Hürriyet Gazetesi-02.05.2009
Şükrü KIZILOT
SOSYAL GÜVENLİKTE TEHLİKE ÇANLARI
YILLARDIR, ekonomide kara delik olan sosyal güvenlik, giderek artan sorunlarla karşı karşıya…
Özellikle 2009 yılında, “sevimsiz bir görüntü” var.
Tablo-I ve II’den de fark edileceği gibi, aktif-pasif oranı, keskin bir şekilde inmiş, sosyal güvenlik kapsamındaki nüfusta gerileme olmuş.
SEVİMSİZ GÖRÜNTÜ
Aktif sigortalılar dediğimiz prim ödeyen sigortalılar ile pasif sigortalılar dediğimiz Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan aylık alanlar arasındaki makas, giderek daralıyor.
İdeal olanı 4 çalışana ya da 3 çalışana, 1 emekli düşmesi. Bakıyoruz, bizde 2002’de 2.08 aktif sigortalıya 1 pasif sigortalı düşerken, bu oran 2006 ve 2007’de 1.98’e 1, 2008’de 1.90’a 1, Mart 2009 sonu itibariyle de 1.80’e 1 oldu.
Aktif/pasif oranı hesabında, “açılan dosya sayısı” oranlamaya esas alınıyor. Yoksa, normal pasif sigortalı sayısına göre bu oran 1.70 oluyor.
Ekonomik krizin de etkisiyle işsiz kalanlar ocak, şubat, mart ve nisan aylarında da arttığı için, aktif sigortalı sayısı daha da azaldı ve aktif-pasif oranı, 1.80’lere düştü. Örneğin sadece Şubat ve Mart 2009’da aylık aktif sigortalı sayısı 301 bin azaldı.
Tablo-III’den de fark edileceği gibi, bütçeden Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan transferler de her yıl artıyor.
2008 yılında 35 milyar TL olan transferlerin, 2009’da 46.7 milyar TL olması hedeflenmiş ama yaşanan kriz nedeniyle prim gelirlerindeki gerilemenin de etkisiyle, bu tutarın 50 milyar TL’yi bulması bekleniyor. Bu arada, Merkezi Yönetim Bütçesi içinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılan bütçe transferlerinin payı da 2000 yılında yüzde 6.91 iken, 2002’de 8.37’ye, 2005’de 15.96’ya çıktı. 2008’de 15.50 olan bu payın, 2009’da 18.2 olması bekleniyor.
Sosyal güvenlikte sorunlar çok ciddi. Yüzde 47 olan kayıtdışı istihdam yüzde 50’yi de aştı. “Reform” adı altında yapılan düzenlemeler etkili olamadı. Sorunlar giderek büyüyor, tehlike çanlarının şiddeti de arttı…
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.