Nurtopu Gibi Değil Sakat Bir Varlık Barışı Doğdu-Şükrü Kızılot

Hürriyet Gazetesi-04.08.2009

Şükrü KIZILOT

skizilot@yaklasim.com

NURTOPU GİBİ DEĞİL SAKAT BİR VARLIK BARIŞI DOĞDU

DÜNKÜ Hürriyet’te Maliye’nin ikinci “Varlık Barışı” uygulaması için tanıtım seferberliği başlatacağına ve yeni uygulamadan en az 15 milyar lira gelir hedeflediğine dair haberi herhalde okudunuz.

Varlık Barışı ile ilgili yasanın asıl amacı, yurtdışındaki dövizlerin Türkiye’ye getirilmesi…

Bununla ilgili 13 Kasım 2008 Tarih ve 5811 sayılı ilk yasada ciddi hata ve eksiklikler vardı.

İkinci kez çıkartılacağını öğrenince “Yenisi çıkartılınca herhalde önceki hatalar düzeltilir, eksiklikler de giderilir” diye düşünmüştük.

Bu yönüyle 10 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazete’de, bazı değişikliklerle ikinci kez yürürlüğe giren yasayı değişen şekliyle, dikkatle inceledik ve gördük ki “Nurtopu gibi değil, sakat bir varlık barışı yasası” doğmuş!..

YANLIŞ NEREDE?

Varlık Barışı Yasası ile vatandaşlara ve şirketlere deniliyor ki;

“Yurtdışındaki dövizlerinizi 30 Eylül 2009’a kadar beyan edin. Beyan ettiğiniz tarihi izleyen ayın sonuna kadar da dövizini getirin ve yüzde 2 vergisini ödeyin. Getirdiğiniz para nedeniyle 2004-2007 dönemi için herhangi bir vergi incelemesi yapılmayacak.”

Peki… 2008 yılı ne olacak?

Evet, 2008 yılı ne olacak?

Birinci Varlık Barışı Yasası ve açıklamalara güvenip, 2009 yılının Şubat ya da Mart ayında yurt dışındaki dövizlerini Türkiye’ye getiren vatandaşlar da şirketler de getirdikleri dövizin, 2008 yılı gelirlerini Türkiye’de beyan etmedikleri için, vergi ve cezaya muhatap olabilecekler.

Nedenine gelince… Varlık Barışı Yasası ile 2004-2007 yıllarına ilişkin vergi incelemesi yapılmayacağı taahhüt edildi. 2008’le ilgili bir taahhüt yoktu.

Vergide zamanaşımı süresi de 5 yıldı!..

O halde, 2013 yılı sonuna kadar, yurtdışından getirilen dövizlerin, yurtdışında elde edilen 2008 yılı gelirleri sorgulanabilecek. Daha ötesi Türkiye’de beyan edilmediği için de vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi istenebilecek.

İKİNCİ YASA DA SAKAT

Yukarıdaki sevimsiz olayın ikinci yasa ile düzeltilmesi bekleniyordu.

Sonunda, beklenen yasa çıktı ve yurtdışındaki dövizlerin Türkiye’ye getirilmesi için 30 Eylül 2009’a kadar beyan süresi tanındı ama 2008 yılının incelenmeyeceği yasaya yine dahil edilmedi.

Bu nedenle, ikinci kez çıkartılan yasaya göre, yurt dışındaki dövizlerini 30 Eylül 2009’a kadar beyan edecek olan şahıslara ve şirketlere “Hani bu dövizlerin 2008 yılı vergisi?” diye sorulabilecek. Daha ötesi, 31 Aralık 2013’e kadar vergisi, vergi ziyaı cezası ve faizi istenebilecek.

Dövizlerini getirenler, 2013 yılı sonuna kadar, “korkulu rüya” görecekler.

Acilen bir yasa çıkartılıp, vergi incelemesi yapılmayacak yıllara 2008 yılı da dahil edilmezse, dağ fare doğurur. Kimse döviz falan getirmez.

2008 İÇERİDE DE ÖNEMLİ

2008 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri verildi.

İkinci Varlık Barışı Yasası’na 2008 yılı dahil edilseydi, yurt içinden de onbinlerce hatta yüzbinlerce mükellef, yüzde 5’ini vergi olarak ödemek suretiyle, bankaya para bloke ederek, 2004-2008 döneminde, vergi incelemesine karşı sigorta oluştururdu.

Fırsat kaçmış değil; mevduata verilen güvence artırılırsa, incelenemeyecek yılların kapsamına 2008 yılı da dahil edilirse, vergi incelemelerinde bulunacak matrah farkından, bildirilen döviz ya da TL’lerin (2008 dahil) mahsup edileceği taahhüt edilirse, yeni Varlık Barışı uygulamasında, yurt dışı ve yurt içi ciddi bir gelir sağlanır.

Aksi halde, bu yasa fiyaskoyla sonuçlanır.