Bugün Gazetesi-26.06.2009
Sadettin ORHAN
EMEKLİLİKTE ESNAF OLMAK AVANTAJLI
1 Ekim 2008 sonrası işe başlayanlar, emekli olduktan sonra çalışmak isterse Bağ-Kur’a bağlı çalışmaları, örneğin esnaf olmaları avantajlı. Bunlar emekli maaşını da almaya devam edecek. İşçi ya da memur olanların ise emekli maaşı kesilecek…
1 Ekim 2008 öncesi girişliler ŞANSLI
Sosyal Güvenlik Reformu’nun (5510 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008’den önce;
Çalışmaya başlamış (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı fark etmez) olanlar,
Herhangi bir şekilde isteğe bağlı prim ödemesi olanlar,
Emekli olanlar, Yani kısacası, reformdan önce sosyal güvenliğe şu veya bu şekilde kayıtlı olanlar (çalışanlar + emekliler), emeklilikte yeniden çalışma konusunda şanslı kesimi oluşturuyor. Bu kesimin, emekli olduktan sonra yeniden çalışmaya başlaması halinde karşılaşacağı hükümleri sırasıyla ele alalım.
SSK’ya tabi çalışanlar
Reform öncesi çalışması olanlar, hangi kurumdan emekli olurlarsa olsunlar, emekli olduktan sonra SSK (4/a) kapsamında emekli aylıkları kesilmeksizin çalışabilecekler. Bu kapsamdakiler, emekli olduktan sonra yeniden çalışmaya başlarlarsa, emekli aylıklarını kesintisiz alacaklar. Sadece çalıştıkları işyerinden aldıkları ücretten Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödenecek. Bu kesintinin ise 1/4’ü çalışandan, kalanı işverenden kesilecek.
Bağ-Kur’a tabi çalışanlar
Yine reform öncesi sosyal güvenlik girişi bulunup da emekliliğinde Bağ-Kur’a (4/b) tabi çalışmak isteyenler de emekli aylıkları kesilmeksizin çalışabilecekler. Bunlardan da SGDP kesintisi yapılacak. Kesinti, bu emeklilerin aylıklarından yüzde 15 olacak. Fakat bu oran 2009’da yüzde 13 ve 2010’da ise yüzde 14 olarak uygulanacak. 2011’den itibaren yüzde 15 olarak devam edecek.
Memuriyete girenler
Bir kimse ister memur emeklisi isterse başka bir kurumdan emekli olsun, emekliyken memuriyete başlarsa emekli aylığı kesilir. Yani emeklilik sonrası kamuda çalışmaya başlayanların, hem emekli aylığı alıp hem memur maaşını alma imkanları bulunmuyor. Reform sonrasında da aynı düzenleme korundu.
1 Ekim 2008 sonrası girişliler ŞANSSIZ
Emeklilikte yeniden çalışma konusunda en şanssız kesimi, reform öncesinde hiçbir çalışması veya prim ödemesi olmayıp da ilk defa 1 Ekim 2008 sonrası çalışmaya başlayanlar oluşturuyor. Bu kesim de yine çalışmanın türüne göre farklı hükümlere muhatap olacak. Fakat şunu da belirtelim ki bu düzenleme bugünün emeklilerini değil, bugünlerde çalışmaya yeni başlayıp da 30-35 sene sonra emekli olacak nesli ilgilendiriyor.
SSK’ya tabi çalışacaklar
Bugünün yeni çalışanları, ilerde emekli olup da yeniden SSK’ya tabi çalışmak isterlerse emekli aylıkları kesilecek. Yani bunların, destek primi ödemek suretiyle, emekli aylığını da alarak çalışma şansları olmayacak.
Bağ-Kur’a tabi çalışacaklar
Bugünün yeni çalışanları, 30- 35 sene sonra emekli olduklarında, esnaf veya şirket ortağı olurlarsa emekli aylıklarını alarak çalışabilecekler. Yani ilk defa reform sonrası sigortalı (işçi, memur, esnaf) olanlar da, reform öncesindekilerde olduğu gibi, yüzde 15 SGDP ödemek suretiyle, emekli aylıkları kesilmeksizin çalışabilecekler.
Memuriyete girecekler
Reform sonrasının sigortalıları da öncekilerde olduğu gibi, emeklilik sonrası memuriyete başlarlarsa, emekli aylıkları kesilecek.Görüldüğü üzere reform sonrasında sigortalı olanların en büyük şanssızlığı, emeklilik sonrasında SSK’lı olarak çalışmaya başladıklarında emekli aylıklarının kesilecek olması.
DESTEK PRiMi ÖDEYiP ÇALIŞIN
Yusuf Melen: Sadettin Bey, ben 2008 yılında memuriyetten emekli oldum. Bu günlerde kendi adıma bir dükkan açarak çalıştırmak istiyorum. Bunun için sanırım vergiye kayıt olmam gerekiyor. Vergi kaydım başlayınca emekli aylığımı keserler mi? Ne yapmamı önerirsiniz? Cevap: Yusuf Bey, memur emeklisi olarak kendi adınıza dükkan açarsanız, eski adıyla Bağ-Kur yeni adıyla 4/b kapsamına alınırsınız. Bu durumda memur emekli aylığınız kesilmez. Sadece maaşınızdan yüzde 13 Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.
EMEKLİ HİKAYELERİ
Remzi Kaçmaz (43 yaşında, Emekli Gazeteci)
“Emekliler tüketici konumundan kurtarılmalı”
Remzi Kaçmaz, çiçeği burnunda emeklilerden. Üstelik yaşı da çok genç. 1965 doğumlu Kaçmaz, 21 sene yoğun bir tempoyla sürdürdüğü gazetecilik mesleğinden emekli. Emekliliğin ilk günlerini yaşayan Kaçmaz, bir hayli bocaladığını söylüyor. Şu günlerde en çok ‘Emekli oldun şimdi ne yapacaksın?’ sorusuyla karşılaşıyormuş Remzi Bey. “İnanın, ben de bilmiyorum” diyor.
Lise talebesi bir çocuk babası Kaçmaz, ne kadar maaş alacağını tam bilmemekle birlikte, 900- 1000 TL arası bir rakam olacağını tahmin ediyor. ‘Alaylı’ tabir edilen gazetecilerden Kaçmaz, “Misyonumu tamamladığımı düşünüyorum. Vazifeyi mektepli gençlere devretmenin heyecanını taşıyorum.” diyor.
İş hayatından çok yıprandığını söyleyen Kaçmaz, emeklilikle birlikte tüketici konuma geçmek istemediğini ifade ediyor ve ekliyor: “Meslek örgütleri ideolojik meselelerle iştigal etmek yerine emeklileri yönlendirmeli, onlara yol göstermeli. Bahsettiğim şey illa ki maddi bir yönlendirme değil. Emekliler ev- kahvehane- park üçgeninden kurtarılmalı.”
Babam gibi ’emekli’ olmak istemiyorum
Kaçmaz, emeklilerin çoğunun kaçak çalıştığını, yeni istihdama engel olduğunu, bunun da devlete bir yük getirdiğini söylüyor. Meslekten en verimli çağında emekliye ayrılan Kaçmaz, Türkiye’de kendisi gibi çok insanın yaşadığını, meslekte edinilen tecrübelerin paylaşımının da yeni yetişenler için çok önemli olduğunu düşünüyor.
‘Kimse Yok Mu’ yardım derneği gibi bir oluşumun içinde bulunarak insanlığa hizmet etmek istediğini belirten Kaçmaz, “Kahvehane ve ev arasında geçiyor günlerim. Ben babam gibi emekli olmak istemiyorum” diyor.
Emekli öğretmen Mualla Eryaşa
ÇOK ÇALIŞTIM ŞiMDi RAHATIM
İstanbul’da yaşayan Mualla Eryaşa, öğretmenlikten emekli olduktan sonra serbest avukatlık yaptı. İleride kimseye muhtaç olmamak için yıllarca durmadan çalıştığını anlatan Eryaşa, şimdi çok rahat bir hayat sürdüğünü anlatıyor.
Hiç sıkıntım yok!
20’li yaşlardayken maddi sıkıntı çektiğini anlatan Eryaşa, bir daha o günleri yaşamamak için hiç durmadan yıllarca çalıştığını belirtiyor. “Kimseye muhtaç olmamak için baştan işi sıkı tuttum” diyen Eryaşa, o dönem 2 mesleğin eğitiminin aynı anda alınabilmesinden yararlandığını belirterek “Normalde öğretmenlik yaptım; ama emekli olunca serbest avukatlık yaptım” diyor.
Hiç evlenmediğini anlatan Eryaşa, tercihinden hiç pişmanlık duymadığını ifade ediyor. Eryaşa, “Kendim çalışıp kendim yedim” diyor. Gençlere çok çalışmalarını tavsiye eden Eryaşa, “Hayatın size ne göstereceğini bilemezsiniz. Ama gücünüz kuvvetiniz yerindeyken çalışırsanız sonra rahat edersiniz. Ben hiç bu sıkıntıları yaşamadım” diye konuşuyor.
Aceleci olmayın
“Anlaşabileceğiniz biri çıkarsa evlenin” diyen Eryaşa, “Tabii bu kararı verirken de acele etmeyin. Şimdiki gençler jet hızıyla karar veriyorlar” diyerek gençlerin iş ve eş seçimi yaparken dikkatli olmaları tavsiyesinde bulunuyor.
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.