Referans Gazetesi-17.10.2009
Veysi SEVİĞ
SON GÜNLERDE VERGİ İDARESİ TARAFINDAN GÖNDERİLEN YAZILAR
Son birkaç aydır bazı kişilere bazı vergi daireleri tarafından gönderilen resmi yazılar ve yapılan tebligatlar endişe yaratmakta, yapılan tebligatların muhataplarını tam anlamı ile huzursuz etmektedir.
Söz konusu yazılar bazı hallerde yurtdışından davet alan bilim adamlarına yönelik olması, mevcut rahatsızlığı bir kat daha artırmaktadır. Örneğin yurtdışındaki bilimsel toplantılara sıkça çağrılan ve bu toplantılara katılması nedeniyle kendisine yurtdışındaki toplantıyı gerçekleştiren kurum ve kuruluşlar tarafından yol giderleri ve diğer giderleri ödenen bir bilim adamına gönderilen paralar sorgulanabilmekte, ülkemizi yurtdışındaki bilimsel toplantılarda temsil eden bu tür bilim adamlarına Türkiye’de hesabına intikal ettirilen mütevazı nitelikteki ödemeler için beyana davet edilebilmektedirler.
Bu bağlamda bir bilim adamımıza gönderilen yazının içeriği aşağıya alınmıştır.
“Bilindiği üzere 10.07.2009 tarih ve 27284 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5917 sayılı kanun ile kamuoyunda varlık barışı kanunu olarak bilinen 5811 sayılı bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması hakkında kanun 10.06.2009 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurtdışında bulunan varlıklar ile yurtiçinde bulunan ancak işletmenin özkaynakları içinde yer almayan varlıkların 31.12.2009 tarihine kadar bildirim ve beyana konu edilmesine imkân sağlamıştır.
Bu çerçevede,
– 01.06.2009 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurtdışında bulunan varlıkların; bildirime veya beyana konu edilerek yasal defterlere kaydedilmesi, hesaplanan yüzde 2 oranında verginin ödenmesi ve taşınmazlar dışındaki varlıkları bildirim veya beyan tarihinden itibaren bir ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,
– Türkiye’de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibariyle işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan varlıkların; banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırılarak beyan edilmesi, yasal defterlere kaydedilmesi, hesaplanan yüzde 5 oranında verginin ödenmesi ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilmesi,
şartlarıyla, bildirim veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.
Bildirim veya beyan dışındaki herhangi bir nedenle 19.06.2009 tarihinden sonra ve 2004, 2005, 2006, 2007 vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi incelemesi yapılması halinde, bu incelemeler sonucu; gelir, kurumlar ve KDV yönünden tespit edilen matrah farklarından, kanun kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar mahsup edilecektir.
Yapılan değişiklik sonrası, indirimi reddedilen KDV nedeniyle önerilen tarhiyatların da mahsup imkânından faydalanılması imkânı tanınmıştır.
Yurtdışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilerek milli ekonomiye kazandırılması, yurtiçinde bulunan ve işletmelerin kayıtlarında olmayan varlıkların ise işletmelere sermaye olarak konularak işletmelerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla getirilen ve mükelleflerin geçmişe yönelik vergisel risklerden korunmasına da imkân sağlayan bu düzenlemeden faydalanmanızın menfaatinize olacağı ve son beyan tarihinin de 31.12.2009 olduğu hususlarını bilgilerinize önemle rica ederim.”
Bu yaza başlangıçta da belirttiğimiz gibi bir bilim adamına gönderilmiş olup, bu bilim adamımızın bir bankadaki hesabına yurtdışındaki iki bilim kuruluşlarından yabancı para birimine göre gönderilen tebliğ bedelleri, yol giderleri dışında başkaca bir işlem yoktur.
Bir başka bilim insanına gönderilen farklı bir yazı ise şöyledir:
“Bildiğiniz gibi; bütçe hedeflerine ulaşılması ve bütçe açıklarının kapatılması kamu harcama ve yatırımlarının yeterince yapılabilmesinde en önemli finans kaynağı vergi gelirleridir.
Vergi kayıtlarımıza göre vadesi geçtiği halde ödenmeyen takibatlı borçlarınız bulunmakta olup, tahsilata yönelik çalışmalar başlatılmıştır.
Cebr-i tahsilat sırasında; ev eşyası ile işyeri emtiası ve demirbaşların haczi, bina, arsa ve araç hacizleri; banka hesaplarına haciz, müşterileriniz nezdinde alacak haczi, yurtdışı yasağı gibi işlemlere muhatap olmanız yasa gereği olup, bu durum idaremizce asla arzu edilmemektedir.
Bu nedenle; elinizde olmayan sebeplerle oluştuğuna inanılan vadesi geçmiş borcunuzun ödenmesi ya da taksitlendirilmesi, borcunuza ilişkin itiraz ya da tereddütlerinizi görüşmek ve bilgi almak üzere, bizzat veya yetkiliniz vasıtasıyla İcra-Satış Servisi’ne müracaat etmeniz yararınıza olacaktır.
Bu çağrımıza gereken ilgiyi göstereceğinize inanıyor, sağlık ve başarı dolu yaşam diliyoruz.”
Yukarıdaki yazı ise bundan yıllarca önce kamu kuruluşu niteliğindeki bir kurumda çalışan ve kendi isteği ile işinden ayrılan bir kişiye gönderilmiş olup, söz konusu kişinin böyle bir yazıya neden olabilecek vergisel durumu ise bugüne kadar açıklığa kavuşturulmamıştır.
Bazı vergi daireleri tarafından gönderilen bu tür yazılarda kullanılan ifadeler giderek farklılaşmakta ve yazı üslupları değişiklik göstermektedir. Bu durum ise yazının muhataplarında tedirginlik yaratmaktadır.
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.