Her ne kadar istemesek de iş hayatında bir çok şirket çeşitli nedenlerle ekonomik kriz yaşamaktadır. Özellikle bu günlerde siyasal sorunlar, kurlardaki artış, tahsilatlardaki gecikme, borçları vadesinde ödeyememe vb nedenler işletmeler için bu olumsuz gelişmeleri tetikliyor. İşletme sahipleri zor durumdan kurtulmaya çalışırken telaşa kapılarak bir çok konuyu gözden kaçırmaktadırlar. www.vergiburosu.com
Bu yazıda zor durumda bulunan şirketlerin dikkat etmesi gereken yasalarla tanımlanmış ve cezai müeyyidesi olan üç hususa dikkat çekmek istiyorum.
Bunlar;
1. Teknik İflas
2. Hileli İflas
3. Taksirli İflas
Kısaca konulara ve cezalarına değinelim;
1. Teknik İflas: Genel olarak iş çevrelerinde teknik iflas diye tanımladığımız ve TTK nın 376. maddesinde belirtilen hususlara dikkat edilmesi gerekir. Her ne kadar “iflas” olarak tanımlansa da gerçekten bir iflas değildir.
İlgili yasa maddesine göre şirket yönetim kurulu;
Bu husus 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 179.maddesinde de ele alınmış yine aynı kanunun 345/a maddesinde borca batıklığın idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimseler ve tasfiye memurları tarafından bildirilerek şirketin iflasının istenmemesi halinde alacaklılardan birinin şikayeti üzerine, on günden üç aya kadar hapis cezası ile cezalandırılacakları belirtilmiştir. www.ortakmusavir.com
2. Hileli İflas: Dikkat edilecek ikinci husus ise “hileli iflas” suçlamaları ile karşı karşıya kalınabileceğinden, telaş ile yapılan hareketlerin sonuçlarının dikkate alınması gereğidir.
İşleri kötüye giden şirket yetkilileri telaş ile stoklarındaki malları elden çıkarmakta, şirket aktifinde bulunan arsa, bina, fabrika, taşıt vb değerli malları satmakta ya da yakınları ya da üçüncü şahısların üzerlerine geçirmektedirler.
Ayrıca işlerin kötüye gitmesi ile oluşan moral düşüklüğü, ücretlerin ödenememesi gibi nedenler çalışanların işten ayrılmasına, bunun sonucunda da defter, kayıt ve belgelerin kaybolabilmesine ya da düzgün kayıt altına alınamamasına neden olmaktadır.
Hileli iflas 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 161 inci maddesinde tanımlanmıştır. Kısaca iflasa karar verilmiş olması halinde aşağıda yazılı hususların varlığı halinde bu tasarruflarda bulunan kişiler üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabileceklerdir.
a) Alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması, gizlenmesi veya değerinin azalmasına neden olunması,
b) Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruflarının ortaya çıkmasını önlemek için ticari defter, kayıt veya belgelerin gizlenmesi veya yok edilmesi,
c) Gerçekte bir alacak ve borç ilişkisi olmadığı halde, sanki böyle bir ilişki mevcutmuş gibi, borçların artmasına neden olacak şekilde belge düzenlenmesi,
d) Gerçeğe aykırı muhasebe kayıtlarıyla veya sahte bilanço tanzimiyle aktifin olduğundan az gösterilmesi,
gerekmektedir. www.ortakseminer.com
3. Taksirli İflas: Üçüncü ve son durum ise “taksirli iflas” yani tacir olmanın gerekli kıldığı dikkat ve özenin gösterilmemesi dolayısı ile iflasa sebebiyet verilmesidir. TCK nın 162 maddesinde tanımlanan taksirli iflas durumuna sebebiyet veren kişi hakkında, iflasa karar verilmesi halinde iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Genel olarak iflasa sürüklenen şirketlerde sık karşılaşılan bu durumlar nedeniyle hapis cezası ile yargılanmamak için dikkatli olmakta yarar vardır. İşleri kötüye giden işletmelerin, hukukçu ve mali müşavirlere bu zamanlarda daha fazla ihtiyaçları olacaktır.
İsmail ŞENGÜN
S.M.Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi / Bilirkişi
© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.