Vergi Uyuşmazlıklarında Yürütmenin Durdurulması-Veysi Seviğ

Referans Gazetesi-08.05.2009

Veysi SEVİĞ  

VERGİ UYUŞMAZLIKLARINDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI 

İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 52’nci maddesi uyarınca “Temyiz veya itiraz yoluna başvurulmuş olması, hâkim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini” durdurmamaktadır. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava idaresi, kurulu veya itirazı incelemeye yetkili bölge idare mahkemesi karar verebilmektedir.

Davanın reddine ilişkin kararların temyizi halinde dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi sözü edilen yasanın “yürütmenin durdurulması” başlıklı 27’nci maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde mümkün olabilmektedir.

İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 27’nci maddesinin birinci fıkrası gereği olarak “Danıştay’da veya idare mahkemelerinde dava açılması, dava edilen idari işlemin yürütülmesini” durdurmamaktadır.

Ancak sözü edilen yasa maddesinin ikinci fıkrası uyarınca “Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin yapılması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikle gerçekleşmesi olasılığını dikkate alarak yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.

İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 28’inci maddesinin birinci fıkrası gereği olarak da “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecburdur.”

Yasal düzenleme gereği vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak vergi mahkemelerinde karar idare lehine çıktığı takdirde idare uyuşmazlık konusu vergi ve ceza ile gecikmeden doğan alacağı mükelleften arar. Böyle bir durumda mükelleflerin bir üst mahkemeye yürütmenin durdurulması istemli dava açmaları mümkün olabilmektedir.

Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılan vergi dava dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu bağlamda da eğer varsa yürütmenin durdurulması kararı da kendiliğinden hükümsüz kalır. (İdari Yargılama Usulü Yasası Madde: 26/3)

Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtlı verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durduramamaktadır. Bu gibi hallerde de yürütmenin durdurulması istenebilmektedir.

Yürütmenin durdurulması istemli davalarda; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 16’ncı maddesinde yer alan süreler kısaltılabileceği gibi tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.

Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilebilmektedir. Ancak yasal düzenleme gereği olarak durumun gereklerine göre bazı hallerde yürütmenin durdurulması için teminat aranmayabilecektir. İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 52/2’nci maddesi uyarınca “İptal davalarında teminat” istenmeyebilmektedir.

Gerçekte yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için yapılan idari işleminin açıkça hukuka aykırı olması gerekmektedir. Buna bağlı olarak özellikle “dilekçelerde ileri sürülen ve dosyada yer alan hususların” yürütmenin durdurulmasını gerektirecek nitelikte görülmesi halinde, sözü edilen karar verilebilmektedir.

Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre idare veya vergi dava dairelerinin kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verilmesi süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen karalara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin takılmadığı nöbetçi mahkemeye kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilmektedir. Buna bağlı olarak itiraz edilen merciler yedi gün içinde karar vermek zorundadırlar.

Yürütmenin durdurulması kararlarına karşı yapılacak itirazlar sonucunda oluşacak kararlar kesindir.

Yasa koyucu yürütmenin durdurulması kararlarına karşı itirazların nerelere yapılabileceğini belirlemiş olmasına karşın, yürütmenin durdurulması istemi hakkında kararın, çalışmaya ara verme süresi içinde ve Danıştay’ın nöbetçi dairesi tarafından verilmesi halinde itirazın nereye yapılacağı konusunda herhangi bir düzenleme yapmamıştır. (Bu konuda daha geniş bilgi için; Candan, Turgut “Açıklamalı İdari Yargılama Usulü Kanunu” Maliye ve Hukuk Yayınları, 2005, Sf: 619)

İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 52/4’üncü maddesinde hükme bağlandığı üzere mevcut mahkeme kararlarının bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden durdurmaktadır.

Vergi uyuşmazlıklarında dava sonucunun mükellef lehine sonuçlanması halinde, idarenin tahsiline ilişkin sürdürdüğü işlemler geçersiz hale gelmektedir.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 19 - 0,076