7103 SAYILI KANUNLA YAPILAN VERGİ DÜZENLEMELERİ

7103 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 27 Mart 2018 tarihli 2.mükerrer Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

7103 sayılı Kanunla GVK, VUK, KDV, MTV Kanunu, 6183 sayılı Kanun, Harçlar Kanunu ve ÖTV Kanununda yapılan düzenlemelerden öne çıkan başlıklar aşağıda özetlenmiştir.

A- GELİR VERGİSİ KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1) Konutlarda Elektrik Enerjisi Üretimin Teşviki Amacıyla Gelir Vergisi Muafiyeti Getirilmektedir

Gelir Vergisi Kanununun “Esnaf Muaflığı” başlıklı 9.maddesinin birinci fıkrasına 9.bent olarak eklenen düzenlemeyle;  6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu uyarınca lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi amacıyla, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar vergiden muaf esnaf sayılmışlardır.

Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan elektrik üretim tesisleri de aynı muafiyetten yararlanabileceklerdir.

Ayrıca bu muafiyetin uygulanmasında 9.maddenin üçüncü fıkra hükmü dikkate alınmayacaktır. Buna göre, elektrik enerjisi üretilen konutlara sahip olanlar Ticarî, ziraî veya meslekî kazancı dolayısı ile gerçek usûlde Gelir Vergisine tâbi olsalar ya da bu işi Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapsalar dahi esnaf muaflığından faydalanabileceklerdir.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

2) Kadın Çalışanlar İçin İşverenlerce Ödenen/Karşılanan Kreş Giderleri Gelir Vergisinden İstisna Edilmiştir

Gelir Vergisi Kanunu’nun ücretlere sağlanan istisnaların düzenlendiği 23.maddesinin birinci fıkrasına 16.bent olarak eklenen düzenlemeyle; kadın çalışanlar için işverenlerce ödenen/karşılanan kreş giderleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.Düzenlemeye göre; İşverenlerce kadın hizmet erbabına kreş ve gündüz bakımevi hizmeti verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ya da İşverenlerce bu hizmetlerin verilmediği durumlarda, ödemenin doğrudan bu hizmetleri sağlayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine yapılması şartıyla, her bir çocuk için aylık, asgarî ücretin aylık brüt tutarının %15’ini (2018 yılı için 304,43 TL) aşmamak üzere sağlanan yararlar stopaj gelir vergisine tabi olmayacaktır.

Kreş ve gündüz bakımevi hizmetini sağlayanlara yapılan ödemelerin belirlenen istisna tutarını aşan kısmı ile hizmet erbabına bu amaçla nakden yapılan ödemeler ve sağlanan menfaatlerin tamamı ücret olarak vergilendirilecektir.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

3) Bazı Ödemeler Ücret Ve Kıdem Tazminatı Tanımına İlave Edilmektedir

Gelir Vergisi Kanunu’nun Ücretin tarifi başlıklı 61.maddesinin üçüncü fıkrasına 7.bent olarak eklenen düzenlemeyle; Hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale (her iki tarafın mutabakatıyla iş akdinin sonlandırılması) sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar ücret tanımına eklenmiştir.

Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun tazminatlar ve yardımlara sağlanan istisnaların düzenlendiği 25.maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde yapılan değişiklik ile, ücret tanımına eklenen bu ödemeler gelir vergisinden istisna kıdem tazminatı tutarının hesabında da dikkate alınacaklardır ve tavanı aşmadıkları sürece gelir vergisinden istisna olacaklardır. Tavanı aşan kısım ise ücret olarak gelir vergisine tabi tutulacaktır.

Buna göre, örneğin iş akdi 2018/Nisan ayında feshedilen, 10 yıllık kıdemi ve işten ayrıldığı tarihteki brüt ücreti 3.500 TL olan bir çalışana, işveren tarafından ayrıca toplam 22 Bin TL tutarında iş kaybı tazminatı adı altında bir ödeme yapılır ise, iş kaybı tazminatının vergilendirme durumu şu şekilde olacaktır.

1475 sayılı İş Kanunun 14. Maddesi uyarınca, 2018 yılının ilk yarısı için geçerli olacak gelir vergisinden istisna kıdem tazminatı tavanı tutarı 5.001,76 TL’dir. Buna göre toplam 10 yıl için gelir vergisinden istisna olarak ödenebilecek kıdem tazminatı 50.017,60 TLolacaktır. İşveren tarafından yapılan ödemeler ile bunların gelir vergisinden istisna olan ve olmayan kısımları ise aşağıdaki gibi olacaktır.

Açıklamalar

Tutar (TL)

10 yıllık kıdem tazminatı (3.500 TL x 10 yıl)

35.000

İş kaybı tazminatı

22.000

Toplam Ödeme

57.000

Gelir Vergisinden istisna tazminat

50.017,60

Gelir Vergisine tabi tutulacak tazminat

6.982,40

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

4) Vergi Dilimi Değişikliği Nedeniyle Asgari Ücretin Net Tutarında Meydana Gelen Düşüşleri Telafi Eden Uygulama Kalıcı Hale Getirilmektedir

Vergi dilimi değişikliği nedeniyle geçmiş yıllarda asgari ücretin net tutarında düşüş meydana gelmekte ve düşüşler geçici düzenlemelerle telafi edilmekteydi. İşte bu uygulama, Gelir Vergisi Kanunu’nun Asgarî geçim indirimi başlıklı 32. maddesine eklenen 5.fıkra ile kalıcı hale getirilmektedir.

Buna göre, net ücretleri, gelir vergisi oranın yükselmesi nedeniyle düşenlere ödenecek net asgari ücret şu şekilde hesaplanacaktır:

NET ASGARİ ÜCRET= İlgili Aydaki Brüt Ücret – Gelir Vergisinin %15 Oranına Göre Hesaplandığı Tüm Yasal Kesintiler + Bekar ve Çocuksuz İçin Geçerli AGİ

Net ücreti, gelir vergisi dilimindeki artış nedeniyle yukarıdaki formüle göre hesaplanan tutarın (2018 yılının tamamı için 1603,12 TL) altına düşmesi halinde, aradaki fark ücretlinin asgarî geçim indirimine ayrıca ilave edilmek suretiyle net ücretinin 1603,12 TL olarak kalması sağlanacaktır.

2018 yılı için bu durum son 4 ayda (Eylül-Aralık) aşağıdaki şekilde gerçekleşmektedir.

Aylar Eylül Ekim Kasım Aralık
Hesaplanan Net Ücret 1.566,84 1.516,87 1.516,87 1.516,87
İlave Edilecek AGİ 36,28 86,25 86,25 86,25
Ödenecek Net Asgari Ücret 1.603,12 1.603,12 1.603,12 1.603,12

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

B- VERGİ USUL KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1) İmha Edilmesi Gereken Emtianın Emsal Bedeli Takdir Komisyonu Kararına Gerek Olmaksızın Sıfır Olarak Kabul Edilebilecektir

Vergi Usul Kanununa eklenen İmha edilmesi gereken mallar başlıklı 278/A maddesi uyarınca; bozulma, çürüme veya son kullanma tarihinin geçmesi gibi nedenlerle imha edilmesi gereken emtia, bu mahiyetteki imha işlemleri süreklilik arz eden mükelleflerin başvurularına istinaden, Maliye Bakanlığınca karşılıklı anlaşmak suretiyle, tayin olunan imha oranını aşmamak kaydıyla imha edilen emtianın emsal bedeli sıfır olarak kabul edilecektir.

Emsal bedelin sıfır olarak belirlenmesi, imha edilen malların, gelir/kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmaması anlamına gelmektedir. Bu düzenlemeyle mükelleflere gelir/kurumlar vergisi yönünden bir avantaj sağlanmış olmaktadır. Ancak bu tür mallar için KDV’nin ihyası büyük sorun teşkil etmeye devam etmektedir. Çünkü aşağıya alınan 1 sıra nolu Katma Değer Vergisi Uygulama Tebliğindeki açıklamalar halen yürürlükte olup, KDV uygulamasında da VUK’da yapılan yukarıdaki düzenlemeye paralel bir düzenleme yapılmak suretiyle, bu tür emtianın KDV’sinin indirimine olanak sağlanmalıdır. Bu yapılmadığı sürece VUK’daki düzenlemenin çok fazla uygulama alanı bulamayacağını düşünüyoruz.

“2.4. Kullanım Süresi Geçen veya Kullanılamayacak Hale Gelen Mallara İlişkin Yüklenilen KDV’nin İndirimi

Mükelleflerin faaliyetlerine ilişkin olarak stoklarında mevcut olan ancak kullanım süresi geçen veya bir başka nedenle kullanılamayacak durumda olan malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV’nin,3065 sayılı Kanunun (30/c) maddesi hükmü uyarınca indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Söz konusu malların ilgili mevzuat uyarınca teşkil edilen resmi komisyonlar veya Takdir Komisyonu huzurunda imha edilmesi durumunda da bu mallara ilişkin yüklenilen KDV indirilemez.

Bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İlave Edilecek KDV” satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.”

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

2) Teşvik Belgeli Yatırım Yapmak İçin ilk Kuruluş Sırasında Türkiye’ye Getirilen Yabancı Para Cinsi Sermayeden Kaynaklanan Kur Farkı Geliri Vergisi Büyük Ölçüde Ortadan Kaldırılmaktadır

Türkiye’deki kur oynaklığı nedeniyle, bazı dönemlerde yurtdışından getirilerek sermayeye dönüştürülen paraların gerek hazır değer olarak beklediği dönemde gerekse yatırım/tüketim amaçlı harcanması sırasında çok büyük tutarda kur farkı gelirleri oluşabilmekte, bu da işletmenin henüz faaliyete geçmediği dönemde yani yatırım döneminde, hiçbir reel geliri olmamasına karşın, kur farkı kaynaklı yüksek tutarlı gelir/kurumlar vergisi ödemesine neden olabilmektedir.

İşte Vergi Usul Kanununa eklenen Yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paralar başlıklı 280/A maddesiyle yukarıda izah edilen durumunun önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Düzenlemeye göre;

a)Yatırım teşvik belgesi kapsamındayatırım yapacak tam mükellef sermaye şirketlerineişe başladıkları hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar yurtdışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların, söz konusu dönem zarfında yatırım teşvik belgesi kapsamında sarf olunan kısmı nedeniyle oluşan kur farkları pasifte özel bir fon hesabına alınabilir. Bu durumda olumlu kur farkları bu hesabın alacağına, olumsuz kur farkları ise bu hesabın borcuna kaydedilir.

Fon hesabı, sermayeye ilave edilme dışında, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulur. Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemleri hariç, şirketin tasfiyesi halinde de bu hüküm uygulanır.

b) Sermaye olarak konulan bu yabancı paraların,işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadarherhangi bir suretle sarf edilmeyen kısmı; bu hesap dönemlerine ait vergilendirme dönemlerinin sonuna kadar mukayyet değeriyle yani muhasebe kayıtlarına ilk alındığı değeriyle, işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap döneminin sonu itibarıyla T.C. Merkez Bankası ya da Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan kura göre değerlenir.

c) Mükelleflerin, bu madde hükmünden yararlanabilmeleri için ticaret siciline tescil tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar yatırım teşvik belgesi almak için başvuruda bulunmuş ve işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonuna kadar bu belgeyi almış olması gerekir. Söz konusu yabancı paralar; başvurunun süresi içinde yapılmaması halinde müteakip ilk vergilendirme dönemi, yatırım teşvik belgesinin alınamaması halinde ise işe başlanılan hesap dönemini takip eden hesap dönemi sonu itibarıyla T.C. Merkez Bankası ya da Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan kura göre değerlenir.

Örneğin, Türkiye’de otomobil üretmek için 2018 yılında kurulan Otomobil Yatırım A.Ş., yurtdışından 100 Milyon USD sermaye getirmiştir. Getirdiği sermayenin 31.03.2018 tarihli TL karşılığı (100 Milyon USD * 3,9489=) 394.890.000 TL’dir. Para banka hesabında USD olarak tutulmakta ve harcamalar döviz olarak ödenmektedir. Şirket 3 ay içinde teşvik belgesi için başvurmuş ve aynı dönem içinde bu belgeyi almıştır. Şirketin 31.12.2019 tarihine kadar teşvik belgesi kapsamında sarf ettiği paralar ve bunlara ilişkin TCMB kurları şöyledir.

Tarih

Harcama Türü Döviz Tutarı Kur TL Karşılığı Oluşan Kur Farkı Kurumlar Vergisi Etkisi (TL)

Kurumlar Vergisi Etkisi (USD)

11.06.2018 Fabrika Bina İnşaatı 10.000.000 4,10 41.000.000 1.511.000 332.420 72.265
27.08.2018 Makine Alımı 20.000.000 4,25 85.000.000 6.022.000 1.324.840 288.009
18.12.2018 Makine Alımı 15.000.000 4,35 65.250.000 6.016.500 1.323.630 287.746
31.12.2018 Kur Değerleme 55.000.000 4,37 240.350.000 23.160.500 5.095.310 1.107.676
TOPLAM   100.000.000   431.600.000 36.710.000 8.076.200 1.755.696
Tarih Harcama Türü Döviz Tutarı Kur TL Karşılığı Oluşan Kur Farkı Kurumlar Vergisi Etkisi Kurumlar Vergisi Etkisi (USD)
15.03.2019 Makine Alımı 10.000.000 4,55 45.500.000 6.011.000 1.322.420 264.484
14.12.2019 Makine Alımı 22.000.000 4,78 105.160.000 18.284.200 4.022.524 804.505
31.12.2019 Kur Değerleme 23.000.000 4,85 111.550.000 20.725.300 4.559.566 911.913
TOPLAM   55.000.000   262.210.000 45.020.500 9.904.510 1.980.902
GENEL TOPLAM   100.000.000   693.810.000 81.730.500 17.980.710 3.736.598

Bu düzenleme yapılmadan önceki dönemlerde Şirket henüz yatırım döneminde olmasına yani hiçbir reel geliri olmamasına karşın 81.730.500 kur farkı geliri üzerinden 17.980.710 TL yani 3.736.598 USD kurumlar vergisi ödemek durumunla karşı karşıya kalabilmekte, bu da getirmiş olduğu sermayenin vergi maliyeti nedeniyle bu tutar kadar eksilmesine neden olabilmekteydi. Düzenlemeyle bu durumun önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Yapılan düzenlemeyle kurumlar vergisi etkisi 4.559.566 TL ve 911.913 USD’ye düşmektedir.

(Not: kurumlar vergisi ödeme tarihindeki kurların 25.04.2019: 1 USD=4,60 TL, 25.04.2020: 1 USD=5,00 TL olduğu varsayılmıştır.)

Bu düzenlemeler yayım tarihi olan 27.03.2018 tarihinden sonra tescil edilen sermaye şirketlerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

3) Bazı Mükelleflerin Yeni İktisap Edeceği Makina Ve Teçhizat İçin Uygulanacak Amortisman Oranı Artırılmaktadır

Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 30.maddesiyle bazı mükelleflerin 31.12.2019 tarihine kadar yeni iktisap edeceği makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oranı artırılmaktadır. Düzenlemeye göre;

a) Bu maddenin yürürlüğe girdiği1 Mayıs 2018tarihinden 12.2019 tarihine kadar iktisap edilen yeni makina ve teçhizat için uygulanacak amortisman oran ve süreleri, Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilen faydalı ömür sürelerinin yarısı dikkate alınmak suretiyle hesaplanabilecektir. Bu şekilde yapılacak hesaplamada faydalı ömür süresinin küsuratlı çıkması halinde, çıkan rakam bir üst tam sayıya tamamlanmak suretiyle ilgili kıymetlere uygulanacak amortisman oran ve süreleri belirlenecektir. Bu şekilde belirlenen oran ve süreler izleyen yıllarda değiştirilemeyecektir.

b) Bu düzenlemeden aşağıdaki mükellef grupları yararlanabilecektir:

 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz mükelleflerce münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek makina ve teçhizat,

 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamında faaliyette bulunan mükelleflercemünhasıran Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılmak üzere, iktisap edilen yeni makina ve teçhizat,

 Yatırım teşvik belgesi kapsamında iktisap edilen yeni makina ve teçhizat,

Bu düzenlemeler 01.05.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

4) Usulsüzlük Ve Özel Usulsüzlük Cezalarındaki İndirim Oranı Yükseltilmektedir

VUK’nun Vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirme başlıklı 376.maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarındaki indirim oranı 1/3’den 1/2’ne yükseltilmektedir. Bundan böyle VUK’nun 376.maddesinden yararlananlar, usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının yarısını ödeyerek cezanın diğer yarısını ödemekten kurtulmuş olacaklardır.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

5) Elektronik Belgelere İlişkin Kesilecek Özel Usulsüzlük Cezalarına Açıklık Getirilmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nun Özel Usulsüzlükler ve Cezaları başlıklı 353.maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerindeki düzenlemelere Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere ibaresi eklenmek suretiyle, elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgelere yönelik özel usulsüzlük cezalarına ilişkin yasal boşluk giderilmiştir.

Ayrıca Kanun kapsamına giren belgelerin hiç düzenlenmemiş sayılması durumunda, özel usulsüzlük cezası kesileceği hususuna da açıklık getirilmiştir.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

6) Usulsüzlük Ve Özel Usulsüzlük Cezaları Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Kapsamından Çıkarılmaktadır

Vergi Usul Kanunu’nun Tarhiyat Öncesi Uzlaşma başlıklı Ek 11.maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır.

Bu düzenleme yayım tarihi olan 27.03.2018 tarihinden sonra tarhiyat öncesi uzlaşma talep edenlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

7) Kamu Kurum Ve Kuruluşların Görevleriyle Doğrudan İlgili Ve Görevlerinin İfası İçin Zorunluluk Arz Eden Bilgilerin Mükelleflerden Talep Edilmesi Vergi Mahremiyetinin İhlali Olarak Kabul Edilmeyecektir

Vergi Usul Kanununun Vergi mahremiyeti başlıklı 5.maddesine eklenen 6.fıkra uyarınca; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından ilgili kanunları uyarınca mükelleflerden talep edilebilen, kurum ve kuruluşların görevleriyle doğrudan ilgili ve görevlerinin ifası için zorunluluk ve süreklilik arz eden bilgilerin, bu kurum ve kuruluşlara verilmesi vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayacaktır. Bu durumda, kendilerine bilgi verilenler, 5. maddede yazılı yasaklara uymak zorunda olup, bu bilgilerin muhafazasını sağlamaya yönelik tedbirleri almakla yükümlüdürler.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

8) Kişilikleri Sona Eren Mükellef Adına Yapılacak Vergi Tarhiyatı Ve Ceza Kesme İşleminin Muhataplarına Açıklık Getirilmiştir

Vergi Usul Kanununun Kanuni temsilcilerin ödevi başlıklı 10.maddesinde yapılan değişiklikle; 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Tasfiye başlıklı 17. Maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmü yani tasfiye öncesi ve tasfiye döneminde vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminin yapılacağı kişilere ilişkin düzenleme Vergi Usul Kanunu’nun 10.maddesine taşınmıştır.

Ayrıca adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan veya vakıflar, dernekler ve üniversiteler gibi tüzel kişiliği olan teşekküllerin sona ermesi durumunda, bunlar hakkında sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak yapılacak tarhiyatların ve kesilecek cezaların muhatabına açıklık getirilmiştir.

Buna göre;

a) Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere,tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için tasfiye memurlarındanherhangi biri adına yapılacaktır. Şu kadar ki tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tutarla sınırlı olacaktır.

b) Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarındanşirkete koydukları sermaye hisseleri oranındasorumlu olacaklardır.

c) Yukarıdaki (a/b) paragrafları kapsamına girmeyen tüzel kişilerin tüzel kişiliklerinin veya tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin sona ermesi halinde, sona erme tarihinden önceki dönemlere ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemi, müteselsilen sorumlu olmak üzere, tüzel kişiliği olanların kanuni temsilcilerinden, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde ise bunları idare edenler(adi ortaklıklarda ortaklardan herhangi biri)ve varsa bunların temsilcilerinden herhangi biri adına yapılacaktır.

Bu düzenlemeler 27.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

9) Kamu Borçlusunun Malları Üzerine Konulmuş Hacizlerin Bazı Hallerde Kaldırılabileceği Yönünde Düzenleme Yapılmıştır

6183 sayılı Kanununun 74. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 79/A maddesiyle kamu borçlusunun malları üzerine konulmuş hacizlerin bazı hallerde kaldırılabileceği yönünde düzenleme yapılmıştır. Düzenleme özetle aşağıdaki gibidir.

Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince kamu alacağının cebren tahsili için haczedilen mal üzerindeki hacizler aşağıdaki şartların sağlanması halinde kaldırılacaktır.

  1. Mahcuz (Hacizli) malın menkul ve gayrimenkul mallardan olması,
  2. Mahcuz mala biçilen değer ile %10 fazlasının, ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesine ödenmesi,
  3. Mahcuz mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi,
  4. Hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi.

Haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay müddetle Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince, İhtiyati Haciz halleri saklı kalmak kaydıyla, haciz tatbik edilemeyecektir.

Bu düzenlemeler 01.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

C- MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1) Bazı Araçların Tanımları Değiştirilmekte Ve Elektrikli Motorlara İlişkin Olarak Motor Gücü Tanımı Eklenmektedir.

197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 2.maddesinin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, Minibüsler için kullanılan onbeş oturma yeri ifadesi onyedi oturma yeriOtobüsler için kullanılan onaltı oturma yeri ifadesi onsekiz oturma yerişeklinde değiştirilmiştir.

Maddeye elektrikli motorlara ilişkin olarak 21. bent olarak aşağıdaki tanım eklenmiştir.

21- Motor gücü: Taşıtların elektrik motorlarını imal eden fabrikalarca uluslararası normlara göre tespit edilen ve kilovat (kW) olarak ifade olunan azami güçtür.

Bu düzenlemeler 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

2) Elektrik Motorlu Taşıtlar İçin Diğer Araçların Yüzde 25’i Oranında MTV Getirilmektedir 

Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu’nun Vergileme Ölçü ve Hadleri başlıklı 5.maddesiyle 6.maddesinde yapılan değişikliklerle;

a) Sadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtlar ile elektrik motorlu motosikletleriçin Kanunun (I) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında MTV getirilmektedir.

b) Sadece elektrik motorlupanel van ve motorlu karavanlariçin Kanunun (II) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında MTV getirilmektedir.

c) Sadece elektrik motorluminibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici ve benzeri taşıtlariçin Kanunun (II) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’i oranında MTV getirilmektedir.

d) Ayrıca Kanun’unVergiye etki eden değişikliklerbaşlıklı 11. maddesinde yapılan değişiklikle, sadece elektrik motorlu taşıtlar için, motor gücü ibaresi eklenmiştir.

e) Kanun’un geçici 8.maddesinde yapılan değişiklikle,31/12/2017 tarihinden (bu tarih dahil) önce kayıt ve tescil edilensadece elektrik motorlu otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtı ve benzeri taşıtların Kanunun (1/A) sayılı tarifesindeki vergi tutarlarının %25’ioranında vergilendirilmesi düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeler 01.01.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

D- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1) Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerinin Yatırımlarına KDV İstisnası Getirilmektedir

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna başlıklı 13.maddesinin birinci fıkrasına eklenen (J) bendi ile aşağıdaki amaçlarla organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerine veya bunlar tarafından oluşturulan iktisadi işletmelere yapılan mal teslimleri ile hizmet ifaları katma değer vergisinden istisna tutulmaktadır;

a) Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin, su, kanalizasyon, arıtma, doğalgaz, elektrik, haberleşme tesisleri ile yol yapımı için,

b) Küçük sanayi sitelerindeki iş yerlerinin inşası için,

Bu düzenlemeler 01.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

2) Okullarda Kantin Olarak Belirlenen Alanların Okul Aile Birlikleri Tarafından Kiraya Verilmesi İşlemlerine KDV İstisnası Getirilmektedir

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun diğer istisnalara ilişkin 17 maddesinin (4) numaralı fıkrasının (d) bendinde yapılan değişiklikle, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda kantin olarak belirlenen alanların okul aile birlikleri tarafından kiraya verilmesi işlemleri KDV’den istisna edilmektedir.

Bu düzenlemeler 28.03.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

3) Bazı Mükellef Gruplarının Yeni Makina Ve Teçhizat Alımları KDV’den İstisna Edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 39. madde ile yatırım teşvik belgeli olsun veya olmasın imalat sanayiinde veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde kullanılan ve 31.12.2019 tarihine kadar alınan yeni makine ve teçhizat KDV’den istisna edilmektedir. Düzenlemeye göre;

a) Bu maddenin yürürlüğe girdiği1 Mayıs 2018tarihinden 12.2019 tarihine kadar aşağıda sayılan mükellef gruplarınamünhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden müstesnadır.

b) Bu düzenlemeden aşağıdaki mükellef grupları yararlanabilecektir:

– 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan, Bakanlar Kurulunca belirlenecek yeni makina ve teçhizat teslimleri,

 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makina ve teçhizat teslimleri,

c) Bu kapsamda yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32. maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir.

d) İstisna kapsamında alınan makina ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.

Bu düzenlemeler 01.05.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

E- HARÇLAR KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Dava konusu edilmiş uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, karar ve ilam harçları belirlenmektedir.

492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünde yapılan değişiklikle, açılmış davalarda uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözümlenmesi halinde, arabuluculuk son tutanağına dayalı olarak verilen kararlarda 35,90 TL harç alınması düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

F) ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNUNA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

1) 4760 Sayılı Kanuna Ekli Listelerde Güncelleme Yapılmaktadır 

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanuna ekli listelerde yapılan değişiklikle; 4760 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı listelerin güncellenmesi ve halen uygulanmakta olan vergi tutar ve/veya oranlarının bu listelerde yer alması amacıyla söz konusu listeler, 7013 sayılı Kanuna ekli (1), (2), (3) ve (4) sayılı cetvellerde gösterildiği şekilde değiştirilmektedir.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

2) Motorin Türlerinin G.T.İ.P Numaralarında Güncelleme Yapılmaktadır

ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, bu Kanunun 7/A maddesinde yer alan motorin türlerinin G.T.İ.P. numaraları da güncellenmektedir.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

3) İhraç Kayıtlı Teslimlerde, İhracatın Mücbir Sebeplerle Gerçekleştirilememesi Halinde Üç Aya Kadar Ek Süre Verilmektedir

ÖTV Kanunu’nun 8. maddesinin (2) numaralı fıkrasına eklenen paragraf ile ihraç kayıtlı teslimlerde, ihracatın mücbir sebeplerle gerçekleştirilememesi halinde, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi durumunda vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebileceğine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

Bu düzenlemeler 28.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

4) Taşıtların İmalinde Kullanılan Radyo, Hoparlör, Monitör Gibi Mallar İçin Ödenen ÖTV’nin İmalatçılara İade Edilmesi Sağlanmaktadır

ÖTV Kanununa eklenen 9/A maddesi ile ÖTV Kanunu gereği, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki taşıtların imalinde kullanılan (IV) sayılı listedeki radyo, hoparlör, monitör gibi mallar için ödenen ÖTV’nin indirimi mümkün olmadığından, madde ile, bu malların alış faturaları ve benzeri belgeler üzerinde gösterilen ve mükellefi tarafından beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisinin, Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04, 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan malların imalatçılarına iade edilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.

Bu düzenlemeler 01.04.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

5) Bakanlar Kuruluna Bazı Taşıtların ÖTV Matrahlarının Alt Ve Üst Sınırlarını Belirleme Yetkisi Verilmektedir

Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P numarasının Diğerleri satırında yer alan bazı taşıtların vergi oranlarının, özel tüketim vergisi matrahları esas alınarak ayrıştırılmasına bağlı olarak Bakanlar Kuruluna, bu oranlara esas özel tüketim vergisi matrahlarının alt ve üst sınırlarını belirleme yetkisi verilmektedir.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

6) Fuel Oil İle Motorin Türlerinin G.T.İ.P. Numaraları Güncellenmektedir

ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yapılan güncelleme çerçevesinde, aynı Kanunun geçici 5 inci maddesinde yer alan fuel oil ile motorin türlerinin G.T.İ.P. numaralan da güncellenmektedir.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

7) 16 Ve Daha Büyük Yaştaki Araçların Trafik Kayıt Ve Tescilinin Silinmesi Karşılığı Yeni Alınacak 1600 Cm3 Geçmeyen Araçlarda 10 Bin TL ÖTV İndirimi Getirilmektedir

7103 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile öngörülen düzenlemeyle, 31.12.2019 tarihine kadar uygulanmak üzere, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listenin 8701.20, 87.02, 87.03, 87.04 G.T.İ.P. numaralarında yer alan, 16 ve daha büyük yaştaki araçların adına kayıtlı gerçek veya tüzel kişiler tarafından doğrudan veya ihracatçılar vasıtasıyla ihraç edilmesi ya da bir daha kullanılmamak üzere hurdaya çıkartılması ve ilgili mevzuat gereğince kayıt ve tescilinin silinmesi şartıyla, aynı cins bir aracın ilk iktisabında tahakkuk eden özel tüketim vergisinden, Bakanlar Kurulunca, 10.000 lirayı aşmamak üzere, araçların cinsleri ve özelliklerine (motor silindir hacmi, sınıfı, özel tüketim vergisi oranına esas matrahı gibi) göre belirlenecek kısmın terkin edilmesine imkan tanınmaktadır.

Bu düzenlemeler 27.03.2019 tarihinden itibaren yürürlüğe girmektedir.

ÖNER BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM A.Ş.

31.3.2018

Print Preview

Site içeriği Mali Müşavir İsmail ŞENGÜN tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sağlayıcı İzmir merkezlidir.

Detaylı bilgi için ortakmusavir.com adresini ziyaret ediniz.

© 2009 - 2018 vergiburosu.com
- Tüm hakları saklıdır.

modul
single - 21 - 0,111