

Ülkemizde şuan yaşanmakta olan %15’ler seviyesindeki işsizliğin yaklaşık %5-6’sı konjonktüreldir. Küresel krizin reel sektöre verdiği zarar giderildiği taktirde, işsizlik yine %9-10 seviyelerine inecektir. Ki buna dair önerilerimizi daha önce yazmıştık. Fakat şunu kabul etmeliyiz ki Türkiye, dışa açık ve dünya ile entegre ekonomisi gereği, ağzıyla kuş da tutsa işsizlik oranını %7-8’lerin altına indiremeyecektir. Peki hiç mi indiremez? Elbette indirebilir fakat bunun için işçi istihdam etmeyi yani emek yoğun“enayilik” olmaktan çıkarması gerekir. Şöyle ki; üretimi

1.         Teknolojideki ve özellikle üretim teknolojisindeki gelişme, tamamen iş gücünün aleyhine olarak ilerliyor. Geliştirilen her patent, yüzlerce işçinin boşa çıkması anlamına geliyor. Hal böyle iken sermayedar, bir yazılım paketiyle otomasyona geçmek varken, onlarca işçi çalıştırmayı enayilik addediyor.

2.         Başta Çin olmak üzere, az gelişmiş ülkelerdeki ucuz ve denetimsiz iş gücü cennetleri, üretim sermayesini kendine çekiyor. Buralarda sağlanan maliyet avantajı  dikkate alındığında, gelişmiş ülkede üretim yapmak enayilik anlamına geliyor.

3.         Finans sermayesinin, üretim sermayesine nazaran dünyayı çok daha hızlı dolaşması ve spekülatif kazançların iştah kabartan boyutlara ulaşması, üretim sermayesinin alternatif maliyetini her geçen gün artırıyor. Sermayedar için, parmağını oynatmadan kârına kâr katmak varken, risk alıp üretime girmek enayilik anlamına geliyor.

4.         Mustafa Özel Hoca‘mın da çok isabetli tespit ettiği üzere kârlılık, bir yandan üretim sermayesinden finans sermayesine kayarken, bir yandan da küçük sermayeden büyük sermayeye kayıyor. Böyle olunca küçük ve orta ölçekli üretim, finans sermayesi ile büyük üretim sermayesinin oyuncağı olmaktan kurtulamıyor. Bu durum, küçük ve orta ölçekli üretimi başlı başına enayilik safına sokuyor.

Biz, istihdam yaratmayı elbette enayilik olarak değerlendirmiyoruz ve onun için ilk ifadeyi tırnak içinde verdik. Ancak mevcut tablo maalesef üretim sermayesini böyle bir algıya sürüklemekte.

İşsizliğin kalıcı çözümü, yukarıdaki her bir maddenin kendi içinde ele alınması ve enayilik algısının giderilmesi veya en azından zayıflatılmasıyla mümkün olacak. Fakat burada bir şey dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Bu dört maddeden sadece birincisi tam olarak siyasi iradenin kontrolünde. Diğer hiçbir maddenin çözümü, başlı başına bir bakanın veya bir hükümetin inisiyatifinde değil. Öyleyse şimdi çözümü, çözüm imkanını ve mercilerini yeniden düşünmek gerekiyor.

Okur sorularına cevaplar

Özürlü olarak ne zaman emekli olurum?

Soru: SSK’ya ilk girişim 1997’nin Mart ayıdır. 1997 ile 2000 yılları arasında 270 günlük pirimim var. Daha sonra 2000 yılının Nisan ayında Bağ-Kur’a geçtim ancak Bağ-Kur’da özürlülüğümle ilgili bildirim yapmadım. Bağ-Kur’dan 8 yıl 11 ay 8 gün  prim günüm var. Yüzde 40 özürlüyüm. 13 Mart 2009’da belediyeye özürlü işçi olarak işe başladım. Emeklilik hesaplamasını lütfen bana yazarsanız sevinirim. Emin ÖZTÜRK

Cevap: Emin Bey, sahip olduğunuz %40 özür durumunuz ve SSK girişinize göre, 3920 prim gününü doldurduktan sonra 18 yılı tamamladığınız Mart/2015 tarihinde emekli olacaksınız. Ancak SSK (4/a) şartlarında emekli olabilmeniz için en az 3,5 yıl daha SSK’lı çalışmanız gerekir.

En kısa sürede nasıl emekli olurum?

Soru: Sadettin Bey ben 1958 doğumluyum. 1982 SSK girişim ve 1080 SSK günüm var. 04.10.2000’den itibaren Bağ-Kur’luyum. Bugüne kadar toplamda askerlik borçlanması hariç 4200 günüm var. Nasıl en kısa sürede emekli olurum? Nusret

Cevap: Değerli okurum, bundan sonra da Bağ-Kur (4/b) kapsamında prim ödemeye devam ederseniz 9000 günü (25 yıl) tamamlayarak normal emekli, 5400 günü ve 58 yaşınızı tamamlayarak da kısmi emekli olursunuz. Ancak bundan sonra SSK’ya (4/b) geçer ve 3,5 yıl (1260 gün) daha prim öderseniz, hemen emekli olursunuz. SSK’ya geçerseniz askerliğinizi borçlanmanıza gerek yok.

10 yılı doldurup kıdem tazminatı alabilir miyim?

Soru: Saadettin Bey, “bir işçi bir işyerinde 10 yılın üzerinde çalışmış ise işverenle mutabık kalarak kıdem tazminatını alır ve kıdemini sıfırlayabilir” diye bir şey duydum. Bunun doğruluk derecesi nedir acaba? Süleyman ÖZDEMİR

Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz konu 3600 günle SSK’dan emeklilik konusu olmalı ama yanlış anlamışsınız. Eğer bir işçi yaştan emeklilik konusunda, 3600 günü ve 15 yıllık sigortalılık süresini doldurmuşsa, SGK’dan alacağı bir yazı ile işverenden kıdem tazminatını alır ve işten ayrılarak emeklilik için yaşı bekleyebilir. Bunun dışında da işçi ile işveren her zaman anlaşıp, girdi-çıktı yaparak kıdemi sıfırlayabilir.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 19 - 0,064