1973 Yılından Beri Ödenmeyen Motorlu Taşıtlar Vergisi-Veysi Seviğ

Referans Gazetesi-21.11.2009

Veysi SEVİĞ

1973 YILINDAN BERİ ÖDENMEYEN MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ

Hafta sonunda eşi annesine gideceğinden, cuma günü işyerinde mesai bittikten sonra bir süre kalarak pazartesi sabahına hazırlık yapmış, saat 21.00 civarında işyerinden ayrılmıştı.

Karnı aç olmasına rağmen, bir an önce eve gitmeyi düşünüyordu. Önce metro ile bilahare de oturduğu semtten geçen otobüsle saat 22.30 civarında eve ulaşmıştı.

Oturduğu apartmanın posta kutusu üzerine bir kâğıt yapıştırılmış olduğunu gördü. Dikkatlice okudu. Apartman yöneticisi gece 24.00’e kadar kendisini beklediğini, çok önemli olduğunu belirtip, cep telefonunu da yazarak, söz konusu notu posta kutusu üzerine yapıştırmıştı.

Bir an düşündü. Acaba ne olmuştu? Cep telefonu ile çekinerek yöneticiyi aradı. Yönetici “Ah Çetin Bey çok önemli, bana hemen uğrayın” diyerek kendisini davet ediyordu.

O dakikaya kadar eve bir an önce ulaşıp, bir şeyler yedikten sonra yatmayı düşünüyordu. Fakat şimdi merakla yöneticinin oturduğu daireye gitmesi gerekiyordu.

Heyecanla yöneticinin kapısını çaldı. Kapıyı açan yöneticinin “Buyrun Çetin Bey” diyerek onu içeriye davet etmesi, heyecanını biraz azaltmıştı.

“Yok içeri girmeyeyim. Ne oldu, umarım kötü bir şey değildir” diyerek yanıt verdi.

Yönetici ısrarlıydı. “Buyrun bir çay ikram edeyim” diyerek ısrar edince çekinerek içeri girdi, yöneticinin ve eşinin ısrarlarına hayır diyemeyerek ve biraz da yorgunluktan kendisine gösterilen koltuğa adeta yığılır gibi oturdu.

Yöneticinin eşi “Çetin Bey çok yorgun görünüyorsunuz, size bir çay vereyim” diyerek yanlarından ayrıldıktan sonra yönetici bey, “Kusura bakma Çetin Bey, bugün evinize icra geldi. Ben müdahale ettim, pazartesiye kadar müsaade aldım. Buyrun” diyerek Çetin Bey’e bir zarf uzattığında Çetin Bey bir an gözlerinin karardığını hissetti.

Yöneticinin eşi o anda Çetin Bey’e çay ikram ederek, koltuğun yanına çekmiş olduğu sehpanın üzerine çayı bıraktıktan sonra Çetin Bey’e “Ne olur ne olmaz, kolonya almaz mısınız” diyerek kolonya ikram etti. Çetin Bey’in eline bol miktarda kolonya döktü.

Çetin Bey kendisine yönetici tarafından uzatılan vergi dairesinden gelen “görüşme mektubunu” açtı. Kendisine 7-8 yaşlarına kadar çocukluğunun geçmiş olduğu il vergi dairesi müdürlüğünden babasının varisi sıfatıyla dolaylı davet yapılıyordu. Bu davete göre pazartesi günü İstanbul’da görevlendirilen vergi dairesine gidecekti.

Çetin gece uyuyamadı. Çünkü yöneticinin kendisine vergi memurlarının haciz için geldiğini söylemişti. Yöneticinin ifadesine göre binbir rica üzerine icra işlemi pazartesi gününe kadar durmuştu.

Çetin Bey gün ağarırken kısa bir süre uyumuştu. Uyandığında saat 07.30’u gösteriyordu. Eşini aradı. Kayınvalidesinin sağlık durumunu sordu.

Cumartesi günü Çetin Bey için sıkıcı olmuştu. Cumartesi akşamı saat 7 civarında eşi Çetin Bey’i aradığında, eşinin ağlamaklı olarak konuşmaya başlaması ile birlikte olayı hemen anladı. Kayınvalidesini kaybetmişti. Artık evde kalması mümkün değildi. Evin kapısını kilitledikten sonra yöneticiye giderek durumu anlattı, pazartesi sabahı vergi dairesine gideceğini söyledi.

Pazar günü kayınvalidesinin cenazesini kaldırmak, taziyeye gelenlere teşekkür etmekle geçti. Bir yandan eşinin annesini kaybetmesinden dolayı üzüntüsünü paylaşmaya çalışırken bir yandan da vergi dairesinin haciz işleminin nereden kaynaklandığını merak ediyordu.

Pazartesi sabahı saat sekiz civarında vergi dairesine giderek görüşme mektubunda ismi yazılı memuru beklemeye başladı. Saat 08.35 civarında kendisini vergi dairesine davet eden memuru bulmuştu.

Babasının 1973 yılında satın almış olduğu kamyonetin vergisi ödenmediği için kendisi hakkında icra işlemi yapılacaktı. Babası 1979 yılında vefat etmiş, bir süre sonra da Çetin annesini kaybetmişti. Böyle bir kamyonetin varlığından Çetin’in haberi yoktu. Kendisinden ödenmesi istenen miktar üç bin lira civarındaydı. Bu borcu varis olarak ödeyecekti.

Kendisine bugüne kadar söz konusu kamyonet için hiçbir bilgi verilmemiş ve hiçbir belge gönderilmemişti.

Çetin, babasının ölümünden yaklaşık üç ay önce doğmuştu. Babasını ancak resimlerden tanımıştı.

Şaşkındı. Vergi dairesindeki görevli memura bu parayı defaten ödeyemeyeceğini söylediğinde, ilgili memur “Benim yapacak bir şeyim yok” diye yanıt vermişti. Bu arada görevli memur Çetin’in eline “A ve vergi no’ya göre borç sorgulama” belgesinde yer alan borç döküm listesini adeta sıkıştırmıştı.

Çetin, her ne kadar durumunu açık bir şekilde dile getirmeye çalışsa da işlemi takip eden memur, “sizin anlattıklarınız bizi ilgilendirmez, söz konusu parayı ya ödeyeceksiniz ya da bize bu parayı ödeyeceğinize yönelik kefil veya yerinize borcu ödeyecek kişiyi göstereceksiniz” diyordu.

Çetin ise babasının böyle bir kamyoneti olduğunu yeni öğrenmişti. Ancak bu kamyoneti hiç görmemişti ve hatırlamıyordu. İşin garibi kamyonetin Motorlu Taşıtlar Vergisi 1973 yılından bu yana hiç ödenmemişti.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 19 - 0,054