Hürriyet Gazetesi-11.11.2009
Şükrü KIZILOT
BU DA BAŞKA BİR GRİP DALGASI
TÜRKİYE bir süredir, giderek yaygınlaşan “domuz gribi dalgası” ile uğraşıyor.
İnsanlar morali bozuk bir şekilde “aşı olalım mı olmayalım mı?” diye tartışırken, her gün domuz gribinden ölenlerle ilgili haberleri okudukça moralimiz daha çok bozuluyor.
BU DA KOD GRİBİ
Şu anda, İstanbul ağırlıklı olarak dalga dalga yayılan bir başka grip daha var.
Onun adı da; kod gribi!.. Bu grip, bir zarfın içinde ansızın geliyor.
Alan kişinin, zarfı açtığı an kimyası bozuluyor!.
Kod gribi dediğimiz bu gripten kurtulabilmenin maliyeti bazen milyonlarca lirayı bulabiliyor.
Vergi mükelleflerini ilgilendiren bu gripten hemen kurtulabilmek için, her mükellef farklı tutarda ödeme yapmak zorunda.
BİR KAÇ ÖRNEK
“Meraktan çatlayacağım. Nedir bu kod gribi?” diye merak edenler için kısaca Ayrıntısı “pehlivan tefrikası” gibi uzun. En iyisi birkaç örnek verelim;
ÖRNEK-1: ADRESİNDE YOK
Değişik yıllarda şirketinize, belli aralıklarla, 100 bin ya da 2 milyon liralık veya 10 milyon liralık mal aldığınız bir firma var. Bu firma, üç ay önce yapılan araştırmada adresinde bulunamamış.
İlgili vergi dairesi, adresinde bulunamayan firmadan mal alan şirketinize;
“Sizin 2005 ve 2006 yıllarında mal aldığınız (G) firması adresinde bulunamadı. 15 gün içinde bir düzeltme beyannamesi verip, aldığınız faturalardaki KDV’yi (örneğin 1 milyon 800 bin TL’yi) faiziyle birlikte öderseniz ya da bunun 4 katı teminat verirseniz, hakkınızda bir işlem yapmayacağız. Aksi halde vergi incelemesine ve koda alınacaksınız”
anlamında bir yazı gönderiyor.
“Dört yıl önce mal aldığım firma, üç ay önce işyerini kapatmış ve bulunamıyorsa, benim suçum ne?” diyemiyorsunuz. Derseniz, vergi incelemesine ve koda alınıyorsunuz.
ÖRNEK-2: DEFTERLER YOK
Demir-çelik satan bir firma, defter ve belgelerini inceleme elemanına ibraz etmemiş. Böyle olunca, o firmadan 2005 yılında mal alan şirkete;
“Senin 2005 yılında 2 milyon 980 bin liralık mal aldığın firma, defterlerini ibraz etmedi. O malın KDV’sini faiziyle ödersen veya 4 katı teminat gösterirsen kurtulacaksın” anlamında bir yazı gönderiliyor. Şirket yetkilisinin;
“Benim mal aldığım firmalardan biri, yıllar sonra defterini ibraz etmediyse, benimle ne ilgisi var. Benim suçum ne?”
diyemiyor. Derse, incelemeye ve koda alınıyor.
ÖRNEK-3: BİR BANKA
Bir bankanın, kiraladığı şube binasının sahibi olan tekstil şirketinin 2006’da SMİYB (sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge) kullandığı tespit edilmiş. Bankaya “2006 Yılı kira KDV’sini düzeltme beyannamesi verip ödeyin. Yoksa bankanız da vergi incelemesine ve koda alınır” anlamında yazı gönderiliyor.
ADEM VE HAVVA
Başka olaylar da var. Örneğin; 3 ve 4 yıl önce mal aldığı (C) firmasının, SMİYB kullandığı tespit edilmiş. Mal alan şirkete yazı gönderilip, “(C) firmasından aldığın 8 milyonluk malın KDV’sini, faiziyle öde yoksa vergi incelemesine ve koda girersin” deniliyor.
Mal alan firmalar, koda girmeleri halinde, müşterilerinin “ben de koda girerim” korkusuyla, mal almayacağından endişe ediyor, istemeyerek de olsa istenen KDV’yi ödüyorlar.
Şu anda sadece İstanbul’da 100 binin üzerinde işletmenin koda alındığı belirtiliyor.
Koda alınma olayında, zincirleme olarak herkesin; Kod: 1,2,3,4,5,6,7… diye kodlanması halinde, “Herkesin anne ve babasının sonunda Adem Baba ve Havva Ana’ya gideceği” gibi, koda girmeyen mükellef kalmaz.
Kod gribine, sağlıklı bir çözüm bulmak hem de acilen bulmak gerekiyor.
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.