Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

6 Eylül 2014  CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 29111

YÖNETMELİK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

BANKALARIN SERMAYE YETERLİLİĞİNİN ÖLÇÜLMESİNE VE

DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 28/6/2012 tarihli ve 28337 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelikte yer alan;

a) Alım satım hesapları: Bankaların, para ve sermaye piyasalarında sürekli alım ve satım işlemlerinde bulunmak amacıyla kısa vadeli olarak ve/veya alım ve satım fiyatları arasındaki beklenen ya da gerçekleşen fiyat farklılıklarından ya da diğer fiyat ve faiz oranı değişikliklerinden faydalanmak amacıyla veya alım satıma aracılık ya da piyasa yapıcılığı nedeniyle ellerinde bulundurduğu repo ve menkul kıymet ödünç işlemlerine konu olanlar dahil finansal araçlar ve emtia ile söz konusu finansal araçlar ve emtia ile ilgili pozisyonlardan kaynaklanan risklerden korunma ya da bu riskleri azaltma amacıyla yapılan türev finansal araçlar ve spekülatif amaçlı türev finansal araçların izlendiği bilanço içi ve dışı hesapları ve pozisyonları,

b) Ana ortaklık: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan ana ortaklığı,

c) Ana sermaye: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanacak ana sermayeyi,

ç) Ana sermaye yeterliliği oranı: Konsolide olmayan bazda hesaplanan ana sermaye/ (kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar) oranını,

d) Aracı kurum: 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan aracı kurumu,

e) Asgari kiralama ödemeleri: TMS 17 Kiralama İşlemleri Standardında tanımlanan asgari kira ödemelerini,

f) Banka: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan bankaları,

g) Birincil alacaklar: Borçlunun/ihraççının varlıkları veya gelirleri üzerinde herhangi bir alacaktan önce hak doğuran alacakları,

ğ) Çekirdek sermaye: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanacak çekirdek sermayeyi,

h) Çekirdek sermaye yeterliliği oranı: Konsolide olmayan bazda hesaplanan çekirdek sermaye/(kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar) oranını,

ı) Delta: Opsiyonun piyasa fiyatının, opsiyon sözleşmesine konu varlığın piyasa fiyatında meydana gelebilecek değişmeye olan duyarlılığını,

i) Destek hizmeti kuruluşu: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan destek hizmeti kuruluşunu,

j) Dilim: Bir veya daha fazla riskle bağlantılı olan kredi riskinin sözleşmeyle belirlenen ve ilgili kesimdeki bir pozisyonun, diğer kesimlerin her birinde bulunan aynı tutardaki bir pozisyondan, üçüncü taraflarca sağlanan kredi korumaları dikkate alınmadığında daha fazla ya da daha az bir kredi zararı riski taşıdığı kesimini,

k) Dönüştürülebilir menkul kıymet: Sahibinin seçimi ve tercihine göre, başka bir finansal araçla değiştirilebilecek olan bir menkul kıymeti,

l) Emtia: Kıymetli madenler ve diğer emtiayı,

m) Emtia riski: Bankanın, emtia fiyatlarındaki hareketler nedeniyle, emtiaya ve emtiaya dayalı türev finansal araçlara ilişkin pozisyon durumuna bağlı olarak maruz kalabileceği zarar olasılığını,

n) Faiz oranı riski: Bankanın, faiz oranlarındaki hareketler nedeniyle finansal araçlara ilişkin pozisyon durumuna bağlı olarak maruz kalabileceği zarar olasılığını,

o) Finansal araç: Bir tarafın finansal varlığında, diğer tarafın finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmeyi,

ö) Finansal holding şirketi: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan finansal holding şirketini,

p) Finansal kuruluş: Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan finansal kuruluşu,

r) Fonlanmamış kredi koruması: Karşı tarafın temerrüde düşmesi ya da karşı tarafla ilgili önceden belirlenmiş başka ödeme şartının belirlenmesi durumunda; üçüncü bir tarafın belirli bir tutarı ödemeyi taahhüt etmesinden kaynaklanan kredi riski azaltım tekniğini,

s) Fonlanmış kredi koruması: Karşı tarafın temerrüde düşmesi ya da karşı tarafla ilgili önceden belirlenmiş başka bir ödeme güçlüğünün gerçekleşmesi durumunda; bankanın, maruz kalınan risk tutarı ile karşı tarafın bankadan alacaklı olduğu tutar arasındaki farkı giderme ya da bu farkın transfer edilmesini veya ödenmesini isteme ya da bu fark için belirli aktif kalemleri veya nakdi alıkoyma ya da maruz kalınan risk tutarını bu fark tutarı kadar düşürme ya da riski bu farkla değiştirme hakkına sahip olmasından kaynaklanan kredi riski azaltım tekniğini,

ş) Gelişmiş İDD Yaklaşımı: Temerrüt olasılığı, temerrüt halinde kayıp ve dönüştürme oranı değerlerinin içsel olarak hesaplandığı içsel derecelendirmeye dayalı kredi riski hesaplama yaklaşımını,

t) Genel piyasa riski: Bankanın alım satım hesapları içinde yer alan finansal araçlara ilişkin pozisyonların değerinde faiz oranı riski ve hisse senedi pozisyon riski nedeniyle maruz kalabileceği zarar olasılığını,

u) Hisse senedi pozisyon riski: Bankanın alım satım hesapları içinde yer alan hisse senedi pozisyon durumuna bağlı olarak hisse senedi fiyatlarındaki hareketler nedeniyle maruz kalabileceği zarar olasılığını,

ü) İçsel derecelendirmeye dayalı (İDD) yaklaşımlar: Temel ve Gelişmiş İçsel Derecelendirmeye dayalı hesaplama yaklaşımlarını,

v) İki yönlü likit piyasa: Bağımsız ve gerçek alım-satım tekliflerinin mevcut olduğu, gün içinde son satış fiyatı veya cari gerçek rekabetçi alım-satım teklifleri ile makul ölçüde ilişkili bir fiyatın belirlenebildiği ve işlemlerin ticari teamüllere uygun olan kısa bir süre içerisinde gerçekleştiği bir piyasayı,

y) İkincil alacaklar: Birincil alacak olmayan alacakları,

z) İpotek teminatlı menkul kıymet: Sermaye Piyasası mevzuatı ile muadil yabancı ülke düzenlemeleri uyarınca ipotek teminatlı menkul kıymet olarak tanımlanan menkul kıymeti,

aa) Kamu kuruluşu: İktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet gösterenler hariç olmak üzere, merkezi yönetim ve yerel yönetimlerden ayrı kamu tüzel kişiliğini haiz olan kuruluşlar ile bu kuruluşların muadili yurtdışı kuruluşları,

bb) Kanun: 5411 sayılı Bankacılık Kanununu,

cc) Karşı taraf kredi riski: İki tarafa da yükümlülük getiren bir işlemin muhatabı olan karşı tarafın, bu işlemin nakit akışında yer alan son ödemeden önce temerrüde düşme riskini,

çç) Kıymetli maden: Kanunun 57 nci maddesindeki sınırlamalar çerçevesinde Kurulca belirlenmiş olan kıymetli madenleri,

dd) Kolektif yatırım kuruluşları (KYK): 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa ilişkin alt düzenlemelerde belirtilen yatırım ortaklığı ve yatırım fonları ile muadil yabancı ülke düzenlemeleri uyarınca kolektif yatırım kuruluşu olarak kabul edilen kuruluşları,

ee) Konsolide ana sermaye yeterliliği oranı: Konsolide bazda hesaplanan ana sermaye/ (kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar) oranını,

ff) Konsolide çekirdek sermaye yeterliliği oranı: Konsolide bazda hesaplanan çekirdek sermaye/(kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar) oranını,

gg) Konsolide özkaynak: 5/9/2013 tarihli ve 28756 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanacak konsolide özkaynakları,

ğğ) Konsolide sermaye yeterliliği standart oranı: Konsolide bazda hesaplanan “özkaynak/(kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar)” standart oranını,

hh) Korelasyon alım satımı: Bir endeksin ortalama korelasyonu dikkate alınarak pozisyon alma stratejisini,

ıı) Koruma alıcısı: Referans varlıktan kaynaklanan kredi riskini bir kredi türeviyle kısmen ya da tamamen üçüncü kişilere aktaran tarafı,

ii) Koruma satıcısı: Referans varlıktan kaynaklanan kredi riskini bir kredi türeviyle kısmen ya da tamamen üstlenen tarafı,

jj) Koruma tutarı: Kredi türevi sözleşmesi ile belirlenen ve ödeme şartının gerçekleşmesi durumunda koruma satıcısının koruma alıcısına ödemek zorunda kalacağı tutarı,

kk) Krediye bağlı tahvil: Koruma satıcısının, koruma alıcısının ihraç ettiği ve geri ödemeleri bir referans varlığın performansına bağlı olan tahvillerini nakit karşılığında alarak, referans varlıktan doğan kredi riskini kısmen ya da tamamen üstlenmesini sağlayan sözleşmeleri,

ll) Kredi derecelendirme kuruluşu (KDK): 17/4/2012 tarihli ve 28267 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Derecelendirme Kuruluşlarının Yetkilendirilmesine ve Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında Kurulca yetkilendirilen veya doğrudan tanınan kuruluşu,

mm) Kredi riski azaltımı: Bankaca maruz kalınan kredi riski tutar ya da tutarlarının azaltımı amacıyla kullanılan tekniği,

nn) Kredi riskine esas tutar: Sermaye yeterliliği standart oranının hesabında kredi riski nedeniyle maruz kalınabilecek zararlara karşı bulundurulması gereken özkaynak miktarının tespitinde dikkate alınacak tutarı,

oo) Kredi temerrüt swabı: Koruma satıcısının, koruma alıcısının ödeyeceği belli bir bedel karşılığında referans varlıktan kaynaklanan kredi riskini kısmen ya da tamamen üstlendiği ve ödeme şartının gerçekleşmesi durumunda koruma alıcısına koruma tutarını ödemeyi taahhüt ettiği sözleşmeleri,

öö) Kredi türevi: Kredi temerrüt swabı, toplam getiri swabı veya krediye bağlı tahvili,

pp) Kur riski: Bankaların, tüm döviz varlık ve yükümlülükleri nedeniyle döviz kurlarında meydana gelebilecek değişiklikler sonucu maruz kalabilecekleri zarar olasılığını,

rr) Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

ss) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

şş) Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ): Bakanlar Kurulunun 19/10/2005 tarihli ve 2005/9617 sayılı Kararı eki Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelikte “KOBİ” olarak adlandırılan ekonomik birimler ile muadil yabancı ülke düzenlemeleri uyarınca “KOBİ” olarak kabul edilen kuruluşları,

tt) Menkul kıymet ve emtia ödünç verme veya ödünç alma işlemi: Ödünç alan tarafın, gelecekte belirli bir tarihte ya da devreden tarafın talebi üzerine, denk ve muadil menkul kıymetleri iade edeceği taahhüdüne tâbi olarak, bir kuruluşun veya onun karşı tarafının menkul kıymetleri veya emtiayı uygun bir teminat karşılığında devrettiği bir işlemi (Menkul kıymetleri veya emtiayı devreden kuruluş açısından bir menkul kıymet veya emtia ödünç verme işlemi, bunların devredildiği kuruluş açısından ise bir menkul kıymet veya emtia ödünç alma işlemidir),

uu) Menkul kıymetleştirme: Maruz kalınan bir riskle veya risk havuzuyla bağlantılı kredi riskinin dilimlere ayrıldığı, ödemelerin taşınan riskin veya risk havuzunun performansına bağlı olduğu ve kayıp dağılımının bu dilimlerin sıralamasıyla belirlendiği menkul kıymet ihracına yönelik işlem veya planı,

üü) Menkul kıymetleştirme kurucusu banka: Borçlunun veya potansiyel borçlunun menkul kıymetleştirmeye konu yükümlülüklerine veya menkul kıymetleştirmeye konu potansiyel yükümlülüklerine ilişkin sözleşmeye doğrudan veya dolaylı olarak dâhil olan ya da üçüncü bir tarafın maruz kaldığı riskleri satın alıp kendi bilânçosuna aktaran ve daha sonra menkul kıymetleştiren bankayı,

vv) Menkul kıymetleştirme pozisyonu: Bir menkul kıymetleştirme işleminde maruz kalınan risk tutarını,

yy) Merkezi takas kurumu: Bir veya birden fazla finansal piyasada alınıp satılan sözleşmelere ilişkin işlemlerde aracı olan ve her satıcıya karşı alıcı ve her alıcıya karşı satıcı konumunda bulunan ve aracılık yapmaya hukuken yetkili kurumu,

zz) Merkezi yönetim: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kamu tüzel kişiliği altında yer alan ve ayrı tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşları ile bu kuruluşların muadili yurtdışı kuruluşları,

aaa) Operasyonel risk: Yetersiz veya başarısız iç süreçler, insanlar ve sistemlerden ya da harici olaylardan kaynaklanan ve yasal riski de kapsayan zarar etme olasılığını,

bbb) Operasyonel riske esas tutar: Sermaye yeterliliği standart oranının hesabında operasyonel risk nedeniyle maruz kalınabilecek zararlara karşı bulundurulması gereken özkaynak miktarının tespitinde dikkate alınacak tutarı,

ccc) Ödeme şartı: Sözleşmeyle hükme bağlanan ve temerrüt, iflas, yeniden yapılandırma, moratoryum gibi koruma tutarının muaccel hale gelmesine neden olan herhangi bir olayı,

ççç) Özel netleştirme sözleşmeleri: Repo işlemleri ve/veya menkul kıymet veya emtia ödünç işlemleri ve/veya bankaya günlük olarak ilave teminat alma hakkı veren diğer işlemleri kapsayan çerçeve netleştirme sözleşmelerini,

ddd) Özel amaçlı menkul kıymetleştirme şirketi (ÖMKŞ): Bir veya daha çok sayıda menkul kıymetleştirme işlemini gerçekleştirmek amacıyla kurulan; faaliyetleri sadece bu amacı gerçekleştirmekle sınırlı olan; yapısı itibariyle yükümlülüklerini menkul kıymetleştirme kurucusu bankanın yükümlülüklerinden ayırmayı amaçlayan ve bu şirkete karşı hak sahibi olanların bu haklarını herhangi bir kısıtlama olmadan rehnetme veya takas etme hakkına sahip olduğu, banka dışındaki bir fon kuruluşu ya da başka bir tüzel kişiyi,

eee) Özkaynak: Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde hesaplanacak özkaynakları,

fff) Piyasa riski: Bankanın genel piyasa riski, kur riski, spesifik risk, emtia riski, takas riski ve alım satım hesaplarındaki karşı taraf kredi riski nedeniyle maruz kalabileceği zarar olasılığını,

ggg) Piyasa riskine esas tutar: Sermaye yeterliliği standart oranının hesabında, piyasa riski nedeniyle maruz kalınabilecek zararlara karşı bulundurulması gereken özkaynak miktarının tespitinde dikkate alınacak tutarı,

ğğğ) Referans varlık: Kredi türevlerinde, nakit teslimatta ödenecek tutarı belirlemek için kullanılacak veya fiziki teslimatta teslim edilecek varlığı,

hhh) Repo işlemi: Repo ve ters repo sözleşmesi kapsamına giren bir işlemi,

ııı) Repo sözleşmesi ve ters repo sözleşmesi: Bir kuruluşun veya karşı tarafının menkul kıymetleri veya emtiaları ya da menkul kıymetler veya emtialara bağlı hakları elinde tutan teşkilatlanmış bir borsa tarafından verildiği ve sözleşmenin bir kuruluşun belirli bir menkul kıymeti veya emtiayı bir seferde ve aynı anda birden fazla karşı tarafa devretmesi ya da rehnetmesine izin vermediği koşullarda menkul kıymetler veya emtiaların mülkiyetine bağlı garanti edilmiş hakları, ya da bu menkul kıymetler veya emtialarla aynı cinsten ikame menkul kıymetleri veya emtiaları, devreden tarafın belirlediği veya belirleyeceği bir tarihte önceden belirlenmiş bir fiyattan geri satın alma taahhüdüyle devrettiği sözleşmeyi (bu sözleşme, menkul kıymetleri veya emtiaları satan kuruluş açısından bir repo sözleşmesi, bunları satın alan kuruluş açısından ise bir ters repo sözleşmesidir),

iii) Risk Merkezi: Kanunun Ek-1 inci maddesi uyarınca kurulan Risk Merkezini,

jjj) Risk profili: Bankaların İç Sistemleri ve İçsel Sermaye Yeterliliği Değerlendirme Süreci Hakkında Yönetmeliğin 3 üncü maddesinde tanımlanan risk profilini,

kkk) Sermaye yeterliliği standart oranı: Konsolide olmayan bazda hesaplanan “özkaynak/(kredi riskine esas tutar + piyasa riskine esas tutar + operasyonel riske esas tutar)” standart oranını,

lll) Spesifik risk: Bankanın alım satım hesapları içinde yer alan finansal araçlara ilişkin pozisyonlarda, olağan piyasa hareketleri dışında, bu pozisyonları oluşturan finansal araçları ihraç veya garanti eden ve ödeme yükümlülüğünü üstlenen kuruluşların yönetimlerinden ve mali bünyelerinden kaynaklanabilecek sorunlar nedeniyle meydana gelebilecek zarar olasılığını,

mmm) Takas riski: Bir menkul kıymet, döviz veya emtianın sözleşmede öngörülen fiyattan belli bir vadede teslimini konu alan ve her iki tarafın yükümlülüklerini vadede yerine getirmesini öngören işlemlerde, takas işleminin vade tarihinde gerçekleşmemesinden ötürü işleme konu menkul kıymet, döviz veya emtianın fiyat değişimleri nedeniyle bankanın maruz kalacağı zarar olasılığını,

nnn) Temel İDD Yaklaşımı: Temerrüt olasılığının içsel olarak hesaplandığı temerrüt halinde kayıp ve dönüştürme oranı değerlerinin Kurum tarafından belirlendiği içsel derecelendirmeye dayalı kredi riski hesaplama yaklaşımını,

ooo) Teşkilatlanmış borsalar: Düzenli olarak faaliyet gösteren, faaliyetlerine, üyeliğe ve işlem görecek sözleşmelere ilişkin usul ve esaslar kurulduğu ülkenin yetkili otoriteleri tarafından belirlenmiş veya onaylanmış, takas mekanizması uyarınca işlem gören türev finansal araç sözleşmeleri için yetkili otoriteler tarafından belirlenmiş günlük teminat tamamlama yükümlülüğü bulunan borsaları,

ööö) Toplam getiri swabı: Koruma satıcısının, koruma alıcısının referans varlığın yaratacağı bütün nakit akımlarını ve referans varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelecek artışları aktarması koşuluyla, koruma alıcısına sözleşmenin geçerli olduğu süre boyunca belli bir bedeli ödemeyi ve referans varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelecek azalışları karşılamayı taahhüt ettiği sözleşmeleri,

ppp) Volatilite: Finansal varlıkların fiyat veya oranlarındaki dalgalanmaların büyüklük ve sıklık derecesinin ölçüsünü,

rrr) Yeniden menkul kıymetleştirme: Risk havuzuyla bağlantılı kredi riskinin dilimlere ayrıldığı ve havuzdaki risklerden en az birinin menkul kıymetleştirme pozisyonundan oluştuğu menkul kıymetleştirmeyi,

sss) Yeniden menkul kıymetleştirme pozisyonu: Bir yeniden menkul kıymetleştirme işleminde maruz kalınan risk tutarını,

şşş) Yenileme maliyeti: Sahip olunan varlığın, aynı işlev ve kullanım ömrüne sahip, verimlilik ve kârlılık gibi unsurlar bakımından benzer nitelikte olan diğer bir varlıkla ikame edilmesi için bilançonun düzenlendiği tarih itibarıyla katlanılması gereken maliyete eşit değeri

ifade eder.”

MADDE 2 Aynı Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(1) Kredi riskine esas tutar, bilanço içi varlıklar ile gayrinakdi krediler, taahhütler ve türev finansal araçlara ilişkin risk ağırlıklı tutarların toplamından oluşur. Kredi riskine esas tutar, Standart Yaklaşım veya İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşımlar ile hesaplanır. İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşımın kullanılması Kurum iznine tabidir. Herhangi bir risk sınıfı veya alacak türü için Gelişmiş İDD Yaklaşımını kullanan bankaların, Temel İDD Yaklaşımını veya Standart Yaklaşımı; Temel İDD Yaklaşımını kullanan bankaların Standart Yaklaşımı tekrar kullanması Kurumun iznine tabidir. Temel İDD Yaklaşımının veya Standart Yaklaşımın tekrar kullanılması, daha düşük sermaye yükümlülüğü hesaplanması amacına yönelik olmaması, bankanın ilgili alacak türüne ilişkin toplam riskinin yapısı ve karmaşıklığı açısından gerekli olması ve bankanın ödeme gücü ve risklerini etkin şekilde yönetme yeterliliği üzerinde olumsuz etki yaratmaması şartlarına tabidir. Kredi riskine esas tutarın İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşımlar ile hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.”

“(2) Risk ağırlıklı tutar hesabında, bilanço içi varlıklar ile gayrinakdi krediler, taahhütler ve türev finansal araçların risk ağırlıklarının tespitinde Standart Yaklaşımda KDK’ların vermiş olduğu derecelendirme notları, İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşımlarda ise bankaların içsel modelleri kullanılır.”

“(6) Risk ağırlıklı tutarların hesaplanmasında dikkate alınacak kredi riski azaltım tekniklerine ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.”

MADDE 3 Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin başlığı ile birinci, dördüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Risk tutarlarının Standart Yaklaşım kapsamında belirlenmesi”

“(1) Bilanço içi varlıklar bakımından risk tutarı, katılma hesaplarından kullandırılan fonlar dışında kalan varlıklar için Türkiye Muhasebe Standartları uyarınca değerlenmiş tutarlarının 1/11/2006 tarihli ve 26333 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca ayrılmış özel karşılıklar düşüldükten sonraki değerini, katılma hesaplarından kullandırılan fonlar için ise söz konusu değerin yüzde yetmişini ifade eder.”

“(4) Maruz kalınan riskin bir repo sözleşmesi veya bir menkul kıymet veya emtia ödünç verme veya ödünç alma işlemi ve kredili menkul kıymet işlemleri kapsamında satılan, devredilen veya ödünç verilen menkul kıymetler veya emtia niteliğinde olduğu durumlarda bu menkul kıymetlerin veya emtianın risk tutarının Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ çerçevesinde artırılmasının öngörülmesi halinde, risk tutarı olarak bu artırımlı değer dikkate alınır.”

“(7) Repo işlemleri, menkul kıymetler veya emtia ödünç verme veya ödünç alma işlemleri, takas süresi uzun işlemleri ve kredili menkul kıymet işlemlerinin risk tutarı, Ek-2’ye ya da Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ hükümlerine uygun olarak belirlenir.”

“(8) Maruz kalınan riskin fonlanmış kredi korumasına tâbi olduğu hallerde, söz konusu kalem için hesaplanacak risk tutarı, Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğe uygun olarak değiştirilebilir.”

MADDE 4 Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Risklerin Standart Yaklaşım kapsamında sınıflandırılması

MADDE 6 (1) Maruz kalınan riskler aşağıdaki şekilde sınıflandırılır.

a) Merkezi yönetimlerden veya merkez bankalarından alacaklar,

b) Bölgesel yönetimlerden veya yerel yönetimlerden alacaklar,

c) İdari birimlerden ve ticari olmayan girişimlerden alacaklar,

ç) Çok taraflı kalkınma bankalarından alacaklar,

d) Uluslararası teşkilatlardan alacaklar,

e) Bankalar ve aracı kurumlardan alacaklar,

f) Kurumsal alacaklar,

g) Perakende alacaklar,

ğ) Gayrimenkul ipoteğiyle teminatlandırılmış alacaklar,

h) Tahsili gecikmiş alacaklar,

ı) Kurulca riski yüksek olarak belirlenen alacaklar,

i) İpotek teminatlı menkul kıymetler,

j) Menkul kıymetleştirme pozisyonları,

k) Bankalar ve aracı kurumlardan olan kısa vadeli alacaklar ile kısa vadeli kurumsal alacaklar,

l) Kolektif yatırım kuruluşu niteliğindeki yatırımlar,

m) Hisse senedi yatırımları,

n) Diğer alacaklar.

(2) Maruz kalınan riskin birinci fıkranın (g) bendinde atıf yapılan perakende alacak sınıfına dahil edilebilmesi için, söz konusu riskin aşağıdaki koşullara uygun olması gerekir;

a) Maruz kalınan riskin gerçek kişilerle ya da KOBİ’lerle ilgili olması,

b) Borçlu müşteriden veya borçlu risk grubundan olan alacak toplamının perakende alacak sınıfına dahil tüm alacakların binde ikisini aşmaması,

c) Brüt tahsili gecikmiş alacaklar dâhil, ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile tam teminatlandırılmış alacaklar hariç olmak üzere borçlu müşterinin veya borçlu risk grubunun bankaya ve konsolide edilen finansal kuruluş niteliğindeki bağlı ortaklıklarına olan toplam borç tutarının 2,75 milyon TL’yi geçmemesi gerekir. Bu sınırın hesabında 5 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen gayrinakdi krediler ile taahhütler, 5 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen oranlar uygulandıktan sonraki tutarları üzerinden; hangi hesapta izlendiğine bakılmaksızın türev işlemler pozitif gerçeğe uygun değerleri üzerinden; hangi hesapta izlendiğine bakılmaksızın repo işlemleri, menkul kıymet veya emtia ödünç verme/alma işlemleri pozitif net alacak tutarları üzerinden dikkate alınır. Bankalarca bu bilgilerin edinilmesi için her türlü tedbir alınır.

(3) Yurt dışı banka ve aracı kurumlardan olan alacakların, birinci fıkranın (e) ve (k) bentlerinde atıf yapılan risk sınıflarına dahil edilebilmesi için, ilgili alacağın, Kurum veya Sermaye Piyasası Kurulu tarafından uygulanan sermaye yeterliliği düzenlemelerine muadil düzenlemelere tabi kuruluşlardan olması gerekir.

(4) Aşağıda belirtilen varlıklar, birinci fıkranın (m) bendinde belirtilen hisse senedi yatırımları sınıfına dâhil edilir.

a) İkincil alacak niteliğinde olan ve borçlanma aracı olmayan menkul kıymetler,

b) Ekonomik özellikleri (a) bendinde tanımlanan alacaklara benzeyen borçlanma araçları, ortaklık payları ile türev finansal araçlar.

(5) Menkul kıymetler, perakende alacak sınıfına dahil edilemez.

(6) Perakende asgari finansal kiralama alacaklarının bugünkü değeri, perakende alacak olarak sınıfandırılır.

(7) Birinci fıkranın (a) ilâ (m) bentlerinde yer alan risk sınıflarına dahil edilmeyen alacaklar söz konusu fıkranın (n) bendinde yer alan “Diğer Alacaklar” altında sınıflandırılır.

(8) Fazla ödenen vergiler, cari dönem vergi varlığı olarak değerlendirilerek Ek-1 kapsamında merkezi yönetimden alacaklar risk sınıfına dahil edilir.”

MADDE 5 Aynı Yönetmeliğin 7 nci maddesininin madde başlığı, aynı maddenin dördüncü ve beşinci fıkraları ile aynı maddenin yedinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkranın (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Risk ağırlıklı tutarların Standart Yaklaşım kapsamında hesaplanması

“(4) İkinci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, maruz kalınan riskin kredi korumasına tâbi olduğu hallerde, ilgili kaleme uygulanacak risk ağırlığı Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ hükümlerine uygun olarak değiştirilebilir.”

“(5) Menkul kıymetleştirme pozisyonları için risk ağırlıklı tutarlar ve risk ağırlıklı tutarların hesaplanmasında dikkate alınacak kredi riski azaltımı 28/6/2012 tarihli ve 28337 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Menkul Kıymetleştirmeye İlişkin Risk Ağırlıklı Tutarların Hesaplanması Hakkında Tebliğ uyarınca belirlenir.”

“a) Karşı tarafın, bir banka, aracı kurum veya Kurum denetimine tabi finansal kuruluş olması gerekir.”

MADDE 6 Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan tablonun üçüncü satırının üçüncü paragrafı ile aynı maddenin dördüncü fıkrasının (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“-Bir KDK tarafından verilen bir kredi derecesi bulunmayan araçlar.”

“b) Bir KDK tarafından derecelendirilmemiş ve aşağıdaki koşulları taşıyan varlıklara ilişkin uzun ve kısa pozisyonlar;

1) Bu varlıkların banka tarafından yeterince likit olarak değerlendirilmesi,

2) Banka tarafından bu varlıkların kredi kalitesinin, asgari olarak (a) bendinde atıf yapılan kalemlerin kredi kalitesi ile denk düzeyde olduğunun değerlendirilmesi,

3) Bu varlıkların yurt içinde ya da yurt dışındaki teşkilatlanmış bir borsaya kote edilmiş olması,”

MADDE 7 Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 21 (1) Bankalar, alım satım hesaplarında yer alan aşağıda sayılan işlemlerden kaynaklanan karşı taraf kredi riski için sermaye yükümlülüğü hesaplamak zorundadır.

a) Tezgah üstü türev finansal araçlar ve kredi türevleri,

b) Alım satım portföyüne dahil olan menkul kıymet veya emtiaya dayalı menkul kıymet veya emtia ödünç alma ya da verme işlemleri ile repo ve ters repo sözleşmeleri,

c) Kredili menkul kıymet işlemleri,

ç) Takas süresi uzun işlemler.

(2) Birinci fıkra kapsamındaki işlemler için, risk tutarları ve bunlara ilişkin risk ağırlıklı tutarlar, bu Yönetmeliğin Ek-2’si, Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ ile Menkul Kıymetleştirmeye İlişkin Risk Ağırlıklı Tutarların Hesaplanması Hakkında Tebliğe uygun şekilde hesaplanır. Risk ağırlıklı tutarlar hesaplanırken, finansal teminatların etkilerinin dikkate alınmasında, Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğde belirtilen basit finansal teminat yöntemi kullanılamaz.

(3) İkinci fıkra kapsamında, alım satım hesaplarında yer alan repo işlemleri ve menkul kıymet veya emtia ödünç alma ya da ödünç verme işlemlerinde, bu Yönetmeliğin Ek-3’ü kapsamında alım satım hesabına dâhil edilebilir nitelikteki tüm finansal araçlar ve emtia Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında dikkate alınabilir teminat olarak değerlendirilebilir. Alım satım hesabında takip edilen tezgah üstü türev finansal araçlardan kaynaklanan riskler için, bu hesaba dâhil edilebilir nitelikteki emtia da Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında dikkate alınabilir teminat olarak değerlendirilebilir.

(4) Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında dikkate alınabilir nitelikte olmayan ancak üçüncü fıkra kapsamında dikkate alınabilir olan finansal araç ve emtianın ödünç verilmesi, satılması veya teminat olarak verilmesi ya da ödünç alınması, satın alınması veya teminat olarak alınması halinde, Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğde belirtilen Standart Volatilite Ayarlaması Yaklaşımı kullanan bankalar bu araç ve emtianın volatilite ayarlamalarını, teşkilatlanmış bir borsaya kote edilmiş ana endekslere dahil olmayan hisse senetleri gibi dikkate alırlar.

(5) Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ kapsamında dikkate alınabilir nitelikte olmayan ancak üçüncü fıkra kapsamında dikkate alınabilir olan finansal araç ve emtianın volatilite ayarlamaları, Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğde belirtilen İçsel Tahminlere Dayalı Volatilite Ayarlaması Yaklaşımı kullanan bankalarca bu kalemlerin her biri için ayrı ayrı hesaplanır. Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğin 36 ncı maddesi kapsamında İçsel Modeller Yaklaşımının kullanılması için izin alan bankalar, bu yaklaşımı alım satım hesaplarına da uygulayabilir.

(6) İkinci fıkranın uygulanmasında, aşağıdaki şartları taşıyan repo sözleşmelerini ve/veya menkul kıymet veya emtia ödünç alma ya da ödünç verme işlemlerini ve/veya bankaya günlük olarak ilave teminat alma hakkı veren diğer işlemleri içeren özel netleştirme sözleşmeleri çerçevesinde alım satım hesabında ve dışında tutulan pozisyonlar arasında netleştirme yapılabilir.

a) Tüm pozisyonların günlük olarak piyasa fiyatına göre değerlemesinin yapılması,

b) Bu işlemler kapsamında ödünç alınan, devralınan veya teslim alınan kalemlerin Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğde belirtilen finansal teminatların dikkate alınma kriterlerini taşıması.

(7) Sermaye yükümlülüğü, risk ağırlıklı tutar toplamının yüzde sekizine eşittir.”

MADDE 8 Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Operasyonel riske esas tutar, Temel Gösterge Yöntemi, Standart Yöntem veya İleri Ölçüm Yaklaşımları ile hesaplanır. Standart Yöntem ile İleri Ölçüm Yaklaşımının kullanılması Kurum iznine tabidir. Operasyonel riske esas tutarın İleri Ölçüm Yaklaşımı ile hesaplanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurulca belirlenir.”

MADDE 9 Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Yöntem ve yaklaşımların birlikte kullanılması ile bunlar arasındaki geçiş

“(3) Aşağıdaki koşulların sağlanması kaydıyla, İleri Ölçüm Yaklaşımı, Temel Gösterge Yöntemi ya da Standart Yöntemle birlikte kullanılabilir.

a) Kullanılan yaklaşım ve yöntemlerle bankanın tüm operasyonel riskleri kapsanmalı ve farklı faaliyetleri, coğrafi bölgeleri veya hukuki yapıları kapsamak için kullanılan yöntem Kurumca uygun görülmelidir.

b) Standart Yöntem ve İleri Ölçüm Yaklaşımı ile kapsanacak faaliyetler için sırasıyla 25 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen şartlar ile Kurulca belirlenecek şartların sağlanması gerekir.

c) İleri Ölçüm Yaklaşımının uygulamaya geçiş tarihi itibarıyla, operasyonel risklerin önemli bir kısmı İleri Ölçüm Yaklaşımı kapsamında hesaplanıyor olmalıdır.

ç) Kurumca uygun görülecek bir süre zarfında faaliyetlerin tamamına yakınına İleri Ölçüm Yaklaşımının uygulanacağı taahhüt edilmelidir.”

“(4) Standart Yöntemden, Temel Gösterge Yöntemine;  İleri Ölçüm Yaklaşımından, Standart Yöntem ya da Temel Gösterge Yöntemine geçiş Kurumun iznine tabidir. Daha az gelişmiş yaklaşımların kullanılmaya başlanabilmesi, daha düşük sermaye yükümlülüğü hesaplanması amacına yönelik olmaması, bankanın yapısı ve karmaşıklığı açısından gerekli olması ve bankanın ödeme gücü ve operasyonel risklerini etkin şekilde yönetme yeterliliği üzerinde olumsuz etki yaratmaması şartlarına tabidir.”

MADDE 10 Aynı Yönetmeliğin Üçüncü Kısım başlığında, Üçüncü Kısmın Birinci Bölüm başlığında ve 28 inci ve 29 uncu maddelerinin başlıklarında yer alan “Standart Oranı” ibaresi “Oranları” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 11 Aynı Yönetmeliğin 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değişmiştir.

“(2) Kurul, bankaların iç sistemleri, aktif ve malî yapıları dikkate alınarak asgari sermaye yeterliliği oranları ile asgari konsolide sermaye yeterliliği oranlarının artırılmasını, banka bazında farklı oranların uygulanmasını ve hesaplama ve gönderilme dönemlerinin farklılaştırılmasını kararlaştırabilir.”

MADDE 12 Aynı Yönetmeliğin 31 inci maddesi aşağıdaki şekilde değişmiştir.

MADDE 31 (1) Sermaye yeterliliği oranları ile konsolide sermaye yeterliliği oranlarından herhangi birinin asgari sınırın altına düşmesi halinde, hesaplama döneminden itibaren altı ayı geçmemek üzere Kurulca belirlenecek süre içerisinde asgari oran sınırlarının sağlanması zorunludur.

(2) Yapılacak incelemelerde, bu Yönetmelikle düzenlenen sermaye yeterliliği oranları ile konsolide sermaye yeterliliği oranlarının tutturulmasına yönelik fiktif işlem yapıldığının tespit edilmesi halinde, bu işlemlere karşılık gelen tutarlar geriye yönelik olarak varlık ve yükümlülüklerden düşülmek suretiyle ilgili döneme ilişkin oranlar yeniden hesaplanır.”

MADDE 13 Aynı Yönetmeliğe 31 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

Verilen izinlerin iptali

MADDE 31/A (1) Kurumca yapılan denetimler sonucunda, bu Yönetmelik ve bu Yönetmeliğe dayanılarak çıkarılan düzenlemeler kapsamında izin alınan yaklaşım ve yöntemlerin kullanılabilmesi için aranan şartlara uygunluğun kaybedildiğinin tespit edilmesi halinde, uyumsuzluğun etkisinin önemli düzeyde olmadığının kanıtlanması veya Kurumun uygun göreceği bir süre ve onaylayacağı bir plan dâhilinde söz konusu koşullara uygunluğun yeniden sağlanması gereklidir. Aksi halde verilen izinler iptal edilir.”

MADDE 14 Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

İçsel derecelendirmeye dayalı yaklaşımlar için geçiş süreci

GEÇİCİ MADDE 3 (1) İçsel Derecelendirmeye Dayalı Yaklaşım kullanma izni alan bankalar tarafından, izin tarihini takip eden 3 yıl içerisinde kredi riskine esas tutar olarak,

A: İDD Yaklaşımı kullanım izni alınan alacaklar için İDD Yaklaşımı ile, bunların dışında kalan alacaklar için Standart Yaklaşım ile hesaplanan toplam kredi riskine esas tutarı,

B: Tüm alacaklar için Standart Yaklaşım ile hesaplanan kredi riskine esas tutarı,

C1: İDD Yaklaşımı kullanım izni alan bankalarca Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca çekirdek sermayeden indirilen tutardan, aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca katkı sermayeye eklenen genel karşılıklar ile pozitif tutar toplamının çıkarılması suretiyle bulunan tutarı,

C2: Tüm alacaklar için ayrılan genel karşılık tutarının B’nin onbindeyüzyirmibeşine kadar olan kısmını

ifade etmek üzere

Ayarlama Tutarı = [(a×(B×0,08–C2)) – (A×0,08+C1)] × 12,5

formülü ile hesaplanan ayarlama tutarının pozitif olması durumunda, A’ya ilave edilmesi suretiyle bulunan tutar kullanılır.  “a” değeri izin alınan tarihi takip eden ilk yıl için yüzde yüz, ikinci yıl için yüzde doksan, üçüncü yıl için yüzde seksen olarak uygulanır.”

İleri Ölçüm Yaklaşımları için geçiş süreci

GEÇİCİ MADDE 4 (1) İleri Ölçüm Yaklaşım kullanma izni alan bankalar tarafından hesaplanan operasyonel riske esas tutar, Temel Gösterge Yöntemi ile hesaplanan operasyonel riske esas tutarın izin tarihini takip eden ilk yıl için yüzde yüz, ikinci yıl için yüzde doksan, üçüncü yıl için yüzde sekseninden az olamaz.”

MADDE 15 Aynı Yönetmeliğin Ek-1’inin birinci bölümünün 16, 27 ve 29 uncu fıkralarında yer alan cümleler aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, “6.6. Bankaların ve aracı kurumların ihraç ettiği hisse senetleri veya kullandırılan sermaye benzeri borç niteliğini haiz alacaklar” başlığı ve 37, 41 ve 42 nci fıkralar aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kamu kuruluşlarından alacaklara, bunların kurulu bulunduğu ülkenin merkezi yönetimine uygulanan kredi kalitesi kademesine uygun olarak aşağıdaki tabloda belirtilen risk ağırlıkları uygulanır.”

“Bir KDK tarafından derecelendirilen bankalar ve aracı kurumlardan olan kalan vadesi üç aydan fazla alacaklar için, uzun vadeli kredi derecelendirmesi esas alınarak aşağıdaki tabloda yer alan risk ağırlıkları kullanılır.”

“Bir KDK tarafından derecelendirilen bankalar ve aracı kurumlardan olan kalan vadesi üç ay veya daha kısa alacaklar için, uzun vadeli kredi derecelendirmesi esas alınarak aşağıdaki tabloda yer alan risk ağırlıkları kullanılır.”

“6.6. Bankalar ve aracı kurumlarca ihraç edilen ve ihraççı tarafından özkaynak kalemi olarak dikkate alınan varlıklar

37. Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen bankalar ve aracı kurumlarca ihraç edilen ve ihraççı tarafından özkaynak kalemi olarak dikkate alınan hisse senedi yatırımları, bankalar ve aracı kurumlardan alacaklar sınıfı içerisinde değerlendirilmez.”

41. 43 ilâ 54 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak ve 3. dereceyi aşmamak kaydıyla, bir gayrimenkul üzerinde tesis edilen ipotekle tamamı veya bir kısmı teminatlandırılan alacakların teminatlandırılmış kısmı % 100 risk ağırlığına tabi tutulur. Bankanın, arada başka bir tarafın ipoteği olmaksızın silsile halinde ipotek alması durumunda, bu silsiledeki tüm ipotekler derecesine bakılmaksızın silsilenin en iyi derecesinde kabul edilir. ”

42. Gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılmış alacaklarda alacağın teminatlı kısmı,  ipotek tutarını ve gayrimenkul değerini geçemez. Bir gayrimenkule birden fazla tarafça aynı derecede ipotek konulması halinde, alacağın teminatlı kısmı, ipotek tutarına ve gayrimenkul değerine bankanın ipotek tutarındaki payı uygulandıktan sonraki tutarlarını geçemez. İpoteğin yabancı para cinsinden olması halinde, ipotek tutarları, sermaye yeterliliği oranının hesaplandığı dönemin son iş günü itibariyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca açıklanan alış kuru esas alınarak bulunur ve teminatlı kısım ve tam teminatlı kısım hesaplamasında, başkaları adına tesis edilmiş olan yabancı para cinsinden ipotek tutarları içinde aynı esas uygulanır.”

MADDE 16 Aynı Yönetmeliğin Ek-1’inin Birinci Bölümünün 45 inci fıkrasının ilk cümlesi  aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı fıkraya aşağıdaki (ç) bendi eklenmiş, 48, 49 ve 62 nci fıkralar aşağıdaki şekilde değiştirilmiş,  52 ve 66 ncı fıkraların ilk cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“43 ve 44 üncü fıkralarda yer alan uygulamada Kurum tarafından, aşağıdaki hususlar ile Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ’in 21 inci maddesinde belirtilen  şartların yerine getirilmesi şartı aranır.”

“ç) Bir gayrimenkule birden fazla tarafça aynı derecede ipotek konulması halinde tam teminatlı kısım; alacak tutarı, gayrimenkulün değerinin %75’inin bankanın ipotek tutarındaki payla çarpılması suretiyle bulunan tutar ile ipotek tutarının bankanın ipotek tutarındaki payla çarpılması suretiyle bulunan tutardan düşük olanıdır. Tesis edilen ipoteğin 2. veya 3. dereceden olması durumunda; tam teminatlı kısmın hesaplanmasında (c) fıkrasında belirtildiği şekilde kendisinden daha öncelikli boş veya başka taraflar lehine tesis edilmiş ipotek tutarları dikkate alınır.”

48. 46 ve 47 nci fıkralarda belirtilen uygulamada, Kurum tarafından, aşağıdaki hususlar ile Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğin 21 inci maddesinde belirtilen şartların sağlanması gerekir.

a) Gayrimenkulün değerini ve borçlunun performansını birlikte etkileyen makroekonomik faktörler haricinde, teminata konu gayrimenkulün değerinin borçlunun kredi değerliliğine önemli ölçüde bağlı olmaması gerekir.

b) İlgili borcun geri ödemeleri, esasen teminata konu gayrimenkul veya projenin performansına değil, borçlunun diğer kaynaklarının geri ödeme kapasitesine bağlı olmalıdır. Kredinin geri ödemesi, teminat olarak gösterilen gayrimenkulün yarattığı nakit akışına önemli ölçüde bağlı olmamalıdır.”

49. Gayrimenkul değerinin en fazla aşağıdaki iki kriterden birine göre hesaplanan sınıra kadar olan alacak tutarı tam teminatlı kısım olarak dikkate alınır ve %50 risk ağırlığı uygulanır. Tesis edilen ipoteğin 1. dereceden olması durumunda sınırın tamamına kadar olan alacak tutarı tam teminatlı kısım olarak dikkate alınır. Tesis edilen ipoteğin 2. veya 3. dereceden olması durumunda bu ipoteklerin, gayrimenkul değerinin en fazla bu sınıra kadar olan kısmından kendisinden daha öncelikli boş veya başka taraflar lehine tesis edilmiş ipotek tutarları düşüldükten sonra kalan tutarın bu 2. veya 3. derece ipotekle teminatlandırılan kısmının 2/3’ü tam teminatlı kabul edilir. Bir gayrimenkule birden fazla tarafça aynı derecede ipotek konulması halinde tam teminatlı kısım; alacak tutarı, ilgisine göre (a) veya (b) bentlerinde belirtilen oran uygulanmış gayrimenkul değerinin bankanın ipotek tutarındaki payla çarpılması suretiyle bulunan tutar ile ipotek tutarının bankanın ipotek tutarındaki payla çarpılması suretiyle bulunan tutardan düşük olanıdır. Tesis edilen ipoteğin 2. veya 3. dereceden olması durumunda; tam teminatlı kısmın hesaplanmasında, bu fıkrada belirtildiği şekilde kendisinden daha öncelikli boş veya başka taraflar lehine tesis edilmiş ipotek tutarları dikkate alınır.

a) Gayrimenkulün gerçeğe uygun değerinin % 50’si ya da,

b) Gayrimenkulün gerçeğe uygun değerinin % 50’si veya ipotek teminatlı kredi değerinin % 60’ından düşük olanı.”

62. Bankaların gayrimenkul ipoteğiyle korunan menkul kıymetleri ipotek teminatlı menkul kıymet olarak dikkate alabilmesi için Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğ’in 21 inci maddesinde belirtilen asgari dikkate alınma şartları ve değerleme ilkelerinin sağlanması şarttır.”

“Kurul ticari gayrimenkuller üzerinde tesis edilen ipoteklerle teminatlandırılan alacaklar için 48 inci fıkranın (b) bendindeki koşulun aranmamasına karar verebilir.”

“Bir KDK tarafından derecelendirilen KYK niteliğindeki yatırımlar için, aşağıdaki Tabloda yer alan risk ağırlıkları uygulanır.”

MADDE 17 Aynı Yönetmeliğin Ek-1’inin birinci bölümünün “16. DİĞER ALACAKLAR” başlıklı kısmı başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bölüme aşağıdaki “17. DİĞER ALACAKLAR” başlıklı kısım eklenmiştir.

16. HİSSE SENEDİ YATIRIMLARI

16.1. Uygulama

72. Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen ortaklık sınırlarını aşan ortaklık payları % 1250 risk ağırlığına tabi tutulur.

73. Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (ç) bendinde belirtilen kalemlerin çekirdek sermayeden indirilmeyen kısımları % 250 risk ağırlığına tabi tutulur.

74. Bankaların Özkaynaklarına İlişkin Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendinde belirtilen yatırımların özkaynaktan indirilmeyen kısımları ile 72 ve 73 üncü fıkralar kapsamına girmeyen hisse senedi yatırımları % 100 risk ağırlığına tabi tutulur.”

17. DİĞER ALACAKLAR

75. Maddi duran varlıklara %100 risk ağırlığı uygulanır.

76. Bankalar karşı tarafı tespit edilemeyen peşin ödenmiş giderleri ve tahakkuk etmiş gelirleri %100 risk ağırlığına tabi tutar.

77. Satın alınan çekler, yoldaki paralar ve vadesi gelmiş menkul kıymetler (%20’den daha yüksek risk ağırlığı uygulananlar) %20, nakit ve nakit benzeri kalemler %0 risk ağırlığına tabi tutulur.

78. Banka kasalarında tutulan külçe altınlar veya altın deposu hesapları %0 risk ağırlığına tabi tutulur.

79. Banka aktif değerleri ile ilgili geri alım taahhüdüyle yapılan satış işlemleri ve vadeli aktif değerler alım taahhütleri için, işlemin karşı taraflarına uygulanan risk ağırlığı yerine işlem konusu varlıklara uygulanan risk ağırlığı uygulanır.

80. Riski bankaya ait olmayan, bankanın sadece aracılık faaliyeti yaptığı fon kaynaklı krediler %0 risk ağırlığına tabi tutulur.

81. Bir bankanın belli bir alacak grubu için söz konusu grupta gerçekleşecek ‘n’inci temerrüt olayının ödeme şartını tetikleyeceği ve bu ödeme güçlüğü halinin sözleşmeyi feshedeceği koşullar çerçevesinde bir kredi koruması sağladığı ve söz konusu işlem için bir KDK tarafından yapılan bir bağımsız kredi derecelendirmesinin mevcut olduğu durumlarda, Yönetmeliğin 7 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca belirlenecek usul ve esaslarda öngörülen risk ağırlıkları uygulanır. İşlemin bir KDK tarafından derecelendirilmediği durumlar için risk ağırlığı, sepete dahil edilen kredilerden n-1 tanesinin risk ağırlıkları hariç tutularak kalan kredilerin risk ağırlıklarının %1250’yi geçmeyecek şekilde toplanması suretiyle bulunur. İşlemin bir KDK tarafından derecelendirilip derecelendirilmediğine bakılmaksızın yukarıda açıklanan yöntemlerden uygun olanı kullanılarak bulunan risk ağırlığı, sözleşmeyle sağlanan korumanın nominal tutarıyla çarpılarak risk ağırlıklı varlık tutarı bulunur. Söz konusu toplama işlemine dahil edilmeyen n-1 kredinin belirlenmesinde, en düşük risk ağırlıklı tutara sahip olan kredilerin dikkate alınması esastır.

82. Finansal kiralama alacakları için risk tutarı iskonto edilmiş asgari kiralama ödemelerinden oluşur. Kiralanan varlığın kalıntı değerinin kiracı dışında üçüncü bir kişi tarafından ödenmesinin garanti edildiği ve garantör ile garantinin Kredi Riski Azaltım Tekniklerine İlişkin Tebliğin 13, 26, 27 ve 29 uncu maddelerinde belirtilen şartları sağladığı durumlarda, garanti fonlanmamış kredi koruması olarak dikkate alınır. Bu alacaklar, Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde yer alan alacak sınıflarından ilgili olanında izlenir. Alacağın, kiralanan varlığın kalıntı değeri olduğu durumlarda risk ağırlıklı tutar aşağıdaki şekilde hesaplanır.

1/t × 100 % × kalıntı değer

t, asgari 1 yıl olmak üzere kiralama sözleşmesinin vadesine kalan yaklaşık yıl sayısıdır (6 aydan fazla süreler yıla tamamlanır).”

MADDE 18 Aynı Yönetmeliğin Ek-1’inin ikinci bölümünün 1, 2 ve 3 üncü fıkralarında yer alan “yetkili” ibareleri yürürlükten kaldırılmış,  aynı bölümün 10 uncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

10. 8 ve 9 uncu fıkra hükümleri, Birinci Bölümün 61 ve 62 nci fıkraları hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez.”

MADDE 19 Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 20 Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

28/6/2012

28337

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

5/9/2013

28756

2-

8/10/2013

28789 Mükerrer

3-

21/3/2014

28948

 

 

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 21 - 0,101