Bır Lıralık Trajedı- Şükrü Kızılot

Hürriyet Gazetesi-29.07.2009

Şükrü KIZILOT

skizilot@yaklasim.com

BIR LIRALIK TRAJEDI

BAŞLIKTA “trajedi” dedik ama “komedi” de diyebilirsiniz.

Vatandaş (M.B)’ye vergi borcu ile ilgili “ödeme emri” tebliğ ediliyor.

Ardından zarfı heyecanla açıp bakıyor; 1 TL!

Evet yanlış okumadınız yazı ile “bir lira” KDV borcu!..

OKUMAYA DEVAM

Vatandaş, 1999 yılı Temmuz ayına ait olduğu belirtilen 1 TL’lik KDV borcu ile ilgili olarak, 21 Temmuz 2009 tarihinde düzenlenen ödeme emrini okumaya devam ediyor;

*       Yukarıda tutarı gösterilen borcunuz, vadesi geçtiği halde ödenmemiştir.

*       Bu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde, vergi dairesine borcunuzu ödemeniz veya mal bildiriminde bulunmanız ya da haczi kabil malınız yoksa bildirmeniz gerekiyor.

*       Bu mecburiyetlere riayet etmediğiniz takdirde:

Menkul ve gayrimenkul mallarınızın haczedilerek paraya çevrileceği,

Mal bildiriminde bulununcaya kadar 3 ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağınız,

Mal bildirimini gerçeğe aykırı yaptığınız takdirde, 1 aydan 1 yıla kadar hapis ile cezalandırılacağınız,

Ödeme emrine karşı 7 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabileceğiniz,

önemle tebliğ olunur.

FIKRA GİBİ

Hangi açıdan bakarsanız bakın olay 1 liralık trajedi ya da komedi.

* 1 lirayı tahsil etmek için düzenlenen kağıdın, zarfın ve emeğin maliyeti 1 liradan fazla!

* 6183 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 106. maddesinde; tahsil için yapılacak masraflar, alacaktan fazla ise 8 TL’ye kadar olan alacak silinebilir, deniliyor.

* Vergi Mahkemesine 7 gün içinde dava açabilirsiniz deniliyor. Vatandaş 1 TL’lik borca itiraz için dava açarsa, yaklaşık 100 TL harç vs. ödemesi gerekiyor.

5 KURUŞLUK KOMEDİ

Yukarıdaki olayın bir başka örneğini de Rekabet Kurulu eski Üyesi Av. Kubilay Atasayar yaşamıştı.

Maliye’ye ait özel minibüsle gelen iki memur, “vergi borcu” ile ilgili ödeme emrini tebliğ edip gittiğinde, heyecanla zarfı açan Atasayar, istenen alacağın sadece 5 kuruş olduğunu görünce, Devletin 5 kuruşluk alacağını tahsil etmek için; düzenlenen ödeme emrine, zarfına, memurun emeğine, minibüsün yakıtına, iki memurun tebligat için görevlendirilmesine bakıp “hangisine baksan maliyeti 5 kuruştan kat kat fazla” diye hayret etmişti.

ALACAK 130 MİLYAR TL

5 kuruşluk komediyi ve 1 liralık trajediyi bir yana bırakıp, gerçek trajediye dönelim.

Devletin şu anda vadesi geçtiği halde tahsil edemediği, 130 milyar TL civarında vergi, SSK ve Bağ-Kur primi ile faiz alacağı var. Diğer taraftan da paraya ihtiyacı var.

Devletin hem kendine kaynak yaratması hem de ekonomik krizden dolayı zor duruma düşen esnaf, sanatkâr, tüccar ve şirketlere bir “ödeme kolaylığı” sağlaması gerekiyor.

Pratik çözüm, anaparaya dokunmadan, faizleri enflasyona göre hesaplayıp aşağı çekmek, ardından da 36 ay vade ile taksitlendirme yapmak olabilir.