Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçmeye İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 39) Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ Sıra No: 159

29 Temmuz 2009 ÇARŞAMBA

Resmî Gazete

Sayı : 27303

TEBLİĞ

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:

FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇMEYE İLİŞKİN

TÜRKİYE MUHASEBE STANDARDI (TMS 39) HAKKINDA TEBLİĞDE

DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

SIRA NO: 159

MADDE 1 – 3/11/2006 tarih ve 26335 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 41 Sıra no’lu Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçmeye İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 39) Hakkında Tebliğin ekinde yer alan “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardının 2 nci Paragrafının (g) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“2(g). Edinilenin alımına veya satımına ilişkin olarak, edinen ve satıcı pay sahibi arasında yapılan ve gelecekteki bir tarihte işletme birleşmesine yol açacak olan forward sözleşmeleri. Söz konusu sözleşmelerin vadesi, gereken onayların alınması ve işlemin tamamlanması açısından normalde gerekli olan süreden uzun olmamalıdır.”

MADDE 2 – Aynı Standardın 80 inci Paragrafının 2 nci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Finansal riskten korunma muhasebesi, grubun konsolide finansal tablolarında uygulanmaz; sadece, aynı grup içindeki işletmelerin bireysel finansal tablolarında, söz konusu işletmeler arasında gerçekleştirilen işlemler için uygulanır.”

MADDE 3 – Aynı Standardın 97 nci Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“97. Tahmini işleme yönelik finansal riskten korunma işleminin bir finansal varlık veya finansal borç muhasebeleştirilmesi ile sonuçlanması durumunda, 95 inci Paragraf uyarınca diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan kazanç veya kayıplar, finansal riskten korunmaya konu olan tahmini nakit akışlarının kâr veya zararı etkilediği dönem veya dönemlerde (faiz gelirinin veya giderinin muhasebeleştirildiği dönemler gibi), yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak özkaynaklardan çıkarılarak kâr veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)). Ancak, işletmenin diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen bir zararın tamamının veya bir kısmının gelecekteki bir veya daha fazla dönem içinde geri kazanılamayacağını öngörmesi durumunda, geri kazanılamayacağı öngörülen tutar, yeniden sınıflandırma düzeltmesi olarak kâr veya zararda yeniden sınıflandırılır.”

MADDE 4 – Aynı Standardın 100 üncü Paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“100. 97 ve 98 inci Paragraflar dışında kalan nakit akış riskinden korunma işlemlerinde, diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş bulunan tutarlar, finansal riskten korunma konusu tahmini nakit akışlarının kâr veya zararı etkilediği dönem veya dönemlerde (örneğin, tahmin edilen bir satış gerçekleştiğinde), özkaynaklardan çıkarılarak kâr veya zararda yeniden sınıflandırılır (bakınız: TMS 1 (2008 yılında yayımlanan)).”

MADDE 5 – Aynı Standardın ayrılmaz parçası olan EK A – Uygulama Rehberi’nde yer alan UR30 Paragrafının (g) bendi  aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“UR30(g). Asal bir borç sözleşmesinde veya asal bir sigorta sözleşmesinde saklı alım, satım ya da peşin ödeme opsiyonu, aşağıda belirtilen durumlarda asal sözleşmeyle yakından ilişkili sayılmaz:

(i) Opsiyonun kullanım fiyatı, her bir kullanım tarihinde ilgili asal borçlanma aracının itfa edilmiş maliyetine ya da asal sigorta sözleşmesinin defter değerine çok yakın değildir veya

(ii) Peşin ödeme opsiyonunun kullanım fiyatı, asal sözleşmenin kalan süresine ilişkin olarak borç verenin uğradığı faiz kaybının bugünkü değerine hemen hemen eşit  bir tutarı karşılayacak düzeyde değildir. İlgili faiz kaybı, peşin ödenen anapara tutarı ile faiz oranı farkının çarpılması sonucunda bulunur. Faiz oranı farkı, asal sözleşmedeki etkin faiz oranının, peşin ödenen anapara tutarının asal sözleşmenin kalan süresine denk bir vadeye sahip benzer bir sözleşmeye yatırılması durumunda elde edilecek olan faiz oranını aşan kısmını ifade eder.

Alım ya da satım opsiyonunun asal borç sözleşmesiyle yakından ilişkili olup olmadığına, dönüştürülebilir bir borçlanma aracındaki özkaynak unsurunun TMS 32 uyarınca ayrıştırılmasından önce karar verilir.”

MADDE 6 – Aynı Standardın 103J Paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki 103K Paragrafı eklenmiştir.

“103K. “-””

MADDE 7 – Bu Tebliğin 1, 3 ve 4 üncü maddeleri,  31/12/2009 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak ve vadesi henüz gelmemiş sözleşmeler için ileriye dönük olarak uygulanmak üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. Bu Tebliğin 2 nci maddesi, 31/12/2008 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler, bu maddeyi 1/1/2009 tarihi öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır. Bu Tebliğin 5 ve 6 ncı maddeleri, 31/12/2009 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer. İsteyen işletmeler, bu maddeyi 1/1/2010 tarihi öncesinde başlayan hesap dönemlerine ilişkin finansal tablolarında uygulayabilirler. Bu durumda, anılan husus dipnotlarda açıklanır.

MADDE 8 – Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 21 - 0,076