Vergi İncelemesi Geçiren Mükellef Ne Yapmalı?-İsmail Kökbulut

Bugün Gazetesi-01.06.2009

İsmail KÖKBULUT

ikokbulut@bugun.com.tr

VERGİ İNCELEMESİ GEÇİREN MÜKELLEF NE YAPMALI?

Geçen haftaki yazımızda vergi mükelleflerinin korkulu rüyası vergi incelemelerinin hangi sebeplerden dolayı yapıldığını, mükelleflerin ne tür etkenler sonucu vergi incelemesi geçirebileceklerini yazmıştık.

Konunun bir de inceleme sonrası boyutu var. Yani vergi incelemesi geçiren mükellefler inceleme sonucuna göre farklı yasal yollara başvurma imkanına sahipler. Bu yolları iyi bilen ve kullanan mükellefler inceleme sonucundan daha az hasarla kurtulabilirler.

Öncelikle belirtmek gerekir ki vergi incelemesi sonucunda mükellefler 2 tür sonuçla karşılaşabilirler.

1- İlk olarak mükellefin defter, belge ve kayıtlarının incelenmesi sonucu herhangi bir vergi kayıp veya kaçağı tespit edilemeyebilir. Şüphesiz mükellefler açısından arzulanan durum budur. Ancak pek rastlanılmayan bir durum olduğunu belirtmekte fayda var.

2- İkinci olarak inceleme sonucunda mükellefin kazancını düşük bildirdiği tespit edilerek mükellef adına beyan etmediği kazancı üzerinden vergi tarh edilebilir. Teknik deyimle “matrah farkı” olarak adlandırılan kazanç farkı üzerinden tarh edilen (hesaplanan) vergi ve bu vergiye bağlı olarak kesilen ceza mükelleften istenir. Yani mükellef artık bir vergi ve vergi cezası ile karşı karşıyadır.

Vergi cezası her zaman matrah farkı sonucu çıkmayabilir. Örneğin mükellefin kullanmış olduğu bir fatura sahte ise bu faturadaki KDV mükelleften “vergi farkı” olarak istenir.

İlk durumla karşılaşan, yani inceleme sonucunda herhangi bir vergi kaybına rastlanmayan mükellefler açısından herhangi bir işlem yapılmasına gerek yok. Doğal olarak önemli olan ek vergi tarhiyatı ve cezası ile karşılaşan mükelleflerin ne yapacağıdır.

İşte vergi tarhiyatı ve cezası ile karşılaşan mükelleflerin başvuracakları yöntemler.

1-Uzlaşma: Mükellefler kanun hükümlerini tam olarak bilmediklerinden veyahut da yanılma sonucunda vergi kaybına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek vergi idaresi ile uzlaşma yoluna başvurabilir. (Vergi Usul Kanunu Md: Ek-1 / Ek-11.)

Uzlaşma tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma şeklinde gerçekleşebilir. Mükellefler, vergi idaresi temsilcilerinden kurulu Uzlaşma Komisyonu ile uzlaşma toplantısına katılarak adına tarh edilen vergi ve kesilen cezalarda indirim talep edebilir. Uzlaşma toplantılarında genel teamül olarak vergi cezalarının önemli bir kısmının kaldırılarak vergi aslının tamamına yakını mükelleften istenir. Mükellefin haksızlığa uğradığı kanaati komisyonda oluşursa vergi aslında da indirim yapılıyor.

2- Dava açma: Mükellefler inceleme sonucu adına tarh edilen vergi ve ceza için isterse uzlaşma talep etmeden doğrudan dava açabilir. Burada dava açma süresi oldukça önem arz ediyor. Ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde Vergi Mahkemesi’nde dava açılması gerekli. Bu süre içinde dava açılmazsa vergi cezası ve aslı kesinleşmiş sayılıyor ve mükelleften tahsil ediliyor.

Uzlaşma talep eden fakat komisyon ile uzlaşma sağlayamayan mükellefler de dava açma imkanına sahipler. Uzlaşamayan mükellefler, uzlaşamadıklarını gösteren tutanağın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık süreyi de dikkate alarak dava açma imkanına sahipler.

3- Vergi hatasını düzeltme: Mükellefler inceleme sonucu kendilerine kesilen cezanın Vergi Usul Kanunu’nda sayılan vergi hatalarından kaynaklandığını düşünüyorsa vergi dairesine yazılı olarak başvurarak hatanın düzeltilmesi talebinde bulunabilir.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 21 - 0,052