Referans Gazetesi-05.05.2009
Veysi SEVİĞ
FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG VE FİNANSMAN ŞİRKETLERİNDE KARŞILIK
“Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri”nce alacakları için ayrılacak karşılıklara ilişkin usul ve esaslar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yayımlanmış bulunan bir tebliğ ile belirlenmiş bulunmaktadır. (20 Temmuz 2007 gün ve 26588 sayılı Resmi Gazete)
Söz konusu tebliğin 3’üncü maddesinde yapılan tanımlamadan da anlaşılacağı üzere “Karşılıklar; alacaklardan doğmuş veya doğması beklenen ancak kesin olarak belli olmayan zararların karşılanması amacıyla mali tablolarda hesaben ayrılarak gider yazılan” tutarlardır.
Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri kurum olarak alacaklarına ilişkin doğmuş ve doğması beklenen zararlarını, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve Banka Dışı Kurumlarca Uygulanacak Tekdüzen Hesap Planı ve Denetleme Kurumu’nca yayımlanmış tebliğde belirtilen usul ve esaslara uygun karşılık ayırmak suretiyle muhasebeleştirebilmektedirler.
Buna göre sözü edilen şirketler;
* Anapara, faiz veya her ikisinin tahsili vadesinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren doksan günden fazla geciken ancak yüz seksen günü geçmeyen alacakları için en az yüzde 20’si,
* Anapara veya faizin ya da her ikisinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsilinin gecikmesi yüz seksen günü geçen ancak bir yılı geçmeyen alacaklarının en az yüzde 50’si,
* Anapara veya faizin veya her ikisinin vadesinden veya ödenmesi gereken tarihten itibaren tahsili bir yıldan fazla gecikmiş olan alacakların yüzde 100’ü oranında,
karşılık ayırabilmektedirler.
Tebliğ ile yapılan düzenleme uyarınca anapara veya faiz ödemelerinin tahsilindeki gecikme yukarıda belirtilen süreleri geçmemiş olsa veya bunların tahsilinde herhangi bir gecikme bulunmasa dahi, şirketler alacak tutarları için borçlunun kredi değerliliğine ilişkin mevcut tüm verileri ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nca yayımlanan finansal tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin kavramsal çerçeve hakkındaki tebliğinde belirtilen “güvenilirlik ve ihtiyatlılık ilkelerini” dikkate alarak, teminat tutarını hesaplamaya dahil etmeksizin, belirleyecekleri oranda özel karşılık ayırabilmektedirler.
Sigorta primi, vergi ödemesi veya komisyon gibi tali alacak tutarlarının tahsilinde gecikme olması halinde, bunlara ilişkin anapara veya faiz ödemelerinde yukarıda başlangıçta belirtilen gecikmelerin olmaması halinde, bahse konu tali alacak tutarları “finansal tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin kavramsal çerçeve hakkındaki” tebliğde belirtilen önemlilik ilkesi çerçevesinde değerlendirilerek özel karşılık konusu yapılabilmektedir.
Borçludan birbirinden bağımsız birden fazla alacağın mevcut bulunması ve bu alacaklardan herhangi biri için özel karşılık ayrılması halinde, diğer alacak tutarları için de aynı oranda özel karşılık ayrılmaktadır. Bu konuda BDDK’da yapılan değişiklik uyarınca alacaklarını ödemede gecikme olmayanlar için özel karşılık ayrılması 01.3.2010 tarihine kadar şirketlerin ihtiyarına bırakılmış bulunmaktadır. (15 Nisan 2009 gün ve 27291 sayılı Resmi Gazete)
Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri bu bağlamda anapara, faiz veya her ikisinin tahsilinde gecikme olmayan veya doksan günden daha az gecikme olan alacaklardan doğması beklenen ancak miktarı kesin olarak belli olmayan zararların karşılanması amacıyla genel olarak ve herhangi bir işleme doğrudan ilgili olmaksızın karşılık ayırabilmektedirler. Bu bağlamda anapara, faiz veya her ikisinin tahsili vadesinden veya ödenmesi gereken tarihlerden itibaren,
– Doksan günden fazla geciken ancak bir yılı geçmeyen alacakların “Tasfiye olunacak alacaklar” hesabına,
– Bir yıldan fazla gecikmiş olan alacakların “Zarar niteliğindeki alacaklar” hesabına,
aktarılması zorunludur.
“Tasfiye olunacak alacaklar” ve “Zarar niteliğindeki alacaklar” hesaplarında izlenen alacaklar için faiz ve gelir reeskontu yapılamamaktadır. Buna göre daha önce yapılmış bulunan ve tahsil edilmediği halde gelir yazılan reeskont tutarları, muhasebe kayıtları üzerinden ters kayıtla iptal edilmek suretiyle kapatılmaktadır.
Anapara ve faiz ödemelerinin tahsilindeki gecikme yukarıda başlangıçta belirtilen süreleri geçmiş olan alacaklardan, borçluya ilave kredi veya finansman temini, anapara ve/veya faiz indirimi gibi imkânlar temin etmek suretiyle veya bu tür imkânlar temin etmeksizin yeni bir ödeme planı belirlenmek suretiyle yeniden yapılandırılanların en az doksan gün süreyle ilgisine göre “Tasfiye olunacak alacaklar” veya “Zarar niteliğindeki alacaklar” hesabında izlenmesi zorunludur. Bu süre zarfında yeniden yapılandırılan alacak tutarı için özel karşılık ayrılmasına devam edilir. Yeniden yapılandırılan alacak tutarı borçlunun kredi değerliliğine ilişkin mevcut bütün veriler ve “Finansal tabloların hazırlanma ve sunulma esaslarına ilişkin kavramsal çerçeve hakkındaki” tebliğde belirtilen güvenilirlik ve ihtiyatlılık varsayımları dikkate alınarak yapılacak değerlemeye göre süre sonunda ilgili faaliyet alacağı hesabına aktarılabilmektedir.
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.